07 Aralık 2019

"Adalet" deyince, akla "adaletsizlik" geliyor

Hukukun üstünlüğünün, kuvvetler ayrılığının, aylarca yargıç karşısına çıkmadan tutuklu kalmanın, bir emirle serbest bırakılmanın "olağan" hale gelmesinin ötesinde, her gün yaşanan kadın cinayetleri, a'dan z'ye ihmaller, mahkemelerde sapıklara, katillere verilen cezalarda "iyi hâl indirimleri", cezaevinden firarlar toplum vicdanında ağır yaralar açarken, "adalet adaletsizliktir" demek o kadar normal ki!

Miraz bebek yedi aylık, annesiyle birlikte Gebze Cezaevi'nde kalıyor. Annesi Gülistan Diken Akbaba 'örgüt üyeliği' suçundan hapiste. Miraz Bebeğin altına bez bağlanıyor.

Cezaevi kuralları çok sıkı:

* Bağlanacak bezi doktor reçetesi olmadan vermiyor.

* Miraz Bebeğin meyveli yoğurduna ve sütüne cezaevi yönetimi el koyuyor.

Haftasonunu babasının yanında geçirmek üzere dışarıya çıkıyor. Babası yeniden annesinin yanına getirdiğinde, cezaevi yönetimi "Bugün tatil, bugün alamayız" diyerek, Miraz bebeği annesinin yanına almıyor. Annesinin yanına gidemediği için Miraz bebek çığlık çığlığa ağlıyor.

Bir katil, bir sapık on dört yıl önce bir çocuğu öldürüyor. 2017'de çıkan bir yasadan yararlanarak,  açık cezaevine gönderiliyor, oradan firar ediyor. Bir yıl sonra bu kez hırsızlıktan yakalanıyor, yine açık cezaevine gönderiliyor. Bir hafta önce firar ediyor, üç gün önce yirmi yaşındaki Ceren Özdemir'i öldürüyor.

Miraz Bebeğin sütünü, yoğurdunu vermeyen, "tatil günü" gerekçesiyle, annesinin yanına alınmasını engelleyen cezaevinde "adalet" bu iken, başka bir "adalet" sistemi canavar ruhlu bir sapığı açık cezaevine gönderiyor. Üstelik oradan firar etmesine, masum bir genç kızı öldürmesine engel olamıyor.

İsyan ediyorum, isyan!..

Nedir bu ya? Bu mu "adalet", bu mu "cezaevi"? Hangi yasayla o sapık açık cezaevine gönderiliyor? O yasa ne ise, bir sapık ondan nasıl yararlanıyor? Nasıl bir uygulamayla oradan firar edebiliyor?

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül konuya açıklık getiriyor, "soruşturma yapılıyor" diye! İyi ki soruşturuyorsunuz! Gencecik insanlar öldürülüyor, siz ondan sonra "soruşturuyorsunuz"!

Bu arada, Gülistan Fidan Akbaba'ya ceza veren yargıç Mehmet Ekici ile savcı Sadrettin Sarıkaya FETÖ üyeliği iddiasıyla tutuklu. Bu ayrıntı da, "adalet sisteminin" özetine küçük ek.

"Adalet nedir"

Anketlerden birinde insanlara "Adalet denilince aklınıza ne gelir" diye soruluyor. İnsanların yüzde 23.7'si "adaletsizliktir", yüzde 17'si "eşitliktir", yüzde 9.2'si "hukuktur" diye yanıtlıyor. Bu ülkede her dört kişiden biri, "Adalet adaletsizliktir" düşüncesinde.

Hukukun üstünlüğünün, kuvvetler ayrılığının, aylarca yargıç karşısına çıkmadan tutuklu kalmanın, bir emirle serbest bırakılmanın "olağan" hale gelmesinin ötesinde, her gün yaşanan kadın cinayetleri, a'dan z'ye ihmaller, mahkemelerde sapıklara, katillere verilen cezalarda "iyi hâl indirimleri", cezaevinden firarlar toplum vicdanında ağır yaralar açarken, "adalet adaletsizliktir" demek o kadar normal ki!

Ülkelerde çeşitli yönleriyle adalet sistemini sorgulayan "Dünya Adalet Projesi" istatistiklerine göre:

125 ülke arasında "can ve mal güvenliğinin sağlanması" sıralamasında ancak 96. sırada yer bulabilen bir ülkede, bunlar o kadar normal ki!

125 ülke arasında "adalete erişme" sıralamasında ancak 97. sırada yer bulabilen bir ülkede, bunlar o kadar normal ki!

Adalet gerçekleşmezken, suç oranının hızla tırmandığı bir ülkede bunlar o kadar normal ki!

Bol bol cezaevi

2020 bütçe görüşmeleri nedeniyle CHP "Adaletin Kara Kaplı Defteri" başlıklı 221 sayfalık çarpıcı bir rapor yayımlıyor. Hem durumu anlatıyor, hem tek tek adli kurumları inceliyor, hem de çözüm önerileri sunuyor.

CHP sadece bu yıl içinde adaletin daha iyi işlemesi amacıyla 14 yasa teklifi sunuyor. Cezaevleriyle ilgili 605 soru önergesi veriyor, bunların sadece ikisi yanıtlanıyor.

CHP'nin o raporuna göre:

- AKP döneminde 175 yeni cezaevi yapılıyor.

- Bu cezaevlerinin 96'sı son on yılda, 79'u son dört yılda yapılıyor.

- Toplam 72 bin 648 tutuklu ve hükümlü barındıracak 113 yeni cezaevinin yapımı devam ediyor.

- Toplam 44 bin 836 tutuklu ve hükümlü barındıracak 67 cezaevinin daha yapımı planlanıyor.

- Şu anda cezaevlerinde toplam 258 bin 660 tutuklu ve hükümlü var. (Bu veriler, anılan rapor, s.124).

AKP döneminde artan suçlu sayısına bakar mısınız! Suçlu sayısını nasıl azaltabiliriz diye düşünmek yerine, suçlu sayısının daha da artacağı öngörülüyor olmalı ki, cezaevi üstüne cezaevi yapılıyor.

En yüksek suçlu artışı 18 ile 34 yaş arasında. Neden? "Genç işsizler" hızla çoğalıyor da ondan. Suçlu çocuk oranı ise iki yılda yüzde 13 artıyor.

"Nasıl bir toplum ve bu toplum nereye gidiyor" sorularının trajik yanıtları bu rakamlar ile "adalet adaletsizliktir" görüşünde yatıyor.

Adalet Bakanı Abdülhamit Bey, "Soruşturmaya devam, aman aksaklık çıkmasın!"

Yazarın Diğer Yazıları

Colani-Türkiye: “Maslahata destek!”

Colani, bir röportajında “Türkiye ve Suriye’nin arasında geçmişten gelen tarihi ve coğrafi bir bağlılık var. Bunu çok iyi idrak ettik. İki halkın maslahatına destek vermek istiyoruz” diyor. Burada kullandığı “maslahat” sözcüğü İslami bir kavram. Türkiye ile kurmak istediği ilişki diplomatik olmaktan çok İslami temelli bir ilişki mi?

Zafer çığlıkları gölgesinde parçalanma: Nüfus bilgileri sıfırlandı

İsrail Suriye halkının nüfus, pasaport ve istihbarat kayıtlarının yer aldığı binaları bombalıyor, o kayıtları yok ediyor. Böylelikle kim kimdir, nerede yaşıyor, aidiyeti ne, bunları sıfırlıyor. Bombalayacak başka yer mi yok?

İngiliz + Amerikan planı: Suriye şimdilik Colani’ye emanet

Erdoğan onca kavgadan sonra, nasıl ki Mısır lideri Sisi ile anlaştı, Yunanistan ile anlaştı, AB ile anlaşmaya çalışıyor, diktatör Esad ile de anlaşmak için yollara düştü. Bütün olanların toplamında: İsrail ile yeniden el sıkışırsa... Artık yeni bir “İleri Üçlü” görmeye hazırlanın!.. Türkiye - Amerika - İsrail.

"
"