02 Şubat 2019

187... Tatsız bir dünya rekoru

Acaba kim, hangi ihalede ya da ihalelerde iş bitmeden işten sıyrılmak istiyor?

İnanılmaz bir dünya rekoru...

Hiçbir hukuk sisteminde, hiçbir ülke yönetiminde görülmeyen bir dünya rekoru...

Kamu İhale Yasası bir kez daha değiştiriliyor.

Bu değişiklik AKP’nin 17 yıllık iktidarında 187. değişiklik olarak tarihe geçiyor, evet yüz seksen yedinci değişiklik.

187. değişiklik, zaman zaman olduğu gibi, yine bir “Torba Yasa” ile gerçekleşiyor, 18 Ocak 2019’da, bundan on beş gün önce.

Bir önceki değişikliğin, yani 186. değişikliğin tarihi ise, 16 Mayıs 2018.

Yapılması öngörülen her ihaleye göre, yasada yeni bir düzenleme!..

187 kez... Yüz seksen yedi kez...

Dünyada örneği yok.

Böyle bir rekorun İhale Yasası’nda olması işin en düşündürücü yanı.

Bu değişikliklere onay veren AKP milletvekilleri kendi başlarına kaldığında, “neden” diye sormuyorlar mı acaba?..

Sona erdirme ya da devir

On beş gün önceki değişikliğin ana hatları şöyle.

Kamu İhale Yasası’na geçici bir madde ekleniyor. Buna göre:

Yüklenicilere beklenmedik maliyet artışları nedeniyle kamu ihale sözleşmesini sona erdirme ya da devretme imkânı tanınıyor.

İhaleyi sona erdirmek ya da devretmek isteyen yükleniciler, 18 Ocak 2019 tarihinden itibaren altmış gün içinde ilgili idareye başvuruyor. İdare Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın görüşünü alarak, karar veriyor.

Bu madde kapsamına giren fesih ve devir işlemleri damga vergisinden muaf (bağışık) tutuluyor.

Akla ister istemez bazı sorular takılıyor.

Böyle bir değişikliğe neden ihtiyaç duyuluyor?..

İhaleyi sonlandırmak ya da devretmek, alınan işin bitmediği anlamına geliyor.

Acaba kim, hangi ihalede ya da ihalelerde iş bitmeden işten sıyrılmak istiyor?..

Ve bu sonlandırma ya da devirde hangi maliyetlerden kurtuluyor?..

Bu maliyetleri kim üstlenmiş oluyor?..

Damga vergisinden neden muaf?.. Bir kıyak da, o muafiyetten (bağışıklık) mi?..

Çay işletmeleri

Aynı kapsamda, üç değişiklik daha var.

İlki, Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü ile ilgili. Bu kurumun yapacağı alımlar ile onun faaliyet alanı içindeki mal ve hizmetler için Uluslararası Sağlık Hizmetleri Anonim Şirketinden yapılacak alımlar Kamu İhale Kurumu kapsamından çıkartılıyor. Yani, Çay İşletmeleri bundan sonra alacağı mal ve hizmetler için ihaleye çıkmıyor.

Neden ihaleye çıkmadan alacak?..

Neden bu kurum?.. Özelliği ne?..

İhale yasası kapsamı dışına çıkartılması “kimden, kaça alırsa alsın” anlamına gelmiyor mu?..

Örneğin, Sayıştay o alımları hiç mi incelemeyecek?..

Toplantılar ve organizasyonlar

İkinci değişiklik şu.

Devlet tarafından düzenlenen bazı uluslararası organizasyon ve toplantılara yönelik sorumlu kurum tarafından yapılacak mal ve hizmet alımları Kamu İhale Kurumu kapsamı dışına çıkartılıyor.

Bir devlet kurumu, bir bakanlık, bir genel müdürlük uluslararası bir toplantı düzenleyeceği zaman “istediği kuruluşlardan mal ve hizmet alımı yapacak”. İhaleye çıkmadan.

Toplantının düzenlenmesini “istediği kuruluşa” verecek.

Kaça verecek, neden o kuruluşa verecek, önü açık!..

İhaleye çıksa, belki daha ucuza mal edecek ancak, bu düzenleme ile o ihtimal devre dışına itiliyor.

Yine de, bundan dolayı hiç hesap vermeyecek mi?..

İhale Yasası kapsamına çıkması, elini kolunu sallayarak, keyfi bir biçimde “istediğinden mal ve hizmet alma” anlamına gelmiyor mu, yoksa bir denetleme sırasında bunlar ortaya dökülmeyecek mi?..

Bu kadar keyfi mi devletin parasını, yani senin, benim vergilerimizi harcamak?..

Yeterlilik belgeleri

Üçüncü değişiklik, “yeterlik belgeleriyle” ilgili.

17 Mayıs 2019’dan sonra ihalelere katılacak isteklilerin mesleki yeterliliklerinin değerlendirilmesinde “taahhütleri altındaki ve tamamladıkları işin miktarını gösteren belgeleri vermeleri gerekmiyor.”

Bunun anlamı şu olsa gerek.

Belirtilen tarihten sonra, ayrıca neden bu tarih, o da belli değil, ama 17 Mayıs’tan sonra ihalelere yeni firmaların girmesinin yolu açılıyor.

Elbette, hep aynı firmalar girecek değil.

Ama, tanınan bu rahatlık neden?..

Ne yasaymış ama

On yedi yıllık AKP iktidarı dönüp dolaşıp neden hep İhale Yasası’nı değiştirmek gereğini duyuyor acaba?..

On yedi yılda 187 kez, yani her yıl ortalama on bir kez, yani yaklaşık her ay bir kez bu yasayı değiştiriyor.

Demek, iktidara geldiğinden bu yana, ihalelerle öylesine haşır neşir ki, her ay kendisine göre bir engel ile karşılaşıyor, haydi hoop yeni bir düzenleme daha.

Çok güven sarsıcı bir durum.

Çok çarpıcı ve dikkat çekici.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Cumhuriyetçisi olmayan Cumhuriyet

AKP'nin imam hatiplerle, vakıf ve derneklerle, kendine bağlı sermaye ile oluşturduğu taban karşısında duranların ortak söylemi var. Hangi siyasi kanatta olurlarsa olsunlar... Ortak söylem Cumhuriyet!..

Piyasa Erdoğan'a, Erdoğan Murat Kurum'a güvenmiyor

Erdoğan ve bakanların İstanbul'da her oy avcılığı Kurum'u biraz daha değersiz kılıyor

Promosyon aldatmacası, İstanbul kâbusu

Başta Erdoğan, hükümetin tekmil bakanları İstanbul’da, hepsi birden Ekrem İmamoğlu’na karşı oy devşirme yarışında. 1946’dan bu yana hiçbir genel ve belediye seçiminde görülmeyen manzaralar!..