“Jules Verne Haklıydı!
Alüminyum:
Gümüşün parlaklığına, altının asaletine, demirin sağlamlığına, bakırın uysallığına, camın hafifliğine, rahat işlenebilirliğe, kolay bulanabilirliğe, demirin üç katı hafifliğe sahiptir.”
Bu alıntı kısa adı TALSAD olan Türkiye Alüminyum Sanayicileri derneğinin internet sitesinden...
Demir ve çelikten sonra en çok kullanılan metal.
Alüminyum;
Çevreci olması, kolay bakımı, düşük yoğunluğu, ince levha haline getirilebilmesi, elektrik ve ısı iletkenliği, bakır, çinko ve kurşuna göre hafif olması ve paslanmaya karşı direnci nedeniyle;
Taşımacılıkta, paketlemede, elektirikli aletlerde, mutfaklarda, tıpta, otomobillerimizde, inşaatlarımızda, ofis mobilyalarımızda, otobüs duraklarında, tavanlarda, cami kubbelerinde...
Hülasa, gündelik hayatımızın her alanında giderek daha fazla görmeye ve temas etmeye başladığımız bir metal.
Boksit cevherinden üretiliyor.
Alüminyum, aluminadan; alumina da boksit cevherinden üretilir. Özelliklerine bağlı olarak yaklaşık 4 – 5 ton boksitten 2 ton alümina, 2 ton alüminadan da 1 ton alüminyum elde edilir.
Dünya genelinde; yılda 120 milyon ton boksit; 51 milyon ton alumina ve 26 milyon ton alüminyum üretilir.
Yani günde yaklaşık 71 bin ton alüminyum.
En ciddi maliyet unusuru elektrik.
Aluminadan aluminyum elde edenlere “smelter” denir.
Smelterlar, alumünyumu elektroliz adı verilen bir yöntemle aluminadan elde eder. Bu yöntem yüksek akımda çok fazla elektrik tüketimi gerektirir.
Şöyle söyleyelim: Avrupa Birliği’nde alüminyum üretiminde toplam maliyetin yaklaşık yüzde 40’ı elektiriğe gider.
Sıvı hale getirilen birincil alüminyum, daha sonra slab, takoz, t–bar veya külçe haline getirilir.
Londra Metal Borsa’sında ABD doları cinsinden fiyatlanıyor.
Borsada A7 kalite, birincil alüminyum işlem görür. İşlem görecek alüminyumun külçe ya da t–bar şeklinde olması şarttır. Alüminyum 3 aylık fiyat üzerinden işlem görür.
Borsada; alüminyumun dışında metal olarak bakır, çinko, kurşun, kalay ve nikel işlem görür.
2008 yılı toplam işlem hacminin yüzde 47’si alüminyum kontratları üzerinedir. Aluminyum vadeli işlemlerinin 2008 yılı toplam işlem hacmi 3,36 trilyon dolardır.
Kopenhag İklim Değişikliği Konferansı’ndan çok etkilendi.
Bir gerçek: Elektriğin konvansiyonel yollarla üretiminde doğaya ciddi karbon salınımı vardır. Doğal olarak, sıkı çevre mevzuatları uygulanmaya başlayınca (yüksek çevre vergileri dahil) elektrik maliyetleri yükselir.
Bilindiği gibi, “Kopenhag İklim Değişikliği Konferansı”; sera gazı etkisi yapan karbon salınımını sınırlamak ve küresel ısınmanın olumusuz sonuçlarını önlemek için, 2012 yılında sona erecek olan meşhur “Kyoto Sözleşmesi”nin yerini alacak yeni bir sözleşmeyle ilgili ortak bir strateji belirlemek amacıyla yapıldı.
7 – 18 Aralık tarihleri arasında, 192 ülkenin katılımıyla yapılan Kopenhag konferansında 2050 yılına kadar sıcaklık artışının 2 derece ile sınırlandırılması kararı alındı.
Katılımcı “gelişmiş ülkeler” karbon salınımını azaltıcı bir dizi çevreci önlem tahhüdünde bulundu.
Avrupa’da yaklaşık 2,3 milyon ton smelter kapasitesi vardır. Bunun yaklaşık 700 bin tonu Almanya’da; 390 bin tonu İspanya’da; 350 bin tonu Hollanda’da; 300 bin tonu Fransa’da; 225 bin tonu İngiltere’de; 190 bin tonu İtalya’da ve 180 bin tonu Yunansitan’dadır.
Batı Avrupa’da yılda yaklaşık 4 milyon ton alüminyum üretimi yapılır.
Geçen Cuma itibariyle Londra Metal Borsa’sında 1 ton alünimyumun fiyatı 2.270 dolardı.
Aluminyum üreticileri, elektrik maliyetlerindeki ani dalgalanmalardan etkilenmemek ve müşterilerin ileri tarihli fiyat verebilmek amacıyla uzun vadeli elektirik kontratı yaparak çalışır. Ve elektirik fiyatlarını hedge ederler.
Avrupa Birliği Çevre Müktesebatı hali hazırda çok sıkı kurallar içeriyor. Bu sıkı kurallar nedeniyle Avrupa Birliği’ne üye ülkelerde elektirik maliyetleri megawatt saat cinsinden 36.80 euro ile 48.60 euro (MWh) arasında değişiyor. Oysa bu rakam Ukrayna’da, Körfez ülkelerinde ve İzlanda’da yaklaşık 20 euro.
Şurası açık ki, konfereans sonrası taahhüt edilen önlemler elektirik maliyetlerinin giderek artacağını gösteriyor. Dahası alüminyum ithalinde alınan (%3) verginin yakın bir gelecekte kaldırılacağı biliniyor. Bu nedenle alüminyum üretiminde Avrupa Birliği daha az rekabetçi olacak.
Hali hazırda uzun vadeli elektrik sözleşmeleri sona gelen smelterlar daha rekabetçi fiyatlardan uzun vadeli elektrik almanın artık mümkün olmadığını görerek kapanma hazırılığı yapıyor. Sırf bu nedenle İsviçre, İngiltere ve Fransa’da birçok smelterın kapandığı söyleniyor.
Söz gelimi Alcoa, İtalya’daki iki smelterinin üretimin geçen ay durdurdu. Nedeni şu: Avrupa Komisyonu Alcoa’dan 2006 yılından bu yana İtalya devletinden aldığı yardımları geri ödemesini istemiş. Alcoa; “devlet yardımı olmaksızın enerji maliyetlerine katlanmak mümkün değil” diyor. 2010 yılını bekleyecek ve elektrik fiyatlarının durumuna göre ya devam edecekler ya da İtalya’dan ayrılacaklar.
Kendim ettim kendim buldum!
Bakın konferansın sektöre etkisiyle ilgili olarak Avrupa Alüminyum Derneği (EAA) genel sekreteri “Patrick de Schrynmakers” ne demiş:
“Eğer elektrik ve emisyon maliyetlerini düşürmek için AB Komisyonu bir şey yapmazsa smelterlar daha düşük maliyetli ülkelere gidecek. Küresel anlamda bir yarar sağlanmamış, ama bu sayede Avrupa Birliği’nde daha az üretim yapılacak ve daha fazla işsizlik olacak.”