Polis Gezi Direnişi sırasında tazyikli su, kısa mesafeli biber gazı atışları ve plastik kurşunlarla insanlara "saldırırken", Başbakan Fas’a gitmişti. Döndüğünde İstanbul Valisi ve Emniyet Müdürü’ne Taksim meydanını 24 saat içinde temizlenmesi talimatı verildi.
Ülke yolsuzluk soruşturmalarıyla alt – üst olmuşken Başbakan Japonya’ya gitti. Gitmeden önce eski Adalet Bakanı’na ve oğlu gözaltında olan ve kendisi hakkında bilahare fezleke düzenlenecek olan eski İçişleri Bakanı’na yolsuzluk soruşturmalarını etkisiz hale getirin talimatı verildi.
Yargının bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı, Anayasa ve birçok kanun hükmü açıkça çiğnenerek, yolsuzluk soruşturması yapmak isteyen savcılar engellenmeye çalışılırken Başbakan Brüksel’e gitti. Döndüğünde ekonomi yönetimine ve Merkez Bankası’na doların yükselişini durdurun talimatı verildi. Merkez Bankası 3 – 4 milyar dolar rezerv eriterek dolara doğrudan müdahale etti, ama TL’nin değer kaybı durmadı.
Dolara yapılan doğrudan müdahale etkisiz kalınca faiz artırımına onay verildi. Sonra Başbakan, bir kez daha Merkez Bankası’nın bağımsızlığına vurgu yaptı, faiz artırımına karşı olduğunu söyledi, alınacak kararın, hesabını verecek olan Merkez Bankası’na ait olduğunu belirterek, sanki faiz artırım kararı verileceğini bilmiyormuş gibi yaparak, bu kez İran’a gitti.
Meseleye şu perspektifle bakalım: Başbakan 5 yıl sonra neden Brüksel’e gitmişti? Neden ziyareti sırasında korkulan olmadı ve hatta Başbakan ziyaretten memnun ayrıldı?
Bir soru daha: Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande iki günlük ziyaret için neden Türkiye'de? Yani 22 yıl sonra Cumhurbaşkanı düzeyinde bir ziyaretin sebebi ne olabilir?
Özel olarak Aydın Engin ağabeye de iki sorum var:
Soru 1: İptali mümkün mü emin değilim ama, ister misiniz herşeyin bir anlamda başlangıcı olan füze ihalesi iptal edilsin ve yeniden yapılacak ihale veya birbaşka ballı ihale karşılığında Fransa’ya, “Yargı ve Temel Haklar” başlıklı 23. fasıl başta olmak üzere, yeni müzakere başlıklarının açılması karşılığında göz kırpılmış olsun?
Hollande’ın gezisine Anıtkabir ziyaretiyle başladığını, ziyaret sırasında kendisine AB Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu’nun refakat ettiğini ve Holande’ın ziyaret sırasında şunları söylediğini not edelim:
“Fransa’nın bu konuda yeni fasıl açmaya hazır olduğunu belirttim. Özellikle erklerin ayrımı, temel haklar, hukuki güvenceler gibi konularda. Bu hem Türkiye hem Avrupa için iyi olacaktır. Çünkü bu değerleri hepimiz taşıyoruz. Bu değerler hepimiz için önemli. Fransa’nın bu konuda sizlerden desteğini esirgemeyeceğinden emin olabilirsiniz.”
Bir not daha: Çin füzelerinin NATO sistemine entegre edilmesi için katlanılması gereken masrafların tahminlerin ötesinde olduğuna dair bir haber okudum! Altyapı hazır yani.
Soru 2: İster misiniz Brüksel ziyaretinin nedeni yeni fasıllar açtırıp ülkeyi yeniden AB çıpasına oturtmak ve HSYK, yeni anayasa vesaire değişiklikler içeren yeni bir “demokrasi hamlesiyle” cumhurbaşkanlığı seçimine kadar, cemaatle kavganın ve yolsuzluk dosyalarının siyasi etkilerini bertaraf etmek olsun?
Gelelim Merkez Bankası’nın, dün geceki olağanüstü toplantısı sonrasında aldığı, Başbakan’ın yukarıdaki siyasi hesaplarını bozacak siyasi ve ekonomik gelişmeleri radikal bir şekilde engellemeye de yarayacak olan kararına:
-
Gecelik borç verme faiz oranı yüzde 7.75'ten yüzde 12'ye yükseltildi.
-
Gecelik borçlanma faiz oranı yüzde 3.50'den yüzde 8'e yükseltildi.
-
Geç likidite penceresi borç verme faiz oranı yüzde 10.25'ten yüzde 15'e yükseltildi.
-
APİ borçlanma faizi yüzde 6.75'ten yüzde 11.50'e yükseltildi.
-
Bir haftalık repo faiz oranı yüzde 4.5'ten yüzde 10'a yükseltildi.
Kararın teknik olmayan özeti de şöyle: Merkez Bankası TL’yi iyice sıkılaştırdı. Bankalara bundan sonra benden para isterseniz ödeyeceğiniz faiz oranı yüzde 10; işler kötü giderse yüzde 12; daha da kötüye giderse yüzde 15 olacak dedi.
Böylece ortalama fon maliyeti (OFM) yüzde 7.75’ten yaklaşık yüzde 11’e yükselmiş oldu.
Hülâsa önceki yazımızda belirttiğimiz gibi:
-
Başbakan’ın faiz artırımına yeşil ışık yakmış olduğu anlaşıldı.
-
Başbakan, İran gezisi öncesinde yaptığı konuşmayla, bağımsızlığına bir kez daha güçlü bir vurgu yapıp, siyasi sorumluluğu Merkez Bankası’na bırakarak bir tür “siyasi hedge” yapmış oldu.
-
Faiz (OFM) artışı yaklaşık 300 baz puan oldu.
Kararın etkileri nasıl olur?
-
Bankalar mevduat ve kredi faiz oranlarını artırır.
-
Taşıt ve konut kredi faiz oranları yükselir.
-
TL, dolar başta olmak üzere tüm yabancı paralara karşı değer kazanır.
-
TL cinsinden altın fiyatları düşer.
-
Sıcak para artık hisse senedi için değil, daha çok tahvil ve bono için gelir.
-
Borsaya olumlu etkisi kısa süreli olur.
[email protected]