OECD her ay kendi oluşturduğu bir “öncü gösterge” ile hem üye ülkelerdeki, hem de majör ekonomilerdeki ekonomik aktiviteyi yakından takip ediyor. Bu göstergeye “bileşik öncü gösterge” deniyor.
Kısaca CLI (composite leading indicator) olarak bilinen bu gösterge ilgili ülkelerden alınan bütünleştirilmiş zaman serilerinden oluşuyor. Zaman serileri seçilirken geçmiş performanslarına ve ilgili olduğu ülkedeki iş döngüsündeki (business cycle) değişimi önceden görmeyi sağlayacak tutarlı ve devamlı bir işaret verip vermediğine bakılıyor.
İş döngüsü derken çıktı açığındaki dalgalanma, yani ekonomik aktivitenin uzun dönemli potansiyel düzeyinin altına düşmesi veya üstüne çıkması kast ediliyor. Zaman serisinin veri kalitesi, çok değişmemesi, geç açıklanmaması ve ekonomik olarak anlamlı olup olmadığı da önemli kıstaslardan.
OECD 33 ülkeden oluşuyor. CLI oluşturulurken ekonomik aktiviteyi oluşturan çok değişik sektörler dikkate alınıyor. Her ülkeden 5 ile 10 arasında seri alınıyor. Bu nedenle CLI’nin arkasında yaklaşık 200 zaman serisi var. Bu serilerden bir tanesi referans seri olarak kabul ediliyor. Esasen bu bir ekonomik değişken ve bu değişkene bakılarak döngüsel hareketler tahmin edilmeye çalışılıyor.
OECD, “toplam endüstriyel üretim endeksini” referans seri olarak kullanıyor. Trenden aşağıya veya yukarıya doğru sapma var mı? Bu sapmaya bakılarak niteliksel olarak ekonomik daralma veya iyileşme tahmini yapılıyor.
Son CLI Kasım ayıyla ilgili olarak 12 Ocak günü yayımlandı. Buna göre ABD, Japonya ve Rusya’da pozitife dönüşle ilgili ciddi sinyaller var. Çin’de ekonomik aktivitede yavaşlama görülüyor. Diğer büyük ekonomiler ve Euro bölgesindeyse daralma halen devam ediyor.
Aşağıdaki şekil OECD ülkelerinin tamamı için oluşturulmuş çıktı açığındaki dalgalanmayı ve CLI’yı gösteriyor:
Kırmızı kesikli çizgiler referans seriyi, yani çıktı açığındaki dalgalanmayı, mavi olan ise CLI’yı gösteriyor. OECD ülkeleri için CLI halen aşağıya doğru eğimli ve yukarıya doğru bir kırılma noktasına işaret etmiyor. Yani ekonomik aktivitede azalma devam edecek.
Aynı durum, 15 ülkesi aynı zamanda OECD üyesi olan Euro bölgesi için de geçerli:
Euro bölgesi demek 4 büyük Avrupa ülkesi demek. Bunu iki tabloyu karşılaştırınca da görmek mümkün.
Görüldüğü gibi Türkiye’nin en büyük ihracat pazarlarından olan Almanya, Fransa, İngiltere ve İtalya’da da yön aşağıya doğru.
Aşağıdaki grafiğe bakınca öncü göstergenin Türkiye için de daralmayı işaret ettiği görülüyor:
Sizi şekle boğmayayım. Dileyen istediği ülkeyle ilgili tabloyu buradan bulabilir:
Şimdi soru şu: Türkiye ekonomisi çok büyümeyecek, bu nedenle cari açık düşecekse, buna ve diğer ülkelerdeki kısa dönemli resme bakarak Merkez Bankası başkanının doları yeneceğiz diye açık çek verdiği ve bu nedenle de enflasyon oranının doğal olarak tekrar düşme eğilimine gireceği bir ülkede, gösterge tahvil faizi oranı (12 Ocak itibariyle) %11,07’yse bu ülkeyi kim sevmez?