14 Ağustos 2012

Dünyanın en fazla ülkesini gezen adamın hikayesi

Yaşamla vedalaşmak zordur. Kanaatim odur ki, bunu yapmadan önce Rahmi Koç gibi hemen herkesin hayalinde büyülü, büyük bir dünya gezisi vardır

Yaşamla vedalaşmak zordur. Kanaatim odur ki, bunu yapmadan önce Rahmi Koç gibi hemen herkesin hayalinde büyülü, büyük bir dünya gezisi vardır.

Taoizmin kurucusu olarak kabul edilen “Lao Tzu” şunu demiş: “Binlerce kilometrelik bir gezi, tek bir adımla başlar.”

İdeolojilerin ve dinlerin ölümsüz ve sonsuz dünya tasavvuru, ölümle başladığına inanılansonsuzlukla ilgili endişeden ve insanoğlunun bu endişeyle baş edebilmek için geliştirdiği çözümlerden beslenir.

Başka yerlerde, başka zamanlarda; acının olmadığı, sonsuz aşkın, vicdanın, mutlak korumanın ve koşulsuz şefkatin hüküm sürdüğü, zahmetsiz erişilen bir bolluk diyarının varlığına duyduğumuz evrensel inanç, bizi hep umutlandırır. Kant’ın insanın trajedisi olarak isimlendirdiği o büyük acıdan korur. Bu dünyada neleri yapıp, neleri yapmamız gerektiğine hükmeder. İnsan, esasen biraz da bu ihtiyaç nedeniyle itaat eder. Öte yandan, içinden atamadığıo büyük kuşkunun sürüklediği arayışa da zaman zaman teslim olur.

Goethe der ki “bilgi artıkça kuşku da artar."

İnsan, varolmayan, ama “sonsuzluk” adını verdiği kendi düş dünyasının eserini sayıyla, şekille, harfle tarif etmek, anlamak ister. Çünkü bunlarla gerçeği kavradığını sanır. Hep,“peki ya sonra” diye sorar.Bu nedenle insanoğlunun,“Cern Deneyi” için harcadığı milyarlarca doları, “Curiosity’nin” gönderdiği fotoğraflara olan ilgiyi,dünyanın,hatta uzayın her yerini görme isteğini anlarım.

Zamanı, bize olimpiyatlarda Aslı Çakır Alptekin ve Gamze Bulutgibicoşkulu gurur verenbir başarıya imza atan,çok değerli yazarımız Orhan Pamuk’un“Masumiyet Müzesi” adlı harika romanında yaptığı gibi, şimdiki zamanları birbirine bağlayan çizgi olarak tanımlarsak; o çizginin benim için de bir “son şimdiki zamandan” geçeceğini, en çok belgesel izlerken hisseder ve o muhteşem doğa görüntülerinin çekiciliğine kapılıp, “buralarda olmak istiyorum” diyerek yerimden fırlarım. Sonra da ev halkının şaşkın bakışlarıyla yerime döner ve hayatta kalan en az “kaba oyalanmam” olarak kabul ettiğim kendi büyülü büyük dünya gezisi hayalime dalarım.

Hazır edebiyat, gezi ve zaman konuşurken Paulo Coelho’nun “Elif” adlı “romanında” zamanla ilgili söylediklerine de (mealen) kulak verelim: Zaman diye bizden bağımsız birşey yoktur.Geçmiş de gelecek de şimdiki zamanda yaşanır.

Demek ister ki Kohle, sadece şimdiki zamanlar var ve bunları birbirine bağlayan bizden bağımsız bir çizgi yoktur. İpsiz tespih taneleridir, zaman dediğimiz şey. Onları zaman sayesinde arda arda biz sıralarız. O nedenle ne geçmiş vardır,  ne de gelecek. Şimdiki zaman sonsuzdur ve “peki ya sonra diye” bir soru anlamsızıdır.

Guinnes Rekorlar Kitabı’nda ilginç bir dünya rekoruna rastladım. Bu rekor,adı Kashmi Samaddar olan Hintli bir işadamına ait. Rekorun karşısına ismi, Birleşmiş Milletler tarafından o zamanlar tanınmış olan (sovereign) 194 ülkeyi en kısa sürede gezdiği için yazılı.

Rekora konudünya gezisi 18 Haziran 2002’debaşlamış ve 27 Mayıs 2008’de Kosova’da sona ermiş. Samaddar, tam 6 yıl, 10 ay, 7 gün sürmüş gezisi için 350 bin sterlin harcamış. Gezi diyorum ama,Guinness Rekorlar Kitabı’na girebilmek için gidilen ülkenin sınırlarını aşıp, topraklarına ayak basmak yeterli. Belli bir süre kalmak ya da belli yerlerini gezmek gerekmiyor.  Ancak önemli iki şart var: 1) Ülkeye yasal yollarla ve 2) toplu taşım aracıyla girmek. Yani, pasaport veya benzeri bir belgeyle; uçak, tren, feribot ya da otbüs türü bir araçla gezmeniz gerekiyor.Taksi, özel uçak ya da özel tekneylegittiğiniz ülke, rekor hesabında dikkate alınmıyor. Bu nedenle bilet, “boarding pass” ve otel fişve faturalarınızı atmamanız gerekiyor.

Samaddar 55 yaşında bir Hintli, ama halen Dubai’de yaşıyor. Rekora konu dünyayı gezme fikri 2000’li yıllarda ortaya çıkmış. Rekora konu gezi diyorum, çünkü Samaddar daha sonra da gezmeye devam etmiş ve sayıyı epey artımış. Hatta dünyanın en fazla gezen adamı unvanıyla da bir rekora sahip.

Samaddar’in dünyayı gezme fikri, iş amacıyla Johannesburg (Güney Afrika) üzerinden Brezilya’ya Kore’li bir arkadaşıyla uçmak isterken, bu ülkede milliyeti nedeniyle yaşadığı kısa süreli vize alamama sorunu nedeniyle ortaya çıkmış. Şehri gezmek yerine iki gece havalanı otelinde kalmak zorunda kalınca Sammadar kendine, emeklilik sonrası için ayırdığı paranın tamamıyla dünyayı Hint pasaportuyla gezme sözü vermiş. Bunu eşine anlatınca destek görmüş ve hatta Hint pasaportuyla gezdikleri 194 ülkenin 70’ine eşi Barnali de eşlik etmiş.

Samaddar geziye çıkmadan önce istese Avusturalya ve Kanada pasaportu da alabilirmiş, ama yaşayacağını bildiği onca vize sorununa rağmen verdiği söze sadık kalarak bunu yapmamış.  Çünkü bir Hintli’nin de dünyayı kendi ülkesinin pasaportuyla gezebileceğini ispatlamak istemiş.

Samaddar, 45 yaşında Uruguay’la başladığı bu geziyi “Seyahat, Turizm ve Barış İnisiyatifi” olarak adlandırıyor.

Samaddar’ın vize almakta zorlandığı ülkeler tahmin ettiğiniz gibi ABD, İngiltere veya Avrupa ülkeleri değil, ülkesini gezmek isteyen bir Hintli’nin vize başvurusu sırasında ne yapacağını bilemeyen küçük ülkeler olmuş. Moldovya’yı unutamıyor mesela. Defalarca rededilmeyle geçen üç yıl sonrası alabilmiş Moldovya vizesini. Makedonya vizesini sekizinci denemede, Solomon Adaları vizesini altıncı denemede alabilmiş. 

En çok Brezilya’yı çok sevmiş Samaddar. “Rio de Jenerio’da taksiye binince İngilizseniz size İngilizce kaset, Çinliyseniz Çince kaset, Hintliyseniz Hintçe kasetten müzik dinletiyorlar. İnsanlar çok sıcak kanlı ve sevecen.” diyor.

Bazı ülkelerde yaşadıkları gerçekten kokutucu Samaddar’ın. Mesela Afganistan gezisi sırasında ölümden dönmüş. Kabul’de kaldığı otel,kendisi ayrıldıktan bir saat sonra havaya uçurulmuş. Doğu Timor’da üç gün aç kalmış ve birkaç muz için yerel birine yüzlerce dolar para ödemiş.  Nauru’da uçağı sekiz defa iptal edilmiş ve bu nedenle Nauru’da fazladan bir buçuk ay kalmış.

Samaddar’ın www.ttpglobal.com adlı bir sitesi de var. Bu sitede seyahat edeceklere tavsiyelerde bulunuyor.

Yazarın Diğer Yazıları

2015 ve T24’e veda yazısı

2016; insanlığa, ülkemize, T24 okuruna, yazarına, çalışanına ve T24’e şans getirsin

ABD 14 yıldır terörle savaşıyor, sonuç: Terör saldırıları yüzde 6 bin 500 arttı!

“ABD işgalinden önce Irak’ta hiç intihar saldırısı olması ama, 2003 yılından bu yana 1892 intihar saldırısı oldu"

Rusya, Batı’nın yaptırımlarına daha ne kadar dayanabilecek?

Gazprom biterse Putin biter. Sonra sıra Çin’e gelir. Çin karışırsa dünyayı dolarsızlaştırma ittifakı, yani BRICS tamamen biter

"
"