24 Haziran 2010

Dünya krizden çıkış yolunu bulmakta zorlanıyor !

ABD ve IMF, işin ağırdan alınmasından rahatsız. AB’ye aksiyon alın diyor.

Açıkları azaltırken, daha sıkı kurallar uygulayıp volatiliteyi düşürerek büyümek!

 

Dünya krizden çıkış yolunu bulmakta zorlanıyor!

 

Neden?

 

Çünkü uyum (adjustment) maliyeti yüksek ve bundan herkes kendi payına düşeni yeterince aldığını düşünüyor. Oysa henüz gerçek maliyet oluşmadı ve hesap kapanmadı. Nasıl ödeneceği ise tamamen muamma!

 

İş, biraz da bu nedenle ağırdan alınıyor!

 

G20 Busan toplantısında ne konuşuldu?

 

G20 Busan toplantısında AB ve ABD arasında ciddi bir görüş ayrılığı oluştuğundan söz etmiştik.

 

IMF ve ABD, AB’yi kastederek şunları söylüyordu: “Açıkları kapatmak için çok fazla daralmayın. Aksi takdirde küresel büyüme olmaz. Bundan herkes zarar görür.”

 

AB ise şu görüşteydi: “Yüksek açık ve borç stoku belirsizlik yaratıyor. Biz AB Büyüme ve İstikrar Paktı kurallarına sıkı sıkıya bağlı kalarak piyasalara güven vereceğiz. Bu yolla volatilite azalacak. Yavaş da olsa güven tesis ederek  büyüyeceğiz.”

 

Bu toplantı ayrıca şunu gösterdi ki, daha sıkı finansal regülasyonlar için Avrupa hazır değil. Çünkü bankaların sermaye yeterlilik rasyosunun düşmesi, büyümenin yegâne finans kaynağı olan kredi arzını iyice daraltacak. Açık ve borçla ilgili Pakt kurallarına uyulunca kamu talebi düşeceği için büyümeyi özel talebin desteklemesi gerekecek. Dahası ABD, “büyümek için eskisi gibi bana güvenmeyin” diyor. Çin ve japonya’ya da “büyümek için kendi iç talebinizi artırın” diyor.

 

Yuan euroya karşı bu yıl yaklaşık % 16-17 değer kazandı. Dolara karşı da değer kazanacak. Ama bunun oranı % 2’yi geçmeyecek. Bu durumda AB ile ABD arasında büyümeyi teşvik eden, dolayısıyla iki tarafa da yarayan bir dış ticaret olmalı.

 

Parite düştüğünden ABD piyasası AB için artık daha cazip. Finansal regülasyonların sıkılaştırılması ABD’yi rahatsız etmiyor. Çünkü ABD bankalarının risk yükü o kadar fazla değil. Yani özel talep canlandı mı bankalar daha fazla kredi verebilecek durumda. O nedenle ABD ihracatı için AB ülkelerinde talebin canlı olması çok önemli. Yoksa Çin’e yapılan “yuan değer kazansın” baskısının ABD ekonomisini rahatlatıcı hiçbir etkisi olmayacak.

 

Hafta sonunda G20 Toronto toplantısında ne konuşulacak?

 

ABD ve IMF, işin ağırdan alınmasından rahatsız. AB’ye aksiyon alın diyor.

 

Nasıl politikalar izlenmeli ?

 

Bu konuda mutabakat yok. Ancak kimse içe dönmekten yana değil. Yani hem yatırımlar, hem de ticaretin önüne engel konulmaması gerektiği konusunda neredeyse herkes mutabık. Kimse korumacılık olsun istemiyor. Bunu esasen biraz da doğal karşılamak lazım. Çünkü kimse sadece iç talebe güvenerek büyüyemeyeceğini çok iyi biliyor.

 

Muhtemelen toplantıda Dünya Ticaret Örgütünün Doha Kalkınma Raundu sonuçlarının altı çizilecek ve bu konuda ilerlemenin yolları tartışılacak.

 

DOHA görüşmelerine başlama kararı alınabilir mi?

 

Kriz ortamında ilerleme kaydetmek biraz zor. Ama konunun gündeme gelmesi dahi çok önemli. Bakalım gelirse Almanya ve Fransa arasındaki son günlerde oluşan kader arkadaşlığı bundan nasıl etkilenecek?

 

Bilindiği gibi DOHA toplantısı küresel ticareti artırmak için 2001 yılında dış ticarette engellerin azaltılması amacıyla yapılmıştı. Ancak görüşmeler 2008 yılında sekteye uğramıştı. Çünkü tarım, sanayi ürünleri üzerindeki gümrük tarifeleri ve hizmet sektörü üzerindeki tarife dışı engeller konularında anlaşmazlıklar vardı.

 

Anlaşmazlığın traflarından birisi gelişmiş ülkeler (AB, ABD, Japonya) diğeriyse gelişmekte olan ülkelerdi (Brezliya, Çin, Güney Afrika ve Hindistan). Ayrıca AB ve ABD arasında tarımsal teşviklerin kaldırılması gereği konusunda da ciddi görüş ayrılıkları vardı.  Çünkü ABD dış ticarete yönelik teşvikleri tarife dışı engel olarak görüyor. Bu anlamda Fransa’ya herkes dik dik bakıyor. Çünkü tarımsal ürünlere en fazla sübvansiyonu Fransa veriyor. Bundan vazgeçerse Sarkozy hükümetinin başına neler gelebileceğini tahmin etmek hiç de zor değil. Fransız halkı şarabı seviyor, ama şişesini değil.

 

Bakalım G20 Toronto toplantısından, açıkları azaltırken, daha sıkı kurallar uygulayıp volatiliteyi düşürerek büyümek için nasıl bir yol haritası çıkacak?

 

Merakla bekleyeceğiz.

Yazarın Diğer Yazıları

2015 ve T24’e veda yazısı

2016; insanlığa, ülkemize, T24 okuruna, yazarına, çalışanına ve T24’e şans getirsin

ABD 14 yıldır terörle savaşıyor, sonuç: Terör saldırıları yüzde 6 bin 500 arttı!

“ABD işgalinden önce Irak’ta hiç intihar saldırısı olması ama, 2003 yılından bu yana 1892 intihar saldırısı oldu"

Rusya, Batı’nın yaptırımlarına daha ne kadar dayanabilecek?

Gazprom biterse Putin biter. Sonra sıra Çin’e gelir. Çin karışırsa dünyayı dolarsızlaştırma ittifakı, yani BRICS tamamen biter

"
"