07 Aralık 2013
Bitcoin, herhangi bir ülke merkez bankasının basmadığı ve dolaşımdaki miktarını kontrol edemediği, ancak bunu yapan ülkelerin para birimleriyle alınıp satılan bir tür dijital para.
Bitcoin, arkasında sadece bir sistem olan kurallara bağlı ademi merkezi bir ödeme ağı ve bu ağa hayat veren bir tür internet parası.
2009 yılında hayata geçen Bitcoin’i yaratan kişinin gerçek kimliği bilinmiyor. Sistemin tanıtımı Satoshi Nakamoto ismiyle gönderilen bir emaille yapılmış. Daha sonra kendini ifşa etmek istemeyen bu meçhul şahıs sistemi terk etmiş. Sistem, 2010 yılından bu yana kendiliğinden çalışıyor ve giderek büyüyor.
Bitcoin mübadele edilebilen, ortak değer ölçüsü olarak kullanılabilen, bir tasarruf ve yatırım aracı olarak kullanılabilen bir tür sanal para.
Kâğıt ya da maden para (fiat money) gibi bir merkez bankası tarafından basılmadığı için doğal olarak bir para politikası aracı değil.
Ulusal paralar gibi arkasında merkezi bir otorite olmayan Bitcoin’le yapılan ödemeler ve transferler adam – adama (peer-to-peer) yapılıyor. Ödemeye aracılık yapan merkezi bir otorite yok.
Esasında kullanıcı perspektifinden bakılınca sistemin herhangi bir mobil telefon aplikasyonundan veya programından farkı yok. Program veya aplikasyon aracılığıyle dijital para saklanabiliyor, transfer edilebiliyor ve ödeme aracı olarak kullanılabiliyor.
Sistemin arkasında yapılan her işlemin kaydedildiği bir ortak “defter-i kebir” var. Buna “block chain” deniyor.
İşlemin gerçekliği dijital imzalarla sağlanıyor. İmza sahteyse sistem işleme izin vermiyor. Her imzanın ilişkili olduğu bir gönderici adresi var. Göndericinin bu adresteki Bitcoin’ler üzerinde tam bir kontrolü var.
Sistem üzerinden ödeme yapacağınız zaman, içinde Bitcoin’lerinizi sakladığınız adreslerinizin olduğu sanal bir cüzdanınız olmak zorunda. Daha sonra alıcının genel kriptografisini ve tutarı girip gönder tuşuna basmanız yeterli.
İşin faydası şurada: İstediğiniz zaman dünyanın istediğiniz bir yerine para göndermeniz mümkün. Buna ödeme özgürlüğü deniyor. Yani bir aracı olmaksızın ödemenizi yapabiliyorsunuz. Banka tatildi, valördü, EFT sınırıydı, saat 16:30’du, ertesi güne kaldıydı türü sıkıntılar yok. Paranızın kontrolü tamamen elinizde. İşlem ücretleri de alternatiflerine göre oldukça düşük.
Bitcoin’le yapılan işlemler tersine çevrilemez nitelikte. İşlemi başlatmak ya da sonuçlandırmak için müşterinin kişisel veya gizli bilgileri gerekmiyor. Yani, annenizin evlenmeden önceki soyadının bazı harfleri ya da kredi kartınızın arka yüzündeki CVV kodu türü bilgilere ihtiyaç yok. O nedenle hile ihtimali de daha az.
Diğer ödeme yöntemlerinde olduğu gibi satıcının beklenmedik maliyetler veya ücretler (hesap işletim ücreti, kart üyelik aidatı vs.) yüklemesi ihtimali neredeyse yok.
Para arzının yaratılması süreci herkesin gözü önünde cerayan ediyor ve açık kurallara tabi. Kimse ya da hiçbir organizasyon Bitcoin protokolünü kontrol edemiyor ya da üzerinde değişiklik yapamıyor.
Sistemin dezavantajları yok değil. Misal, Bitcoin ulusal paralara göre daha az yerde kabul görüyor. Piyasada dolaşan Bitcoin’in toplam değeri ve Bitcoin kabul eden işyeri sayısı halen sınırlı. O nedenle göreli olarak küçük “volume”lerle fiyatı etkilemek mümkün.
Sistemde kullanıcı olmak için herkes için ortak olan kuralları kabul etmek ve onaylamak gerekiyor. Yani bir protokol imzalamak zorundasınız. Daha sonra ulusal para karşılığı, mal ya da hizmet satarak veya madencilik yaparak Bitcoin edinebiliyorsunuz.
Bitcoin’ler kriptolanarak yaratılmış olan adreslerde muhafaza ediliyor. Bu adresler internet sitelerinde, kişisel bilgisayarlarda veya kağıt ortamında saklanabiliyor. Bitcoinler’in saklandığı adreslere “cüzdan” (wallet) deniyor. Bitcoin cüzdanının en korunaklı muhafaza şeklinin kağıt ortamı olduğu söyleniyor. Tabiatıyla cüzdanınıza sahip çıkmak ve onu ulu orta yerde unutmamak şartıyla. Aşağıdaki resim bir Bitcoin cüzdanına ait:
Bitcoin alınıp satılırken kimin elinde ne kadarlık bir Bitcoin olduğunu kaydeden ve her işlemden önce tarafların Bitcoin adreslerine dayalı olarak kayıtlarını tutan sanal bir tür defter-i kebir var. Buna “block chain” deniliyor. Tüm işlemler ve işlem adımları block chain’de izlenebiliyor.
Bir Bitcoin satıldıktan sonra eski sahibinin cüzdanındaki kriptolu adresten çıkış kaydı ve alıcının adresine aynı tutarda giriş kaydı, 10 dakikalık bir teyit süreci sonunda otomotik olarak yapılıyor. Satıcının işleme konu Bitcoin üzerindeki tasarruf imkânı transfer sonrasında sona eriyor. Bu yolla aynı Bitcoin’i iki kez harcamak önlenmiş oluyor.
Bitcoin işlemleri ve Bitcoin’le yapılan işlemler internet üzerinden kriptolanarak (güvenli şifreleme) yapılıyor. Bu nedenle Bitcoin için “kripto para” (cryptocurrency) tabiri de kullanılıyor. İşlemler gerçek kimliklerle değil, fakat dijital imzalarla yapıldığı için Bitcoin’le yapılan söz gelimi para transferini kimin yaptığını sistem üzerinde görmek mümkün olmuyor.
Elbette bir ülkeden bir başka ülkeye para transferi yapabilmek için her iki ülkede de Bitcoin alıp – satan, banka veya döviz bürosu türü aracılara ihtiyaç var. Aracılar, Bitcoin alıcı veya satıcısından kendilerine ait bir hesaba ait IBAN bilgilerini istiyor. Bu IBAN üzerinden gelen ulusal para (mesela TL) karşılığında sözgelimi X bankası A şahsına belli bir tutarda Bitcoin satıyor veya bu hesaba gönderilen ulusal para karşılığında Bitcoin alıyor. Yani transfer sonrasında Bitcoin’i ulusal bir para birimine dönüştürüken kişisel bilgilerin kısmen de olsa ibrazı gerekebiliyor.
Bitcoin bir para politikası aracı değil, dedik. Merkez bankaları tarafından basılmadığı için senyoraj hakkı da doğal olarak bir ülkeye ait değil.
Bitcoin’in ulusal para birimlerine karşı değerini belirleyen şey arz – talep koşulları. Bir ülkenin cari açığı, bütçe açığı, faiz oranı, enflasyon oranı, uyguladığı politikaların kredibiltesi vesair konular, Bitcoin için çok da önemli meseleler değil.
Evet bu geniş özetten sonra daha fazla bilgi isteyenler için soru cevap seansımız aşağıdaki gibi:
Bitcoin, ulusal paraların alternatifi olabilir mi?
Sıkı kambiyo kontrol rejimi uygulayan, enflasyon oranı yüksek,ulusal para biriminin değeri çok fazla dalgalanan ve ABD, AB veya BM yaptırımlarına tabi bazı ülkelerde Bitcoin’in ödeme aracı olarak kullanıldığı biliniyor.
Misal, Arjantin’de ulusal paraya ikame edildiği görülmüş. İran’a yönelik yaptırımlardan kurtulmak için de Bitcoin’in kullanıldığı söyleniyor. İspanya’da kriz sorasında Bitcoin kullanımında artış olmuş. Buna rağmen henüz sistem kısıtları ve henüz bilemediğimiz nedenlerle Bitcoin’in ulusal paraların yerini alacağını söylemek zor.
Bitcoin, altın gibi bir yatırım aracı olarak kullanılabilir mi?
Bitcoin yatırım aracı olarak kullanılıyor. Kullananlar da genelde spekülatörler. Popülaritesi artıkça değerinin artacağı beklentisi spekülatörleri Bitcoin yatırımına yönlendiriyor. Bitcoin’in kendiliğinden, yani doğasından gelen bir değeri yok. İnsanların kabulüyle değer kazanıyor.
Bitcoin üzerine türev enstürmanlar az da olsa var. Bazı yatırım fonlarının Bitcoin’le ilgilendikleri söyleniyor.
Bitcoin’in neden bir değeri var?
Para gibi kullanışlı olduğu için Bitcoin’in bir değeri var. Paranın tüm özelliklerine sahip. Dayanıklılık, taşınabilirlik, nadir bulunma, bölünebilirlik ve tanınırlık özelliklerinin yanı sıra, altın ve gümüş gibi fiziki özelliklerinden bağımsız bir değeri var.
Bitcoin arkasında bir merkez bankası güvencesi yok. Yani ulusal rezervlerle korunmuyor. Değeri, onu bir ödeme aracı olarak kullanmak isteyen insanların istekliliğine bağlı.
Bitcoin’in değerini ne belirliyor?
Bitcoin’in değerini piyasasındaki arz ve talep koşulları belirliyor. Talep artınca fiyatı artıyor, düşünce değeri azalıyor. Dolaşımda sınırlı miktarda Bitcoin var. Yeni Bitcoin yaratmanın önceden belirlenmiş bir prosedürü ve limiti var. Arza göre talep hızlı artınca, Bitcoin değer kazanıyor.
Bitcoin değersiz hale gelebilir mi?
Evet gelebilir, ama bunun nedeni hiperenflasyon türü gelişmeler olamaz. Teknik zorluklar, mevzuat değişiklikleri, insanların istekliliğinde ani bir düşüş, siyasi vb. nedenlerle Bitcoin tamamen değersiz hale gelebilir. Ancak 2009 yılından bu yana değerinin yükseldiği de bir gerçek.
İnsanlar Bitcoin’e neden güvensin?
Güvenin kaynağı sistemin güven gerektirmemesi. Ademi merkezi bir sistem ve açık bir kaynak söz konusu. İsteyen istediği zaman sistemin tabi olduğu kurallara ulaşabiliyor. Herkes yapılan her işlemi dijital imzayla görebiliyor. İsteyen Bitcoin arzını istediği zaman öğrenebiliyor. Karşı tarafın kredibilitesine ihtiyaç yok. Sistem kimsenin kontrolünde değil. Özetle, insanların mutabakatına dayalı bir para birimi ve ödeme sistemi var ortada.
Bitcoinle para kazanılabilir mi?
Yeni her işte risk vardır. Bitcoin’in sürekliliği ve devamlı büyümesini garanti eden bir mekanizama yok. Madencilik, spekülasyon, Bitcoin alım – satımı, Bitcoinle ticaret vesair işler yapılabilir, ama kâr garantisi her işte olduğu gibi bu işte de yok. Yapılacak iş, yapanın yeteneklerine, bilgisine, yaratıcılığına, şansına, maliyet ve risk hesabına bağlı. Yani herhangi bir iş projesinden farkı yok.
Bitcoin sanal ve gayri maddi mi?
Bitcoin de insanların hergün kullandıkları kredi kartı ya da online bankacılık hizmetlerinde kullanılan para gibi sanal bir para. Mail-order gibi, EFT ya da banka havalesi gibi, fiziki ürün satan bir işyerinden alış veriş yaparken de kullanabiliyor. Ancak ödeme genelde yine sistem üzerinden ve hesabi olarak yapılıyor. Yani satıcının hesabına alacak, alıcının hesabına borç yazılarak yapılıyor. Sistem bir tür takasbank işlevi görüyor.
Bunun yanı sıra Bitcoin yerine kullanılan madeni paralar da var ve bunu geliştirenler sistemi kullanan aracılar. Yani onların madeni paraları. “Casascius Bitcoins” en yaygın kullanılanları.
Bitcoin’le yapılan işlemler “fail meçhul müdür”?
Değildir.
Nakit hiç iz bırakmaz, ama Bitcoin’le işlem yapınca iz bırakırsınız. İşlemi yapanların kimliklerinin gizliliğini sağlayan, ama halen gelişme aşamasında olan birçok mekanizma var.
Bitcoin’le yapılan yasa dışı işlemler normal yasa dışı işlemler gibi yasal yaptırımlara tabi. Sistem yakalanmamayı da garanti etmiyor.
Bitcoin’ler kaybolursa ne olur?
Kullanıcı cüzdanını sanal ortamda kaybederse parası kadarlık Bitcoin dolaşımdan kalkıyor. Ancak kayıp Bitcoin’ler block chain’de kalmaya devam ediyor. Onu kullanmak için gereken bilgileri, yani özel kriptoları birileri buluncaya kadar Bitcoin’ler atıl kalıyor.
Bitcoin kredi kartının yerine geçebilir mi?
Bitcoin kullanımı her gün giderek artsa da henüz kredi kartlarının yerine geçebilecek düzeyde yaygın değil. Sistem sınırlamalarının kaldırılmasını ve daha fazla güvenlik sağlamaya yönelik çalışmalar halen yapım aşamasında. İşin bir de yasallık boyutu var. Çin dışında henüz Bitcoin’le ilgili yasal sınırlama getiren bir ülke bilinmiyor. Çin, geçen hafta sadece finansal bankalara Bitcoin’le işlem yapmayı yasakladı. Dün Fransa Merkez Bankası’ndan da sistemin risklerine yönelik uyarılar geldi.
Şurası açık ki kambiyo kontrol rejimi uygulayan ülkelerde mevzuat riski daha fazla. Birçok ülkede Bitcoin’i finansla sisteme yasal yollarla entegre etme çalışmaları da yapılmıyor değil. Sanal para konusunda Avrupa Merkez Bankası’nın da çalışmaları var.
Bitcoin yasadışı faaliyetlerin finansmanını kolaylaştırabilir mi?
Yasadışı faaliyetlerin finansamanında nakit, EFT, SWIFT veya havale yoluyla ödeme nasıl kullanılıyorsa Bitcoin de kullanılabilir. Yasadışı bir işlem yaparken Bitcoin kullanmak, fiilin soruşturulmasına engel teşkil etmez. Ancak Bitcoin, kâğıt ya da madeni para gibi kalpazanlığa pek uygun değil.
Bitcoin’le yapılan işlemler vergiye tabi mi?
Elbette tabi. Vergilemede ödeme aracının önemi yoktur. Çoğu zaman vergiyi doğuran olay gerçekleşmişse, ödeme olmasa bile vergi doğar.
Bitcoin nasıl yaratılıyor?
Para yaratma işine madencilik (mining) deniyor. Madencilik, hesaplama yetkisini kullanarak işlemi gerçekleştirme, sistem ağını güvenli bir şekilde koruma ve sistemdeki her kullanıcıyı senkronize hale getirme işlemidir. Sitem ademi merkezi olduğu için Bitcoin kullanılan her ülkede süreci çalıştırmak, sistemi gözetmek türü işleri birilerinin bir bedel karşılığında yapması lazım. Bu işi yapanlara madenci deniyor.
Bitcoin madencileri uzmanlaşmış “hardware” kullanarak ödeme ağının güvenliğini sağlayan ve işlemleri proses eden kullanıcılardır. Bu hizmetleri karşılığında kendilerine sistem tarafından Bitcoin veriliyor. Madenci olmak için özel bir anlaşma ya da lisans almak gerekmiyor. Önemli olan insanların size itimat etmesi ve kullandığınız programın hızlı ve güvenilir çalışması.
Sürece madencilik denmesinin nedeni, para yaratma süreciyle altın madenini çıkarma arasında bağlantı (anoloji) kurulması.
Bu süreçte de arka planda bir otorite yok. Madenciler, miktarı azalan ve öngörülebilir oranda Bitcoin çıkarabiliyor. Her yıl dolaşıma giren Bitcoin miktarı zaman içinde yarıya iniyor. Sistem 21 milyon Bitcoin dolaşıma çıkıncaya kadar çıkarma izni vermek üzerine kugulanmış. Yani emisyon hacminin üst sınırı 21 milyon Bitcoin.
Bitcoin’de de balon olabilir mi?
Bitcoin balonu diye birşey var. Bunu ilk dile getiren Queensland Üniversitesinden Prof. John Quiggin. Hatta Bitcoin için “pür balon” tabir etmiş.
Bitcoin 2013 yılının ikinci yarısında hızla değer kazandı. Çünkü Bitcoin sistemi ABD Senatosu’na anlatılırken yasaklamayı teşvik edici bir sunum yapılmadı. Tersine bir tür finansal hizmet olarak takdim edildi. Sistem Çin’de de hızla kabul görmeye başlayınca hem sisteme olan güven artı, hem de daha fazla kullanılacağı, yani talep göreceği düşünüldü.
Bitcoin arzının kısıtlı olması nedeniyle kullanım yaygınlaştıkça değerinin artması kaçınılmaz. Ancak hızlı fiyat artışı her zaman balon göstergesi değildir. 2008 krizinden biliyoruz ki, ani fiyat düşüşlerine yol açan suni aşırı değerlenmeler balon oluşumuna neden oluyor. Bitcoin’in değerindeki ani değişimler sistem içinde senkronize olmuş binlerce kullanıcının tercihlerindeki değişimin göstergesi. Algı değişikliği, sisteme yönelik güven kaybı, spekülatif talep, belirsizlik korkusu, mevzuat engeli, vesaire, dalgalanmaların nedenleri arasında.
Geçen hafta Fed'in eski başkanı Alan Greenspan’ın “1 yılda 89 katına tırmanan Bitcoin fiyatlarının sürdürülemeyecek kadar yüksek olduğunu ve sanal paranın bir para birimi olmadığını” savunduğunu not etmekte fayda var.
Bitcoin’in Ponzi’den farkı ne?
Ponzi, yatırımcısına kendi parasıyla veya daha sonraki aşamalarda sisteme girenlerin parasıyla getiri sağlayan hileli bir yatırım operasyonuydu. Yani ortada parayı kullanıp, yatırım yapan ve getiri elde eden kimse yoktu. Bu nedenle sisteme yeni yatırımcı girmeyince dağılmak zorunda olan bir sistemdi. Bitcoin ise bir “software” projesi.
Arkasında niyeti okunması gereken merkezi bir otorite yok. O nedenle yatırımın getirisiyle ilgili hileli bilgi verecek bir kimse ya da otorite de yok. Bitcoin, bu anlamda serbest kur rejiminde dalgalanan dolar, avro, yen gibi satın alma gücü garanti olmayan herhangi bir para biriminden farksız.
Ponzi getiri vaat eden bir hileli yatırım operasyonuyken Bitcoin’in esası bir ödeme sistemi olmasında.
Ödeme süreci nasıl çalışıyor?
Ödeme yapmak için göndericinin alıcının hesabına Bitcoin transer etmesi, bu transfer işleminin ağda bulunanlar tarafından teyit edilmesi ve tüm Bitcoin işlemlerinin kaydedildiği “block chain” denilen “defter”e kaydedilmesi gerekiyor.
İşleme konu Bitcoin’in nereden alındığının ve kime ait olduğunun teyiti nedeniyle ödeme veya transfer, 10 dakika gecikmeyle sonuçlanıyor.
Ödeme işlemini sonuçlandıranlar (bir tür aracılar) bu işten düşük tutarlarda ücret talep ediyor. Talep edilen ücretler genelde gönderilen tutardan bağımsız. Söz gelimi birkaç milyon doları 1 dolardan daha düşük maliyetle bir başka ülkedeki adrese göndermek mümkün. Ücretler misal Moneygram’la ya da Western Union’la kıyaslanamayacak kadar düşük. Kimileri bu durumu sistemin zayıf noktası olarak görüyor. Sistem 21 milyara kadar Bitcoin yaratmaya izin veriyor. O nedenle tavana ulaşıldığında yeni Bitcoin kazanmak imkansız hale geleceği için ya sistemde değişiklik yapılması ya da sistemi yürütecek gönüllüler bulunması gerekecek.
Bitcoin, birisi kamusal diğeryse özel olmak üzere iki tür kriptografi yardımıyla kullanılabiliyor. Adreslerin olduğu yere cüzdan demiştik. O nedenle kamusal kriptografiyi başkaları size para gönderebilsin diye kullanıyorsunuz. Yani cüzdanınızın adına kamusal kriptografi diyoruz. Bir de özel kriptografiniz olmalı. Onunla Bitcoin’lerinizi muhafaza ettiğiniz adresler üzerinden ödeme ve transfer işlemi yapabiliyorsunuz. Yani başka hesaplara Bitcoin transfer etmek, ödeme yapmak, Bitcoin’lerinizi ulusal paralara dönüştürmek türü işlemler için bu kriptografiyi kullanıyorsunuz. Doğal olarak size özel kriptografinizi çok saklı tutmanız gerekiyor.
Bitcoin istikrarsızlıktan etkilenmiyor mu?
Bitcoin değerindeki büyük dalgalanmalar, bir tür uluslararası kilit para olarak kullanılıp kullanılamayacağı yönünde soru işaretlerine yol açtı. Korku dalgalanmaya, dalgalanma da sistemden uzaklaşmaya yol açarak Bitcoin’in değer kaybetmesine yol açıyor. O nedenle bir tasarruf ve yatırım aracı olarak Bitcoin için de istikrar elzem. Ancak para transferinde Bitcoin kullanmak için istikrar gerekmiyor. Çünkü transfer çabuk gerçekleşiyor ve bu kadar kısa sürelerde değer kaybı ihtimali çok düşük. O nedenle mevcut haliyle Bitcoin daha çok para transfer aracı olarak gelecek vaat ediyor.
İşin içine hile katmak imkansız mı?
Bitcoin bir protokolle çalışıyor. Kurallar ve kriptolar var. Sağlam bir işlem kayıt hafızası var. Yeter ki kullanıcı hatası ya da dikkatsizliği olmasın. Bu durum cüdanınızı ya da kredi kartınızı kaybetmekten ya da çaldırmaktan farklı değil. Kullanıcı olmak için kuralları kabul etmek durumundasınız. Bir kullanıcı diğerine kendi kurallarını dikte edemiyor. Aynı paranın iki kez harcanması mümkün değil. Geçerli bir dijital imza olmaksızın da harcama yapmak imkansız. Paranın size ait olduğunu ve daha öncesinde başka birisine gönderilmediği, işlem öncesinde sistem tarafından teyit ediliyor. Bu nedenle kotrolsüz bir şekilde, hileli yollarla Bitcoin yaratıp satmak mümkün değil.
Bitcoin, sistem kullanıcılarının konsensüsüyle yürüyor. Ancak sistem kusursuz denemez. Her güvenli sistem gibi kusurla karşılaştığında kendini yeniliyor.
Bitcoin’in bu güne kadar hiç “hack”lenmediği söyleniyor.
Kamu oyu ve otoriteler Bitcoin’e nasıl bakıyor?
2012 yılından The Economist Bitcoin’in popüler olma nedenini “şüpheli online ticaretteki rolüne” bağlamıştı.
Yakın zamanlarda FBI’ın uyuşturucu ticaretinde uzmanlaşmış olan bir Bitcoin şirketini kapattığı biliniyor.
Geçen ay Çin merkezli Bitcoin “döviz bürosu” BTC China, Japon merkezli Mt. Gox ve Avrupa merkezli Bitstamp’ı satın alarak ticaret tutarı bakımından dünyanın en büyük Bitcoin “döviz bürosu” haline geldi. ABD Senatosu'na yapılan bir sunumda sanal para bir tür yasal finansal hizmet olarak görülünce Bitcoin değer kazanmaya başladı. Hatta aynı gün 1 Bitcoin Çin’de 1100 doları gördü.
5 Aralık günü Çin Merkez Bankası Bitcoin’le ilgili olarak yayımladığı bir duyuruyla finansal bankaların Bitcoin’le işlem yapmasını yasakladı. Duyuru sonrasında Bitcoin değerinde yüzde 20’lere varan düşüşler yaşandı.
The Washington Post'a göre göre Bitcoin "Keyifsiz online işlemler için bir para tercihi.”
CNN’e göreyse "karanlık online para.”
FBI, 2012 yılında yayımladığı bir raporda Bitcoin kullanımının siber suçları cazip hale getirebileceğini not etmişti.
Alman Maliye Bakanı ise Ağustos ayında Bitcoin için “bir tür hesap birimi” ifadesini kullandı.
The Guardian Bitcoin’in münhasıran uyuşturucu alımında kullanıldığını belirten haberler, The Huffington Post ise online kumarda kullanıldığına dair haberler yapmıştı. Aynı gazete 2013 yılında online silah ticaretinde Bitcoin kullanımının başladığına dair haber de yapmıştı.
Meselenin kara para aklama boyutu hakkında henüz bir saptama ya da rapor yok. Çünkü işlem adımlarını sistem üzerinden izlemek mümkün ve bunu kullanıcı olan herkes yapabiliyor.
Ünlü iktisatçılar Bitcoin için ne diyor?
İktisatçılar arasında görüş birliği yok. Fed kıdemli ekonomisti François R. Velde Bitcoin için: "Dijital para yaratma sorununa bulunmuş şık bir çözüm” diyor. Paul Krugman, “Bitcoin’in değeri başkalarının onu bir ödeme aracı olarak kabul etmesine bağlı”, diyor. Larry Summers ise Bitcoin için “bekle ve gör" tavrında.
Bir başkası daha çıkıp bir başka isimle dijital para yaratırsa ne olur?
Olmamış bir şey değil. Adı da Litecoin.
Bitcoin gibi Litecoin de hem bir para birimi, hem de bir ödeme sitemi. Onun da arkasında merkezi bir otorite yok. Bitcoin’den farkı, protokolünde. Madencilik (minig) kuralları da biraz farklı. Gerisi, Bitcoin hakkında yukarıda yazdıklarımızla neredeyse aynı.
Umarız mesele anlaşılmıştır.
İyi hafta sonu.
2016; insanlığa, ülkemize, T24 okuruna, yazarına, çalışanına ve T24’e şans getirsin
“ABD işgalinden önce Irak’ta hiç intihar saldırısı olması ama, 2003 yılından bu yana 1892 intihar saldırısı oldu"
Gazprom biterse Putin biter. Sonra sıra Çin’e gelir. Çin karışırsa dünyayı dolarsızlaştırma ittifakı, yani BRICS tamamen biter
© Tüm hakları saklıdır.