Türkiye sınırlarında alınması gereken ne kadar kupa varsa alan, Avrupa’da Şampiyonlar Ligi şampiyonlukları kazanan, dünyanın en büyüğü olan bir takımın oyuncuları çaresizliğe terk edilmiş durumda. Koç Sedat İncesu ve Hakan Üstünberk’in cebinden yaptığı ödemeler dışında Galatasaray’ın Tekerlekli Sandalye Basketbol takımı oyuncularına, bir yıldan bu yana paraları verilmiyor.
Bunca kupa, bunca şampiyonluk sonrası el üstünde tutulmaları gereken tarihi başarılarla dolu ve Galatasaray’ın ismini hep en üste taşıyan bu sporcular, konuşacak muhatap bulamıyor, konuşmak istedikleri zaman Yönetim Kurulu Üyesi Can Topsakal’ın yaptığı gibi kulüp binasından kovuluyor. Kapatmak mı istiyorsunuz şubeyi? Haklarını aradıkları için cezalandırılıyorlar mı?
‘Ben Türkiye’nin en büyük kulübüyüm’ demekle büyük olunmuyor. Size bu sözü söyletme cesaretini sağlayan insanların sorunlarıyla ilgilenmeden, o sorunları çözmeden, hak ettikleri paralar verilmeden, büyüklüğünüz ağzınızdan çıkanlarla sınırlıdır.
Türkiye’nin gelmiş geçmiş en başarılı branşı ve kendileri gibi insanlara örnek olan bu çocukların evlerine, analarının ak sütü gibi helal paraları ödenmediği için haciz geliyorsa Galatasaray Spor Kulübü büyüklüğünü yeniden tartışmalı.
Parasızlık yüzünden çocuklarını okuldan alan, kiraları ödenmediğinden ötürü evlerinden ayrılmak zorunda kalan insanların, Galatasaray tarihinin en başarılı sporcuları olduğunu tekrar tekrar söylemekte fayda var.
O zaman neden bu insanları cezalandırıyorsunuz? Koskoca Galatasaray Kulübü, aslan yüreklerini sahaya yansıtan bu sporcuların haklarını neden ödemiyor?
4. yıldız taktıktan sonra; bununla fiyaka yapmak, afilli tişörtlerle rakiplerle dalga geçmek yerine, Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol takımı oyuncularının emeklerinin karşılığını bir an önce verin. Eğer bunu beceremeyecekseniz, yapabilen birileri mutlaka çıkacaktır.
Böylesi tarihi başarıları kazanmış oyuncuları kulüp binasından kovan Can Topsakal şunu sakın unutmasın. Taklalar atarak girdiğiniz yönetimde o koltuğa oturmayı layık kılan, senin kovduğun sporculardır.
Ne yaparsanız yapın haklarını ödeyemezsiniz ama bari İsmail’in, Bestami’nin, Ferit’in, Seyran’ın, Cem’in, Seda’nın hak ettikleri paraları acilen ödeyin. En azından insan içine çıkmaya yüzünüz olur. Yoksa ‘yüzsüz’ olarak damgalanacaksınız.