03 Ocak 2020

Yılbaşı ertesi, tiyatroya da giderim, İzmir'i de unutmadım ve ucuz sataşmalar

Ankara'yı bilmem ama İstanbul ve İzmirli hayranlarıma bu ara oralardaki tiyatrolara gitmelerini gerçekten öneririm

Nihayet şeytanın bacağını kırdım ve Kadıköy'de bir tiyatroya gitmeyi becerdim. Tiyatro Bam'ın Bahariye'deki sahnesinde Kader Can'ı izledim. Bahariye'de Mephisto'yu geçin, biraz daha ileride Penguen Kitabevi'nin bulunduğu pasaja girin, işaretleri görürseniz karanlık merdivenlerden aşağı doğru inin. Hainlik bu kadar.

Murat Mahmutyazıcıoğlu'nun yazdığı tek kişilik oyunu Deniz Karaoğlu oynuyordu. İnanılmaz bir genç adam. 90 dakika boyunca bir saniyeyi hareketsiz geçirmedi. Bir sürü karakter canlandırdı ve hatta rap bile söyledi. Şapka. Aldığı bütün ödülleri hak etmiş. Tek itirazım oyun başlamadan sahnede You're in the Army çalıyor, çünkü bir askerlik hikâyesi, neden Gel Tezkere ya da Asker Oldum Piyade'yi çalmadılar anlamış değilim. Bunun dışında her şey tıkır tıkırdı.

Oradan çıkıp yakındaki Kaset bara gidildi. Kadıköy'e çok uygun bir bar. Beni de çağırdılar, tiyatro danışmanım Bahar Çuhadır'ın ısrarıyla ben de gittim. İyi ki gitmişim. Sibel filminde gördüğüm ve bayıldığım Damla Sönmez ve de şu aralar Ferhat ve Şirin'de oynayan yakışıklı Ushan Çakır da onun yanındaydı. Sevgili misiniz diye sordum, kibar çocuklar sinirlenmeden "Hayır efendim, iki yıldır nişanlıyız" dediler. Masamızda bir sürü genç oyuncu adayı da vardı ama hepsinin ismini aklımda tutamadım. Ünlensinler onları da yazarım. 

Damla Sönmez Çukur dizisinde başlıyor, gecenin yıldızı Deniz Karaoğlu ve Ushan Çakır Fotoğraf:Bahar Çuhadar 

***

Hazır 'yüksek kültür' gazına gelip tiyatroya başlamışken sizi bir de İzmir'e götüreyim. Bizim gençliğimizde sinema olan Çınar'da yapılan sahnelerden birinde oynuyor Sahne Tozu Tiyatrosu. İzmirlilerin iddiası "Merkez biziz, İstanbul'da da şubemiz var", bilmiyorum ama çok inandırıcı gelmedi. Yine de yazayım dedim. Yedi Kocalı Hürmüz'ün başrolünde, sürpriz sürpriz, Mülkiyeli bir genç kadın var: Nazlı Kayı.

Oyun, 3-4-5-10-11-12 Ocak'ta saat 20.00'de, pazar günü ise saat 14.00'te. Sadık Şendil'in bu oyununu ben ilk kez sinemada izlediğimde genç bir adamdım. Hepimizin sevgilisi Türkan Şoray da Hürmüz rolünde döktürüyordu. Bence Nazlı Kayı da hiç fena değil. İzmir Marşı söylemekten vakit bulursanız kalkıp gidin görün. 

Tel: 0232 441 89 54


Oyunun arşivini 'adı bende gizli' İzmir muhabirim gönderdi

***

Beyoğlu'nun en eski kafe/barı olan Kaktüs el değiştirdi. Hiçbir şey değişmeyecek ama HDP'li kardeşimiz Gülsüm Ağaoğlu orada olmayacak. Gençler hatırlamazlar, Kaktüs 1993'te Beyoğlu İmam Adnan Sokak'ta açıldığında müthiş bir sansasyon olmuştu: "Feministler 'Kaktüs' diye bir yer açtılar..." En çok gittiğimiz kafeydi. (İmam Adnan Sokak'taki yerinde şimdi bir kebapçı var, üstelik de Arapça levhalı.) 

Yılbaşında Cihangir Kaktüs'teki masalar entelektüel ağırlıklıydı. İnanmadınız mı? Saymaya başlıyorum: Prof. Dr. Şahika Yüksel, eski televizyoncu Bumin Güneri, bu aralarda Simone de Beauvoir çevirisi çıkan sosyalist-feminist Gülnur Savran, yan masada Ufuk Uras ve Zeynep Tanbay vardı. Hafif itişerek eğlendik.

Kaktüs'ün çalışanları biraz üzgündü ama bizlere hiçbir şeyin değişmeyeceği konusunda garanti verdiler. Bakacağız. 

Ben, kedilerin sevgilisi Gülsüm Ağaoğlu ve Gülnur Savran şarap ve tekila içtik (Fotoğraf: Sercan Yamaner) 

Okuma önerisi 

Yeni Yaşam gazetesinde her perşembe Ertuğrul Kürkçü, her cuma Gültan Kışanak'ı okuyun. Biri dışarıdan, biri içeriden çok güzel yazıyorlar. İnanın arkadaşlarım diye kıyak geçmiyorum. 

Sık sorulan sorular ve 'cheap shots'

Gazeteci Ertuğrul Mavioğlu'nun nerede olduğunu ben de bilmiyorum.

✓ Ertuğrul Özkök'ten maaş almıyorum. Bu bir 60'lar dayanışması. O benden haber çalıyor ben de ondan okur çalıyorum. 

Evet, Sırrı Süreyya Önder 75. kere Cihangir'den Kurtuluş'a taşındı. Taşınma demişken Cihangir ciddi nüfus kaybediyor. Halkımızın bir bölümü Kurtuluş'a giderken orta ve üst orta sınıf Cihangirliler Moda'yı tercih ediyorlar. Yok yok, Nişantaşı'nı unutmuş değilim ama Ahmet Hakan oraya taşındıktan sonra Nişantaşı kendi kendini imha etti. 

✓ Serdar Turgut'u "Beni övmezsen gençliğinde yediğin herzeleri anlatırım" diye tehdit etmedim. Onun beni öveceği tutmuş. Zaten Turgut nihilist, ben ise aslanlar gibi bir anarko marksistim. 

Advertorial

Bu kez de biraz kendi reklamımızı yapalım. 178 sayfalık en başta ben olmak üzere Türkiye'nin tüm önemli ve orta önemli yazarlarının boy gösterdiği T24 Yıllık'ı almayı ihmal etmeyin. Fiyatı 40 lira, bütün seçkin kitapçılarda bulabilirsiniz. 

Müzik önerisi

Bu ara sizleri bol bol rock ve jazz standartları söyleyen muhteşem kadınlarla ödüllendireceğim. Nina Simone mu Aretha Franklin mi derken aralarında yazı tura attım, Nina kazandı. Haftaya Aretha.

Yazarın Diğer Yazıları

165 yaşındaki Mülkiye ve çok daha fazlası var bu magazinde...

Sevgili hayranlarım ve okurlarım, bir kez daha belirteyim ki hiçbir sosyal medya platformunda hesabım yok; bu yüzden "Biz bunu sosyal medyadan biliyorduk" deyip beni üzmeyin...

78 yaşında hâlâ beni şaşırtıyorlar

Bu hafta fotoğrafım yok çünkü patoloji raporum ancak perşembe öğleden sonra çıktı; daha Taksim İlkyardım doktorumu görmedim ama galiba kanserimle başa çıkmış, tabii kesinleşince size daha iyi bilgi veririm

Demokrasi yok, su ve para da yok; ya sigara?

Sizce moda olduğu üzere benim yerime de bir kayyım atayacak olsalar bu kim olurdu, cevaplarınızı bekliyorum...

"
"