Kâbusunuz geri döndü. Yaptığım soruşturmada üç kişi “15’te bir yaz” dedi, 5 kişi “Haftada bir yaz” dedi, 13 kişi “Hiç yazma” dedi. Bunun üzerine bu hafta da yazıyorum. Çünkü sizler için kalktım taa İzmir’lere gittim. İzmir deyince hemen rakı, balık ve İzmir Marşı deyip gülmeye başlamayın. Karaburun’da çok güzel ve eğlenceli bir bilim kongresi vardı. Cuma günü, ‘Feminist Cuma’ydı. Fazla bilgi veremeyeceğim çünkü erkekleri almadılar. Bence kadınlar hiç haksız değiller.

Karaburun Bilim Kongresi kadınları günü...

Ama ertesi gün, yerel yönetim panelinde çok mutlu oldum. Yerine kayyım atanan Diyarbakır Belediye Eş Başkanı Selçuk Mızraklı ve İzmir’in çiçeği burnunda belediye başkanı Tunç Soyer, epey kafamızı açtılar. Yalnız nifak sokmak gibi olmasın ama Selçuk Mızraklı, Tunç Soyer’den beş kat fazla alkış aldı. Kim bilir belki de misafir olduğu içindir.

Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan'ın ev sahipliğinde gerçekleşen Karaburun Bilim Kongresi'nden...

 ***

İzmir’den apar topar, İstanbul’a dönünce ayağımın tozuyla yazar Seray Şahiner ile gazeteci-marangoz İbrahim Özkan’ın düğünlerine yetiştim. Niye şaşırıyorsunuz ki, gazeteci-yazar olur da gazeteci-marangoz olmaz mı, bal gibi olur. “Seray Şahiner kim?” diyeceksiniz. Antabus, Kul, Hep-Yek gibi kitapları var. Ben inanmadım ama 25 bin satıyormuş. Gelin-damat, Balık Ayhan ile beraber çalıp söyleyince, eğlenceli bir düğün oldu. Karşımda oturan yazar Murathan Mungan bile ısrarlara dayanamayıp, şöyle bir döktürdü. Ağır başlı Cumhuriyet’in şimdi Volkswagen karavanında yaşayan genç köşe yazarı Mine Söğüt bile risk alıp oynadı, ne var ki Yıldırım Türker, oyuncu Ahmet Mümtaz Taylan ve de en genç kalp doktorumuz Dr. Taylan Şahin bir türlü oynamadılar. Ağır abiler.

Seray Şahiner'in darbuka hocası Balık Ayhan, Seray Şahiner ve damat İbrahim Özkan...

***

Hemen ertesi gün, Tuhaf dergisinin aylık kahvaltı ve doğum günü partisi seansları vardı. Ahmet Mümtaz Taylan ve ve Gonca Vuslateri’nin doğum günleri aradan çıkarılıverdi. Tuhaf dergisi ne?" diyorsanız size son dört kapaklarını söylemekle yetineceğim: Müzisyen, sinemacı, eski milletvekili, romancı Zülfü Livaneli, eski Topkapı Sarayı Müdürü, tarihçi, Mülkiye İdari Şube mezunu ve yazar İlber Ortaylı; gourmet, yazar, adada saldırıya uğraması TT olan Vedat Milör ve halkla ilişkiler duayeni Betül Mardin. Beşinci kapağı siz tahmin edin.

Ben, sınıf arkadaşım İlber Ortaylı ve gerçekten karşı komşu Gonca Vuslateri

***

Tuhaf dergisi etkinliğinin en çok ilgi toplayan pop yıldızı Prof. Dr. İlber Ortaylı’ydı. Taa mektepten arkadaşım İlber Ortaylı, beni Viyana'daki evine davet etti. En gençleri ise derginin yazı işleri müdürü Nurhak Kaya ve benim de öğrencim olan Posta Ek Yayınlar Yönetmeni Işıl Cinmen bir de sıkı bir erkekler masası vardı. Yönetmen Serdar Akar (Behzat Ç.), Kalan Müzik'in başındaki Hasan Satık, oyuncu Olgun Şimşek, senarist ve oyuncu Levent Kazak. Allah'tan Nuri Bilge Caylan'ın Üç Maymun filminin unutulmaz oyuncusu Hatice Aslan geldi de masaları biraz renklendi. 

***

Tarihten bir yaprak

SETA fişlemesi çıktığı zaman çok şaşırmıştım. Sonunda niye şaşırdığımı anladım. Ben yıllarca Bahçeşehir Üniversitesi dahil bir sürü üniversitede iletişim dersleri verdim. Aklımda 2010 yılında Bahçeşehir'deki panel gelmiş de ondan şaşırmışım, hatta yanılmışım. Araştırmayı yapan Mücahit Küçükyılmaz Cumhurbaşkanlığı Kurumsal İletişim Başkanı'yken Cumhurbaşkanı Başdanışmanı oldu. Diğer isim Hakan Çopur ise SETA İletişim Koordinatörü, Cumhurbaşkanlığı İnternet Yayını ve Halkla İlişkiler Birimi çalışanı ve 2018'den beri Anadolu Ajansı'nın Washington Temsilciliği'ni yapıyor. O kadar unvanları var ki karıştırmış olabilirim kusura bakmayın. Biz demokrat gazetecileri kimler kullanmadı ki... 

Boğazına düşkünlere: Cihangir Mahallesi'nin sakallı muhtarı Adnan Bal, Kılıç Ali Paşa Mahallesi'nin küpeli muhtarı Halil Kalafat ve Pürtelaş Hasan Efendi'nin en genç anneanne muhtarı Fehime Esen, cuma 16:00'dan itibaren aşure kaynatıyorlar herhalde giderseniz sizi kovmazlar.