22 Ekim 2021

Diyarbakır ve Cihangir’de protestolar | İHD barışa çağırıyor

Bu hafta Özgürüz Radyo'dan Galatasaraylı Ragıp Duran'a nispet olsun diye Fransızca pek solcu bir müzik önerim var

"Hafıza Odası" fitilini İsmail Küçükkaya'nın magazin merakı ateşledi - Son DSÖ (WHO) açıklamasına  göre mayıs ayına kadar Covid'den dünyada 180 bin sağlık çalışanı öldü - Durul Gence 60'larda Ankara'nın rock kralıydı - Oyuncu Sema Çeyrekbaşı mesleğin başındayken

Ne halaymış be !

Hiçbir sergisini çok zayıf resim kültürümden dolayı izlemediğim Batmanlı ünlü ressam Ahmet Güneştekin'in "Hafıza Odası" enstalasyonu için Diyarbakır'a yaptığı PR çıkarması, entelijansiya içinde bir tremor yarattı.
 
T24'ten arkadaşım Ayşe Hür'e, oradan evlendiğini yazdığım için benimle konuşmayan ÜK'ye herkes Sur'da İsmail Saymaz'la halay çeken Ertuğrul Özkök'ü kınadı. Ben bu konuya giremeyeceğim çünkü Özgür Gündem davasında paraya çevrilen hapis cezamı ödeyen İletişim'den en iyi dostlarım AO ve TP olayı hafife alırsam beni mahvedeceklerini söylediler.
 
Fakat Londra'dan sonra sevdiğim kentler sıralamasında İzmir ve İstanbul'la çekişen bir Diyarbakır haberini atlayamazdım. Kıvrak magazin zekâmı kullanıp sadece Diyarbakır gezisi programı ve açılışa katılan kimi isimleri yazmakla yetiniyorum. 
 
 
Ev sahipleri Ahmet Güneştekin ve Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası, HDP'den Mithat Sancar, AKP'den Cevdet Yılmaz,  DEVA Partisi'nden Mehmet Emin Ekmen, bana hep Turgut Özal'ı hatırlatan Ekrem İmamoğlu, Ertuğrul Özkök'ün yanı sıra "namlı" gazeteciler İsmail Saymaz, Akif Beki, Nevzat Çiçek, kamerasıyla İsmail Küçükkaya. Ali Topuz, Balçiçek İlter, Mustafa Karaalioğlu, Yıldıray Oğur, Sevilay Yılman... Halay teperken salgından da mı korkmamışlar? Ben daha otobüse bile binmedim, metroya geçen hafta bindim korkudan.
 
Tam burada kesecekken öfkeli bir grup Amedlinin protesto amacıyla sergiye girip bazı tabutları aşağı attıklarını okudum. Öfkelerinin haklılığını anlayabilirim ama Sur'daki Keçi Burcu'nda sergilenen objeleri aşağı atmalarını anlamam mümkün değil. Zaten serginin açılışı ve içeriği yeterince eleştirildi. Keşke öfkeli Amedliler bir protesto gösterisi yapıp "Bu sergiyi gezmeyin" kampanyası başlatsalardı. Bana dışardan gazel okuma, derlerse de kızmam ama sadece Süleyman Nazif İlkokulu'nda Fehmi Bey'den, Ziya Gökalp İlkokulu'nda Türkan Hanım'dan ilk hayat bilgilerimi aldığımı hatırlatırım. 
 
Bu magazini zor bitireceğim galiba, tam gönderirken Halk TV'de Kadri Gürsel ve İsmail Saymaz'ın 'Konuşmasak Olmaz' programına denk geldim. Kadri Gürsel'in Diyarbakır konusunda sorduğu çanak olmayan ama çanak kokan sorularına İsmail Saymaz'ın verdiği mahcup savunmalar beni biraz üzdü. Çünkü bazı yaptıklarıyla kendine rağmen iyi bir gazeteci.
İsmi hiç yakışmayan "Hafıza Odası" sergisinden bir görüntü.

Cihangir'de de protesto

Son üç yılda Taksim İlkyardım'da (şimdi Eğitim ve Araştırma Hastanesi diyorlar) üç kez ameliyat oldum ve sayısız kereler kontrole gittim. Bu yüzden hastaların beş dakika içinde muayene edilmesini zorlayan karara itiraz eden doktorlarımı tabii ki yalnız bırakamazdım.
 
Sağlık çalışanlarının "Sağlık 5 Dakikaya Sığmaz" protestosuna bir grup Cihangirli ile ben de katıldım tabii. Polis otobüsü on metre açıkta duruyordu. Hastaneden çıkanların bağırarak verdikleri destek de görmelere değerdi. Prof. Dr.'lar Gençay Gürsoy, Şahika Yüksel'in yanı sıra Dr. İncilay Erdoğan, aile hekimim Hatıra Topaklı ve sürekli mesanemle uğraşıp parçalar koparan doktorum İsmet Hazar'la da aynı saflarda bulunmak beni çok mutlu etti.
 
İstanbul Tabip Odası'ndan Dr. Osman Küçükosmanoğlu, Dr. Güray Kılıç ve Dr. Ali Çerkezoğlu da vardı ama onları pek tanımıyorum.
Taksim İlkyardım'ın önünde 20 dakika süren ses duyurma eyleminde sağlık çalışanları da vardı, biz de vardık.
(Fotoğraf: Şengün Kılıç)

"Yalancı"nın Afife Jale'lisi

Oyuncu Sema Çeyrekbaşı'nı epeydir tanırım. Taa ünlü bir solcu  arkadaşımla "çıktıkları" dönemden. Epey bir zaman sonra Çeyrekbaşı'nı halen oynayan "Yalancı" dizisinde görünce bayağı heyecan yaptım.
 
Ertesi gün de Lower Cihangir'deki Füruzağa Kahvesi'nde karşılaşınca derhal yanına çöktüm. Siz bakmayın dizideki depresif hâline, hâlâ fıkır fıkır ve neşeli Sema Çeyrekbaşı.
Oyuncu Sema Çeyrekbaşı ve Gonzo gazeteci Tuğrul, Füruzağa'da bol bol flört ettiler.
(Fotoğraf: Şengün Kılıç)

Tarihimden yapraklar

Durul Gence'miz

Müthiş müzisyen, davulcu ve de rocker Durul Gence'yi 81 yaşında kaybettik. T24'ten Cumhuriyet'e tüm medya, Gence'nin üne kavuşmasını 1970 diye verdi. (Wikipedia kültürü). 
 
Halbuki o, Ankara üniversite gençliğinin hayatındaydı. Bizim Mülkiye'nin bir İnek Bayramı balosunda çaldığını hatırlıyorum. Şimdilerde müzik zevki yaşlanan iş insanı Macit Akman'a da doğrulattım. O gece Love Me Do, A Taste of Honey'i söylemişti. Notalar içinde yatsın.
 
Bu arada Macit Akman ve şimdi cennette Durul Gence ile şarkı söyleyen Büyükelçi Nabi Şensoy "A Taste of Honey'ye Türkçe sözler de yazmışlardı. Yurtta söylerdik.
 
Şu kadarını hatırlıyorum:
Yeşil gözlerin manalı, bakışların hülyalı,
Bir bal tadı, bir bal tadı var sende.

Bu linkler ihmal edilmesin

* Üyesi olduğum İnsan Hakları Derneği'nden çağrı: "Irak ve Suriye Tezkeresine Hayır! Yurtta Barış! Dünyada Barış!" 

* Hafıza Merkezi'nden yeni rapor:  Kürt Meselesi ve Siyasi Barış Bağlamında Güç Paylaşımı ve Ademi Merkeziyet

* RadioJin ile söyleşi, Avesta'nın engellenmek istenen etkinliği ve haftanın sansür gündemi Susma Platformu'nda. 

***

 
Fox'un reyting kralı Selçuk Tepeli'si
 
Baştan söyleyeyim Fox'un ana haberi, en çok izlediğim bülten. Hatta ajite eden geçişleriyle TV karşısında oturup kavga etmeye de alıştım.
 
Ah bir de müthiş bir tevazu ile davranıp, tepeden bakıyor izlenimi vermese zaman zaman Halk TV'ye kaçmak zorunda kalmam. 
 
Aşağıda son 10 günden seçilmiş inciler var: 
"Bu ülkenin milleti dünyaya yön verir ama dünyanın hâlini görüyorsunuz"
"Patron sizsiniz, seçmensiniz, vergi veriyorsunuz"
"Biden, Putin'in haddini siz bildirirsiniz."
"Business"
"Central Bank of ..."
"Ben köylü çocuğuyum pek anlamam"
"Bu memleketin vatan evlatları bunlar"
"Yer çekimi olmasa hepimiz dünyadan fırlarız..."
"Allah faizin belasını versin"
"Bizim verdiğimiz vergilerle..."
"Siyasi partiler doğum günü partilerine dönüştü"
"Patron vatandaş"
"Bu ülkenin vatandaşı çalışır, sizsiniz"
"Siz siyasilere inanmayın. Kendi aranızda birlik olun. Patron sizsiniz"
"Ya bu internet atmosferik olmalı, hava gibi bedava olmalı."
"Bu ekonomi stajyerler ve çıraklar üstünde yükseliyor"
 
Sayın Tepeli, zaten bu iktidarı da pek beğendiğin biz değil, aramıza sızan Japon, Bulgar, İranlı, Arap, Fransız... seçmenler seçti. 

Solcular konuşuyor

Çarşamba gecesi Halk TV'de bu sefer CHP'liler yerine bir değişiklik olsun diye sosyalist ve komünist partililer vardı. 
 
Şirin Payzın'ın programını izlerken yoldaşların hiç yeni bir şey söylemediğini pek üzülerek izledim. Ya onlar yeterince zeki komünistler değiller ya da ben anarko marksist olarak ortodoksiden iyice kopmuşum. 

Advertorial (!)

10 Yönetmen ve Türk Sineması 

İzmirli hemşerim Ertekin Akpınar'ın Yeşilçam üzerine yazdığı bu kitap, hem bazı iletişim fakültelerinde yardımcı ders kitabı olarak okutuluyor, hem de okuması gayet keyifli. Çünkü içinde olaylar ve tanıklıklar da var. Lütfi Akad, Metin Erksan ve Şerif Gören yok ama bakın kimler var: Ömer Kavur, Atıf Yılmaz, Yavuz Özkan, Halit Refiğ, Memduh Ün, Erden Kıral, Ali Özgentürk, Yeşim Ustaoğlu, Tunç Başaran ve Ziya Öztan…   
 
Daha ayrıntılı fikir sahibi olmak istiyorsanız barış akademisyeni Zafer Yörük'ün Ertekin Akpınar'la yaptığı İzmir Kitap Fuarı söyleşisine tıklayın.

Müzik önerisi

Bu haftaki parçamızı Oksijen'den meslektaşım Defne Akman seçti. Belçikalı Stromae'nın Santé şarkısı dünyanın her tarafındaki "sahip olmayanlar"a adanmış.

Klip de çok güzel, şarkının sözleri de. Fransızcanız benim gibi yetersizse burayı tıklayıp Türkçe mealini görün. 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Magazin noir girişimlerine yavaş yavaş başlıyorum

Gonzo gazeteciliğimin bu aşaması en fazla 6-7 ay sürecek, çünkü sizlere veda etmeyi düşünüyorum...

Happy bayrams!

Bayram seyran demeyip Cihangir kafelerini gezerek yazımı yazdırmayı becerdim, etraf pek boş...

Seçimlerle gelen rahatlama...

Yeniden, hafif çekinerek de olsa gülmeye başlamak ne kadar güzel bir şey, değil mi?