11 Ekim 2019

Datça Palamut Bükü'nün zenginleri, Mesudiye Köyü'nün solcuları ve Bodrum

Bir kuruş para harcamadan yaptığım Datça tatilim

Nihayet ekim ayının başında Can Yücel’in “Beni buraya gömün” dediği Datça’dayım. Aslında Datça değil de onun Palamut Bükü ve Mesudiye köylerinde dolandım bir hafta. Davet eden arkadaşım Macit Akman, Ford Otosan Genel Müdürlüğü’nden emekli. (Eski TRT Genel Müdürü Macit Akman ile karıştıranlar olmuş) 

Palamut Bükü’nde parası daha fazla olanlar var anlayacağınız gibi. Oyuncu Şener Şen, yönetmen Yavuz Turgul, şarkıcı Emel Sayın… Bizim gazeteci ve eski tüfek ‘diaspora’ Mesudiye Köyü’nü mekan tutmuş. Ormanın içinde vadilere bakan tek katlı, iki katlı evlerde oturuyorlar. Hepsinin iddiası, bin bir türlü emekle bu evleri inşa ettikleri yolunda. Halen de bir bölümü yeterince aktifler. Yemekler düzenleyip, protesto gösterileri bile yapıyorlar. Hedef göstermiş gibi olmayayım ama (ne kadar isterdim 70 yaşından sonra ciddiye alınıp hedef gösterilmeyi) gazeteciler Nilgün Uysal, Figen Akşit, Korhan Atay, son Haldun Taner Öykü Ödülü’nün sahibi Kamil Erdem ve dünyanın en güzel keşküllerini yapan karısı Aliman ve tabii ki taa 60’ların ikinci yarısından Dev-Genç’li arkadaşım avukat Ülkü Ahmet.

SBF yurdunun en yakışıklı delikanlısı Tuğrul Eryılmaz ve en güzel kızı Kıbrıslı Ülkü Ahmet...
Datça Yakaköy'de Uluslararası Knidos Kültür Sanat Atölyesi'nin salonu. Burası Türkiye'nin ilk heykel atölyesi. Katılımcılar burada çalışıp para ödemiyorlar ama giderken eserlerini atölyeye bırakıyorlar satılmak üzere...

Yerli yabancı herkesin kendi yöresine has yemekleri pişirdiği, fotoğrafı yasaklanan ama listesine izin verilen Kardeş Sofrası menüsü: 

Manasitra (Boşnak)
Sintonta (Girit)
Meftune (Diyarbakır-Ermeni)
Zerdeçallı Nohut Yahni (Rum) 
Kabaklı Beğendili Karides (Rum)
Cevherli Pilav (Seferad)
Etli Sebzeli Patates Çorbası (Alman)
Erişte Pilavı (Kars)
Kuru Bükme Baklava (Anadolu)
Baget Ekmek (Fransız)
Empanadas (Güney Amerika)
Kışyak Otlu Levrek Marin (Yunan) 

Dönüşte feribotla Körmen’den Bodrum’a geçtim. Feribotun yaş ortalaması 65’ti ve yalnızca Sözcü gazetesi okunuyordu. Bodrum’da yine eski gazeteci arkadaşlarım olan Işık Alumur, Hale Ebiri ve Füsun Özlen ile buluştum. Bir kafede şarap ve balık çorbası için inanmayacaksınız ama 400 lira ödedik. Neyse çorba lezzetliydi. Havaalanında Onur Air’in uçağını iptal ettiğini öğreniyorum. Yalvar yakar THY’de bir yer bulup İstanbul’a dönüyorum, şortlarımla yağmur altında.

Bodrum İncekıyı Plajı'ndan şahane bir espri... Fotoğraf: Oya Cirit Gürer
Nokta'dan Işık Alumir, TRT ve Voice of America'dan Hale Ebiri, Sokak ve BBC'den Füsun Özlen

***

İstanbul’da Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın son seçimlerine ilişkin iddia ve söylentileri hızla öğreniyorum. Yok efendim Aydınlıkçılar ile işbirliği yapılmış, yok efendim Birgüncüler bazı şeylere kızıp istifa etmişler. Evrenselciler de buna hiç ses çıkarmamışlar, daha bir sürü iddia… Birisi bu genç arkadaşlara sendikanın dernek olmadığını, bir meslek örgütü olduğunu hatırlatıverse. Eğer bu dedikodular yanlışsa beş satırı geçmeyecek bütün açıklamaları yayımlayacağımı bildiririm.

***

Müzik önerisi: Çarşamba 23:00 TRT 3 Radyo Caz Almanak 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Magazin noir girişimlerine yavaş yavaş başlıyorum

Gonzo gazeteciliğimin bu aşaması en fazla 6-7 ay sürecek, çünkü sizlere veda etmeyi düşünüyorum...

Happy bayrams!

Bayram seyran demeyip Cihangir kafelerini gezerek yazımı yazdırmayı becerdim, etraf pek boş...

Seçimlerle gelen rahatlama...

Yeniden, hafif çekinerek de olsa gülmeye başlamak ne kadar güzel bir şey, değil mi?