Kulağı geçmeye çalışan boynuz Elif İnce - Siz bakmayın şu aralar suç örgütü lideri olmasına, Hasibe Eren çok müşfik bir kadın - Üç Kız Kardeş'in hep birinci olmasına inanmak zor ama öyle - 'Friday 13th', cumasız tabii ki olamazdı, bugün cuma ve 13'ü.
***
Kendime geçen hafta kafa izni verince, bu hafta 70+ beynim iyice çuvalladı. Gonzo gazeteci olduğum için not tutmuyorum, Google'a da başvurmuyorum. O yüzden gittiğim partilerin, toplantıların zamanlarını karıştırırsam kusura bakmayın. Gerçi sizlerin de bu kadar titiz okurlar olduğunuzu düşünmüyorum...
Katıldığım "etkinlikleri", becerebildiğim kadarıyla, fotoğraflara bakarak anlatmaya çalışacağım.
Fotoğraf 1
Kaktüs'teki dogum günü, Açık Radyo'da da program yapan Doktor Ayşegül Tözeren'indi. Öğleden sonra yapılan kutlamayı az ünlüleri ve ünsüzleri atlayıp sadece ünlüleri katarak sayayım: Mehveş Evin, Seray Şahiner, Vivet Kanetti, Gönül Kıvılcım ve tabii ki sürekli benden rol çalan Murathan Mungan. Bir tek ben Irish Coffee içtim, parasını ev sahibesi doktor ödedi.
Kaktüs'ün üst katındaki parti mekânı. Mehveş Evin ve Ayşegül Tözeren'in sevgililerinin kim olduğunu öğrendim, haftaya açıklayabilirim.
(Fotoğraf: Mehveş Evin)
Fotoğraf 2
Galiba ertesi gündü, koşarak Çukurluçeşme Sokak'taki İnsan Hakları Derneği'ne gittim. Avukat Eren Keskin ve sendikacı Cüneyt Yılmaz eş güdümünde LGBTİ+ komisyonu toplantısına katıldım. Hatice Korkmaz dışında hepimiz oradaydık.
Bu arada bir de çaktırmadan İHD'yi ihbar edeyim. Derneğin LGBTİ+ komisyonları sadece İstanbul ve Adana'da var, herhalde yavaş yavaş öteki şubeler de devreye girerler. Leman Yurtsever'in yaptığı yaprak sarma gerçekten parmakları yedirtecek cinstendi, umarım bu kıyağını zaman zaman tekrarlar.
İHD İstanbul şubenin sigara yasak toplantı salonu.
Fotoğraf 3
Radikal İki ve Milliyet Sanat'tan çömezim olan Asu Maro'nun doğum gününe koşarak gittim. Koşarak diyorum, çünkü parti Cihangir'deki evime yedi dakika mesafedeki Kiki'deydi. Yani Sıraselviler'de.
Burada en büyük sürpriz, çok sevdiğim oyuncu Hasibe Eren'in dedesinin de benimki gibi Dersim'den olduğunu öğrenmek oldu. Üstelik Hasibe Eren şu ara Hakim dizisinde bir mafya anasını oynuyor.
Orta ünlüler Mine Söğüt ve Seray Şahiner ve çok ünlü Tuğrul Eryılmaz ile Hasibe Eren.
(Fotoğraf: Asu Maro)
Fotoğraf 4
Gazeteci Elif İnce ve boyfriend'i Uykusuz çizeri Cem Dinlenmiş gelip beni evden aldıkları için bir gece de Harbiye Açık Hava'nın yanındaki Deckk adlı mekâna gittim.
Gecenin anlam ve önemi çok az ünlü üç gazetecinin, Hürriyet'ten Erkan Aktuğ, Duvar'dan Şenay Aydemir ve Dünya'dan Şebnem Turhan'ın, doğum günleri partisi olmasından geliyordu. Açık havada Elif İnce'nin ısmarladığı Moscow Mule kokteylini içmek pek iyi geldi. Ayrıca aylar sonra Radikal'den arkadaşım Pınar Öğünç'ü görmek de güzel bir sürprizdi.
İhsan Yılmaz, TGS İstanbul Şube Başkanı Banu Tuna gibi ortaya yakın ünlüler de vardı ama asıl ağırlık eski Radikal ekibindeydi.
Fotoğraf 5
Tabii ki haftayı Home Room'a gitmeden kapatamazdım. Üç Kız Kardeş dizisinde jönü oynayan Berker Güven ve Oğlum dizisinde acılı anneyi oynayan Nihal Yalçın'la buluştum. Artık seviyeli ilişkilerini gizlemiyorlar.
Üç Kız Kardeş gelecek sezon da devam edecekmiş ama anladığım kadarıyla Oğlum bu sezon sona erecek.
Gonzo Tuğrul, hülyalı bakışlı Berker Güven ve acıların kadını Nihal Yalçın.Arka fonda az ünlü muhtar Halil Kalafat ve çok çok az ünlü gazeteciler Şengün Kılıç ile Gürsel Göncü (Fotoğraf: Sınıf arkadaşım Necmiye Alpay)
Linkler ve çağrılar
* Gazeteciliğe ya da kısaca medyaya biraz ilgi duyuyorsanız, Hazal Sipahi'nin benimle yaptığı podcastı dinleyin. Ben bile beğendim.
* Cezaevi yönetiminden mektup sansürü, RTÜK'ten para cezası, TV'de skeç yasağı, haftanın sansür gündemi ve daha fazlası Susma Platformu'nda.
* Aposto'nun Spectrum bülteni dünyada neler oluyor turuna çıkarıyor.
***
Boşuna yorulmayın
Bizim medyaya bakarsanız Türkiye'nin siyasetinin, demokrasisinin, enflasyonunun, işsizliğinin çok fazla bir kıymeti harbiyesi yok. İki temel sorunumuz var: biri, mültecilerden, sığınmacılardan, ülkesinden kaçmışlardan nasıl kurtulacağız; biri de Ekrem İmamoğlu gazetecileri neden çağırdı.
İlk gündem maddesi ve tartışmaları insanlık adına gerçekten utanç verici. İkincisi ise, bayağı trajikomik. Ya hu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı sürekli Ertuğrul Özkök'ün yanında ve karşısında poz vermeseydi, mesela başrolde gazeteci olarak İsmail Saymaz ya da Özlem Gürses olsaydı durum değişecek miydi? Gazetecilerin seyahat masrafını kamunun mu, kişilerin mi ödediği durumu ne kadar değiştirirdi? Mal meydanda. İmamoğlu, cumhurbaşkanı olmak istiyor. Davet ettiği gazeteciler de gayet uygun.
Benim siyasete ermeyen magazinci aklım çok soru soracak ama ben burada durayım.
Özkök ve cinsellik
Tam ben kafa iznine başlarken karşıma birdenbire T24'ün hiç atlamadan yayınladığı Ertuğrul Özkök yazılarından biri çıktı. İtfaiyecilerin bulup sahibini aradığı kopuk bir penisten ve de penis kesilmesi üzerine çeşitlemelerle dolu yazısını okuyordum. Tam ben ne hoş, Özkök hep böyle yazılar yazsa diye düşünürken, inanın doğru söylüyorum, kapı çalındı ve kurye elime Doğan Kitap'ın bastığı Ertuğrul Özkök'ün, Kırk7 Buçuk/47 Sonrası Kadınının Yeni Adı adlı kitabını verdi.
65 plus cinselliği ve kesik penisin esrarının peşinde
Kitabın ara başlıklarından seçmeler: "Aptal penisler, akıllı robotlar", "Yatak odasındaki devrim", "30'cu abilerin karakışı", "Pusudaki ten"... Tam, 75 yaşında Özkök doğruyu buldu diye sevinirken birdenbire İmamoğlu'nun Karadeniz gezisi gündeme bomba gibi düştü. Şok.. Şok... Şok...
Özkök'e haddim olmayarak ama eski mektep arkadaşı olarak bir önerim var. Vazgeç şu siyasilerden, holdinglerden, en iyi bildiğin konulara konsantre ol. Bak ben öyle yaptım, yırttım. Yoksa, Halk TV'de Cumhuriyet ve Birgün yazarlarının etik derslerinden kolay kolay kurtulamazsın. Onlar bile senden haklı.
Ve tabii ki Arzu Okay
70-80'li yıllarda güzel kadın deyince hepimizin aklına (kadın, erkek, gay, aseksüel) Türkan Şoray kadar gelen ikinci bir isim vardı: Arzu Okay. O hâlâ genç ve başarılı bir iş kadını.
Mülkiyeliler Birliği Ankara Şubesi'nin bu cumartesi konuğu gazeteci Türey Köse ve Arzu Okay. Cumartesi günü başlama saatini iple çekiyorum.
Sıkça sorulan sorular ve cheap shots
* Evet, geçtiğimiz hafta, Deniz Gezmiş'lerin katledilmelerinin 50'inci yılı nedeniyle yerli yersiz çoğu televizyonda bir 68 furyası vardı. Ben hafif bir anarkomarksist olduğum için hiçbirine çağrılmadım ama inanın, anma programlarının çoğu benden daha hafifti.
Böyle bir olay, aynı isimlerle sahneye konarak ancak bu kadar metalaştırılabilirdi. Şimdi bunlardan bağımsız olarak, İzmir'de Belediye Başkanı Tunç Soyer tarafından düzenlenen 50'inci yıl anmasından bir fotoğraf sunuyorum. Yorumsuz.
Gonzo Haber Ajansı, İzmir'den bu fotoğrafı gönderdi. Yorumsuz yayınlıyorum.
Advertorial (!)
Afişte göremeyeceksiniz ama Yakın Kitabevi, İzmir'in Alsancak semtinde.
Müzik önerisi
Bugüne denk gelen cumanın 13'ünde, Jason'ı unutacağımı düşünmediniz herhalde. Ürpererek dinleyin.