Düşündüm taşındım bu fotoğraflara bir fotoğraf altı yazmaya gerek duymadım. Gözaltısız bir Türkiye diliyorum!
***
Başka yerleri bilmem ama polis barikatları Cihangir'in sokalarına 29 Nisan Salı öğleden sonra yığılmaya başlamıştı bile. 79 yıllık kıçımı kaldırıp 1 Mayıs’ta Taksim’e değilse bile Cihangir Caddesi’ne insem dahi yürüyebileceğim kuşkulu; çünkü her yer araba parkı... Can arkadaşım Sırrı Süreyya her zamanki 1 Mayıs'larda olduğu gibi yakınımda olsaydı “Ulan Tuğrul Abi, söylenip durma!” deyip beni korteje sokardı.
Bu arada 1 gün gecikmeli de olsa, hepimizin bayramı kutlu olsun! Keşke en azından İşçi Bayramı'nda gözaltısız bir gün geçirmiş olsaydık ama hepimizin bildiği gibi bu aralar pek moda...
Magazinciler, televizyoncular ve solcular
Depremden sonra Firuzağa Kahvesi’nde benim işten attığım eski stajyerlerim ve beni işten atan solcu eski müdürüm ile buluşmaya başladık. Bizim orada hâlâ 30 liraya çay, 70 liraya az şekerli kahve içilebiliyor. Şimdi beni yeterince dikkatli okumayan bazı okurlarım şaşırabilirler, hatırlatayım: Benim işten attığım stajyerlerim televizyon genel müdürü ve yapımcı Ömer Özgüner ve de Ahmet Hakan’ın magazin müdürü Selim Akçin. Tabii şu anda ikisi de benden zengin... Solcudan kastım da İletişim Yayınları'nın kurucularından Tuğrul Paşaoğlu. Solcu deyip geçmeyin. Rahmetli babası valiydi. Neyse, uzatmadan fotoğraflarını koyayım.
En solda Bilbao’dan gelen 21 dolarlık hediye şapkamla ben, yanımda standart te levizyon dizileri çeken Ömer Özgüner, onun yanında benim tanımadığım yapımcı Berk Özeder, onun yanında İletişim Yayınları kurucularından Tuğrul Paşaoğlu ve tabii ki Hürriyet Magazin Müdürü vebana kaliteli bir viski hediye eden Selim Akçin
Tek eksiğim huzureviydi!
Üyesi olduğum üç kuruluştan biri olan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (öteki kuruluşlar; İnsan Hakları Derneği ve Mülkiyeliler Birliği) Darıca’da gazeteciler için bir huzurevi temeli attı. Herhalde inşaatı iki seneye kadar biter, diyorlar. Ben iki-üç sene yaşayacağımı düşünmediğim için açılışa katılmadım ama fotoğraflardan göreceğiniz gibi ünlü isimler katılmış. İsimlerini saymayacağım atladıklarım bana küsmesin diye uzatmayacağım...
Aralarında Altan Öymen ve Doğan Şentürk’ün bulunduğu çok sayıda ünlü gazeteci huzurevinin temel atılışında hazır bulundu
Bu arada TGC demişken; 48. Genel Kurul tamamlandı ve başkanlığa da yeniden Vahap Munyar seçildi.
Tarihimden yapraklar
Bu kez kadınlara pardon diyorum
Geçtiğimiz hafta, Doğan Grubu’nun Bağcılar'daki Milliyet binasından içinde sırf erkeklerin bulunduğu bir fotoğraf kullanmıştım. Kadın meslektaşlarımdan gelen haklı tepkilerden dolayı derhal başka bir fotoğrafla bunu telafi etmeye çalışacağım. Gördüğünüz gibi bazen ben bile yanlış yapabiliyorum.
Zerrin Yazıcı ile başlayalım, yanındaki Funda Özkan, sağ başta canım arkadaşım Deniz Alphan, yanındaki Melis Alphan sağdan üçüncü ise Serpil Yılmaz. Erkekleri tabii ki yazmıyorum!
Sıkça sorulan sorular ve cheap shots
* Protestolar, operasyonlar sürüyor; ne yazacağımı şaşırdım. Tek bildiğim şey sağcı solcu hiçbirimiz böyle bir ülkede yaşamayı hak etmiyoruz. Gençlerimizi, işçilerimizi, kadınlarımızı ne olur rahat bırakalım...
* Önce Radikal’den arkadaşım Şerif Erol oynadığı için izlemeye başladığım ama yabancı bir dizi gibi gelen Kızıl Goncalar nihayet sona erdi. Belki de şimdi sırada yeni mahalle arkadaşım Ahmet Mümtaz Taylan'ın başrollerinden birinde oynadığı Kızılcık Sopası, ay pardon Kızılcık Şerbeti var. Bilimum genç kadınların Ahmet Mümtaz Taylan'a aşık olması bir yandan bana moral veriyor ama bir yandan da çok inandırıcı gelmiyor nedense... İzlemeyenler için söyleyeyim Ahmet Mümtaz Taylan mütedeyyin bir beyefendiyi oynuyor. Orta yaşlı demişken İnci Taneleri’nde hem herkesi oynayan hem de herkesin kendine âşık olduğu Yılmaz Erdoğan’ı da unutmayayım. Neyse konu bulamıyorum diye herkesi kendime düşman etmeyeyim, burada keseyim... Buraya Ahmet Mümtaz Taylan ile Yılmaz Erdoğan’ın söyleşisini koyup söylenmeyi kesiyorum.
Ahmet Mümtaz Taylan ve -dizideki sevgilisi- Ece İrtem
1 Mayıs Perşembe günü Taksim’e gidiş ve Taksim’den dönüşün imkânsız olacağını biliyordum, öyle de oldu! Bu yazıyı T24'ten arkadaşım Can Öztürk ile çarşamba (30 Nisan) öğlen Kaktüs’ten yazdık. Polis yoktu ama barikatları 1 gün önceden oradaydı...
Maalesef haklı çıktım: Profesyonel bir meslektaşımın gözünden 1 Mayıs günü Cihangir Firuzağa Camii ve Firuzağa Kahvesi
Advertorial (!)
* Gençken çok tur attığım Konak Kemeraltı’nda Müşerref Durmuş’un sergisi var; sanatseverlere duyurulur!
* Bir de kendi reklamımı yapayım; Alan kanalından gençler ile söyleşi yaptık; bağlantısına buradan ulaşabilirsiniz.
Alan grubu gençleri
Müzik önerisi
Yine fanlarından gelen tepkiler üzerine onlara hak vererek neredeyse The Rolling Stones kadar çok sevdiğim The Beatles’tan şarkı çalıyorum: Keyifli dinlemeler!
Tuğrul Eryılmaz kimdir?
Tuğrul Eryılmaz, kendisini "sadece gazeteci" olarak tanımlıyor. Dünyayı etkileyen 1968 rüzgârı sırasında üniversiteye gitti. 1969 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni (Mülkiye) bitirdi. Bir süre Londra'da öğrenim gördükten sonra Türkiye'ye döndü.
Mülkiye'de yüksek lisans eğitiminin ardından Ankara'da TRT Haber Merkezi'nde gazeteciliğe başladı. Bir dönem Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu'nda iletişim dersleri verdi. 12 Eylül 1980 darbesinin ardından üniversiteden ayrıldı.
İstanbul'da haftalık Nokta, Yeni Gündem, Tempo ve Sokak dergileriyle Cumhuriyet ve Yeni Asır İstanbul gazetelerinde çalıştı.
Ankara, Bahçeşehir, Bilgi, İzmir Ekonomi ve Kadir Has üniversitelerinin iletişim fakültelerinde gazetecilik dersleri verdi.
1996’daki kuruluşundan 2013 yılına dek yaklaşık 16 yıl Radikal İki’nin yayın yönetmenliğini yaptı. “Gazeteci olarak yaptıklarımın çok azından pişmanım. Neyse, ‘önemli’ bir köşe yazarıymışım gibi sizlerin sütunlarından çalmayayım. Bize güvenerek yazı gönderen herkese bol minnettarlık ve sevgiyle…” satırlarıyla Radikal İki'ye veda etti.
Özgür Gündem Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği'nden yargılanan gazeteciler arasında yer aldı; bu nedenle açılan davada 1 yıl 3 ay hapis ve 6 bin lira para cezasına çarptırıldı.
Sinema ve dizilerde senaryo ve kurgu danışmanlığı da yapan Eryılmaz, IPS İletişim Vakfı kurucusu ve Yönetim Kurulu üyesi. Rolling Stones ve Marianne Faithfull hayranı. Asya'nın dedesi.
|
