15 Aralık 2020

Farkında mısınız? 2020 bitiyor, 2021 geliyor!

Yazarken yoruldum, yaşarken nasıl yorulmayalım bu kadar gündemi?

2019'u bitirirken; tüm dünya, yeni gelen 2020'nin bu kadar sıkıntılı, sorunlu ve kasvetli bir yıl olacağını düşünmüş müydü? Bilemiyorum.

Doğrusunu söylemek gerekirse; Çin'de ortaya çıkan Covid – 19'un, 2020'de dünya genelinde büyük sorun oluşturacağının ilk sinyalleri 2019'un son günlerinde alınmaya başlanmıştı kuşkusuz.

2020'nin ilk günlerinde güçlü biçimde dünyayı etkisi almaya başlayan Covid – 19 süreci, henüz yolun daha çok başındayken bu coğrafyada yaşayanlarca "elle gelen düğün bayram" havası içinde karşılandı.

Toplumca pek bir umursamaz havamız vardı.

Nasılsa gelip geçici bir hastalık süreciydi!

Geçmişte yaşanan benzer salgınlar fazla zayiat verilmeden atlatılmıştı. Koronavirüs de atlatılacaktı…

Ancak, evdeki hesap çarşıya uymadı!

Salgının ilk günlerinde, gerek devletin vakalara müdahalesinde ve halk sağlığını korumada organize olamaması, gerekse toplumun salgını hafife alan yaşam tarzı salgının şakasının olmadığı gerçeğiyle yüzleştirdi hepimizi.

Pandeminin başlangıcında, aynı zamanda kendisi de hekim olan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın siyasetçiden ziyade hekim bakışı, aralarında bu satırların yazarının da bulunduğu kimi çevrelerce olumlu değerlendirildi.

İlk kısıtlamalarla vakalarda elde edilen nispi kontrol sonrasında yeni normal hayata geçişle birlikte işin rengi değişmeye başladı.

Yaz ve sonbahar aylarında hükümetin kimi uygulamalarıyla başlayan vaka artış hızının kontrol edilememesi, kulislerde farklı siyasi gelişmelerin yaşandığını bilgilerinin dillendirilmesine neden oldu.

Salgına yakalananların tedavisinde uygulanan protokolün değişmesi, oluşturulan Bilim Kurulu'nun işlevini yitirmesi, kurul dışındaki bazı bilim insanlarının sürecin olumsuzluğa doğru gidişle ilgili değerlendirmelerinin doğru çıkması, hükümetin vaka sayılarını gizlediği eleştirileri sonrasında ortaya yeni rakamların çıkması, salgın sürecinin kırılma noktaları olarak kayıtlara girdi.

Tükenen, yıpranan ve yaşamlarını ortaya koyarak hastaları sağlıklarına kavuşturan sağlık çalışanlarının yerine yedeklerinin konulamamasının getirdiği tahammülsüzlük ve sağlıkçıların haklarını alamamasını unutmamak gerek.

Ve nihayetinde pandeminin başında hekim önlüğüyle her akşam açıklamalar yapan Sağlık Bakanı Koca, birkaç aydır beyaz önlüğünü astı.

Artık siyasetçi kimliği, hatta biraz da gergin bir ruh haliyle yine her akşam turkuvaz tabloyu açıklamaya devam ediyor.

Desen: Selçuk Demirel

* * *

Bu coğrafyanın insanının kaderi olsa gerek, yaşamı boyunca hiçbir zaman tek sorunla uğraşmadı.

Her zaman ülke gündemini meşgul eden birden fazla olayın veya gelişmenin en önemli figürü oldu hep.

2020'de yaşadıklarımız geride kalan yıllardan farklı olmadı.

Pandemi tüm dünyanın ana gündemiyken, bu topraklar hep farklı gündemlerin peşinden belirsizliğe sürüklendi yıl boyunca.

Gelişmiş ülkelere baktığımızda 2020'de hepsinin ana gündemiydi pandemi. Sadece ABD'deki başkanlık seçimi bu tanımın dışında kalabilir.

Onun dışında AB ülkeleri başta olmak üzere ekonomisi güçlü ülkeler, salgınla mücadeleye odaklandılar.

Peki bizde durum nasıldı?

İç ve dış siyasette bitmek bilmeyen gündemler vardı.

Her biri deve dişi konular olan Suriye, Irak, Libya ve Doğu Akdeniz meseleleri vardı.

Elazığ ve İzmir'de iki büyük deprem yaşadık. Canlarımızı yitirdik.

İç siyasette, siyasi ittifaklar arasında devam eden rekabette ortaya çıkanlar vardı.

Muhalefetin, iktidara yönelik arkası kesilmeyen yolsuzluk ve usulsüzlük iddiaları vardı.

Cumhur İttifakı'nın lideri AKP ile MHP'nin zaman zaman birbirlerine yakınlaşıp uzaklaşmaları vardı.

Yoksulluk ve açlık sınırı altında nefes almaya çabalayan yurttaş sayısındaki artış vardı.

İktidarın lideri Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, yaşanan ekonomik sorunlar nedeniyle Merkez Bankası üzerinden ekonomi bürokrasisine yaptığı operasyon vardı.

Yine bu çerçevede Erdoğan'ın damadı, aynı zamanda Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın görevinden istifası vardı. Bu istifanın üzerinden günler geçmesine rağmen Albayrak halen ortaya çıkmış değil.

Adapazarı'ndaki TSK'ya ait Tank ve Palet Fabrikası'nın Katarlı firmayla ortaklığı olan BMC'ye devredilmesi vardı.

Cemaatler ile tarikatların, devlet yönetimine ortak olmayı hedefleyen, kural ve sınır tanımayan, ayrıca denetlenemeyen faaliyetleri vardı.

Kadın cinayetleri ve beraberinde İstanbul Sözleşmesi'nin uygulanması vardı.

Son dönemde yeniden reform sözü telaffuz edilen adalet ve yargı sistemi üzerinde yoğunlaşan ve bir türlü dağıtılamayan kara bulutlar vardı.

Yasaların dikkate alınmadığı, kişilerin isimlerine ya da konumlarına göre yürütülen veya sonuçlanan yargılamalar vardı.

Toplumun yargıya olan güveninin azalması vardı.

Ana muhalefet partisi CHP'de arka arkaya patlayan taciz iddiaları vardı.

Muhalefetteki İyi Parti'de baş gösteren iç karışıklık vardı.

Nihayetinde, edebiyat dünyasını sarsan taciz konuları gündeme geldi.

* * *

Yazarken yoruldum, yaşarken nasıl yorulmayalım bu kadar gündemi?

Pandemiyle birlikte insan odaklı bu gündem 2020'de adeta nefesimizi kesti.

Ne mevsimlerin değiştiğini anlayabildik, ne bayramların gelip geçtiğini…

Ne baharın tadını çıkartabildik, ne yazın, ne sonbaharın ne de kışın…

Ne mutluluklara, ne de üzüntülere ortak olabildik, paylaşabildik.

Dünyaya "merhaba" diyenlerle yeterince mutlu olamadığımız gibi yitirdiğimiz canlara da layıkıyla üzülemedik.

Ve elbette yetişkinlerin yanı sıra çocuklar 2020'de yaşananlardan çok etkilendiler ne yazık ki.

* * *

İki hafta sonra yaşadıklarımızdan yorulduğumuz 2020 bitiyor, 2021'e adım atıyoruz.

Etrafıma şöyle bir bakıyorum da; yeni bir yılı karşılıyormuş gibi değiliz.

Bir kasvet, bir sıkıntı… Yorulmuş beyinler ve vücutlar…

Sadece kağıt üzerinde değişecek bir yıl olacak gibi görünüyor.

Gündemdeki tansiyonun düşmeyip daha da yükseleceğini düşürsek, zor bir yıl bizi bekliyor…

Yazarın Diğer Yazıları

98 milyonluk mal varlığını açıklayamayan Vali Bilgin’e yargı yolu!

Vali Osman Bilgin ve ailesinin üzerinde görünen gayrimenkullerin gerçek değerleri dikkat çekti. 98 milyon 613 bin 219 lira 16 kuruşun “haksız mal edinme” kapsamında değerlendirilebileceği tespiti yapıldı. Gerek bilirkişi raporları gerekse müfettiş çalışmaları sonucunda ortaya çıkan veriler doğrultusunda Vali Bilgin’e yargı yolunu açan son imzayı İçişleri Bakanı Yerlikaya koydu

Emniyet’teki tayinlerin perde arkası: İstanbul’a yeni müdür atandı, Adıyaman’a müdür dayanmıyor!

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, bir hafta arayla iki ayrı il emniyet müdürleri kararnamesini Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onayından çıkarttı. Sekiz kente yapılan atamaların en önemlisi güç dengelerinin ortasındaki İstanbul’du, kuşkusuz. Emniyet Genel Müdür Yardımcılığı ve Emniyet İstihbarat Başkanlığı gibi iki görevi beraber yürütmeye çalışan Selami Yıldız, nihayet çok istediği İstanbul Emniyet Müdürü koltuğuna oturdu. Atamaların perde arkasında neler yaşandı?

İçişleri Bakanlığı, Sisli Vadi faciasında ikisi vali, 9 kamu görevlisi hakkında “soruşturma izni” verdi

Denetimi gerçekleştiren personel, “yapı tatil zaptı” hazırlayıp arazi üzerindeki yapıları mühürledi. Mühürleme işlemiyle birlikte 28 Mart 2022’de toplanan İl Encümeni, söz konusu kaçak işleme yönelik imar para cezası uygulanmasına karar verdi. Nihayetinde, kaçak olduğu tespit edilen ve yıkılması gereken tesis, sosyal medyadan yaptığı duyurularla faaliyete geçirildi!

"
"