Memleketin bugünkü halinde, dokunulmazlıklarla ilgili Anayasa Değişikliği Kanun Teklifi’nin Meclis Başkanlığı’na verilmesini aklımı ne kadar zorlarsam da anlayamıyorum!?
CHP’nin teklifi destekleyeceğini söylemesi de, üstüne tuz biber ekti derler ya, öyle!
Teklifi özetleyip, ne istendiğine geçeceğim:
Ak Parti Genel Başkanı, Bakanlar Kurulu üyeleri ve bütün milletvekilleri, anayasaya bir geçici madde eklenmesine dair kanun teklifini, 12 Nisan Salı günü Meclis Başkanlığı’na sundular.
Teklifte önerilen geçici maddenin yürürlüğe girdiği tarihte, Başbakanlık, Adalet Bakanlığı ve TBMM’de, dokunulmazlığına ilişkin dosyaları bulunan milletvekilleri hakkında, Anayasanın 83’üncü maddesindeki “suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili Meclis’in kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz” hükmü uygulanmayacaktır.
Yani halen milletvekili olanların, Başbakanlığa gönderilmiş ve kanun teklifi yürürlüğe girinceye kadar gönderilecek soruşturma dosyalarıyla ilgili dokunulmazlıkları, kanun yürürlüğe girdiği tarihte kalkmış olacaktır.
Kanun tekniğine aykırı olarak bu teklif, belirli ve bilinen dosyaların dışında, oy verilirken ortada olmayan dosyalar için de dokunulmazlığın kaldırılmasını öngörmektedir.
Teklifte bir tuhaf anlayış daha vardır. Bilindiği gibi, yürürlükteki anayasanın 85’inci maddesinde, milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması kararının, anayasaya, kanuna veya içtüzüğe aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurabileceği ve Anayasa Mahkemesi’nin iptal istemini on beş gün içerisinde kesin karara bağlayacağı hükmü vardır.
Bu açık anayasa hükmüne karşın; teklif gerekçesinde, bu teklifin kapsadığı dokunulmazlık dosyaları için Anayasa Mahkemesi’ne başvurulamayacağına dair şöyle bir açıklama yazılıdır:
“Teklifin öngördüğü şekilde dokunulmazlığı kaldırılan dosyalar bakımından, … dokunulmazlığın kaldırılması üzerine uygulanan … 85’inci maddenin (anayasaya uygunluk denetiminin) uygulanamayacağı da açıktır”!
Özetlersem; Ak Parti yönetimi ve Meclis Grubu açıkça; bir kanun değişikliğiyle dokunulmazlıkların kaldırılmasını istediği gibi bu işlemin Anayasa Mahkemesi’ne taşınamayacağını da iddia etmektedir!.
Şimdi bu teklifle ne yapılmak istendiğinin aslını anlatmaya çalışayım:
Gazetelerin verdiği bilgiye göre, Meclis Komisyonu’nda, 43’ü HDP’li ve 79’u diğer parti üyesi olmak üzere, 122 milletvekilinin 506 dokunulmazlık dosyası vardır. Yukarıda yazdığım gibi bu sayıların kanun yürürlüğe girdiği tarihte nereye çıkacağı belirsizdir.
Dokunulmazlık dosyaları, birbirinden farklı il ve ilçelerdeki savcı ve yargıçlara gönderilecek. Farklı savcılar, 122 milletvekilini ve sonra eklenenleri sorgulayacak, mahkemeye sevk edecek, mahkemeler milletvekillerini tutuklu veya tutuksuz yargılayacaklar ve mahkeme kararları infaz edilecektir.
122 milletvekiline ve 506 dosyaya; mülki amirlerin ve savcıların gönderdikleri evrakla Başbakan ve Adalet Bakanı’nın takdirine göre yenileri eklenecektir.
Sonuçta, kaç Ak Partili milletvekilinin yargılanmadığını ve kaç HDP’li milletvekilinin ise hapsedilmediğini göreceğiz.
Gelelim için özüne:
Bu işin iki özü ve özeti vardır: Biri dokunulmazlık hukukuyla, diğeri insanlık hukukuyla ilgilidir!
İlki 83’üncü maddenin değiştirilmesidir:
Bir partinin milletvekillerinin teröre arka çıktığını yargının tespit etmesini mi; iktidar bakan ve milletvekillerinin görevlerini kötüye kullandığının hukuken anlaşılmasını mı veya siyasal hayatın kirlendiğinin belirlenmesini mi istiyorsunuz? Pek iyi, bu kadar karışık siyasal hayat içinde yargının önünü açmak doğru sayılabilir!
O halde, 83’üncü maddeyi, “devre sonuna kadar tutuklama ve infaz hükümleri dışında” yargılamanın yapılmasına izin verecek metne çeviririz; hem dokunulmazlıklar fazla yaralanmamış olur, hem de hastalıkları yargıya taşımış oluruz! Dokunulmazlık kararı kolaylaştırılır, yargılama durdurulmaz, yargı kararını verir, kararın infazı dönem sonuna, milletvekilliğinin bitmesine bırakılır; mesele de biter.
Dokunulmazlıklar iktidarın siyasetine göre intikam aracına dönüşmez.
İkinci husus, bu kanun teklifinin hedefidir.
Bu kanun teklifinin hedefi bana göre, HDP’nin tüzel kişiliğidir! Bu Kanun HDP milletvekillerini hapishaneye atmak için çıkarılmak istenmektedir.
Milletvekilleri Kürt halkına da eşitlik ve demokrasi istiyor olmasalar, HDP de rahat bırakılacaktı.
HDP; on dört milyon Kürt de dahil, 79 milyonun insan haklarını ve demokrasiyi savunduğu için hedef olarak seçilmiştir!
HDP ve bazı aydınlar, Kürtler de dahil bütün yurttaşların insan haklarını ve eşitliğini savunmasalardı; insan hakları ve demokrasiyi kaldırmak isteyen siyaset adamları şimdiye kadar anayasayı değiştirmiş olacaklardı.
Yıllardan beri Kürt milletine ve onun haklarını vermemek için bize, Türk milletine eziyet edilmektedir.
Ey Ak Partililer; bugünkü kanun teklifinin başımıza ne haller getireceğini bilmiyorsunuz!
Ey Ak Partililer; bu ülke sizin değil çocuklarımızın; torunlarımızındır! Bu ülkenin onlar adına size emanet edildiğini de ne yazık ki bilmiyorsunuz!