Sizin de samimi olmak, kendi içtenliğinin gücüne inanmanın ve güvenmenin meşruiyetine sığınmak yerine, lâf dolaştırmak, tehditle ürkütüp, yıldırmaktan medet umuyor olmanızdan da doğrusu memnun değilim, muhalefetten bile.
Sanki tek bildiğiniz ve hayranlık duyduğunuz mütefekkir Makyavel'miş gibi davranmanızdan, savuna geldiğiniz inancın ve var olduğunu söylediğiniz demokrasinin gereklerini lâfta bırakıyor olmanızdan da, evet rahatsızım. Bunların nesinden memnun olayım, nasıl rahatsız olmayayım ki?
Siz muhteriz misiniz? Hayır!.. Kendi durumunuzu ve niyetinizi eksiksiz ifade etmekten çekiniyor musunuz? Yoksa bal gibi korkuyor da, cinlikle bunu örtmeye mi çalışıyorsunuz. Eğer öyleyse, kendi niyetinize yeterince güvenmiyor olmalısınız. Pekâlâ biz size nasıl güveneceğiz bu durumda? Biz de sizden korkarız o zaman, korkan adamın ne edeceği belli mi olur?
Biz kim miyiz? Biz biziz işte, biz bizeyiz şunun şurasında. İllâ sosyal bir sınıf tanımına, bir inanç kümesine giren, bir cemaat mensubu, bir muhalif, bir yandaş, bir düşman, bir provokatör, bir yabancı, onlar, bunlar, birileri mi olmalıyız?
Konuşuyoruz işte. Sizin de yinelemeye bayıldığınız gibi bugün var, yarın yoğuz. O zaman bizi dinleyin lütfen, zamanınızı yitirmiş olmazsınız.
Yani, sadece senin oyundan ne olur ki, senin oy potansiyelin mi var, gazeten kaç satıyor zaten, takipçin kaç kişi demenin ötesine geçmeyen yazarları dinlemekle mi yetineceksiniz. Bu mudur sizi ferahlatan, serinleten. Bu kadar dar mı ufkunuz? Değilse çekinmeyin, sergileyin kendinizi biraz lütfen. Bunu çok iyi yapıyordunuz bir zamanlar. Oy çoğunluğu yüzgeri etmez meraklanmayın, daha hakikî olur bağınız.
Bana, senin oy'un ne ki? Deme!.. Nasıl dersin bunu, oy gizlidir, bilmez misin? Bakmayın dır dır söylenenlere, benim kime oy verdiğimi, kime oy vereceğimi kim bilebilir ki? Biraz sakin ve saygılı olun. Tarih bu tür hesapların doğru çıktığı kadar, şaşırtıcı sonuçlarıyla da doludur.
Hepimizin ve dünyanın gözü önünde yaşanan bir olayı doğru dürüst görmüyor, bilmiyor yada yanlış biliyorsanız bu kötü, bile bile çarpıtıyorsanız bu daha kötü, söyleye söyleye kendiniz de, her dediğinize inanmaya başladıysanız bu çok daha kötü bir durum. Size nasıl güvenelim?
Biz ne faiz lobisi, ne dış mihrak, ne de sizin deyiminizle vatan haini terrorist filân değiliz. Biz, açık işleyen demokrasinin hüküm sürdüğü bir yerde, siyasi tartışmaları siyasilerin kendi aralarında mırıl mırıl yaptığı, bizim de arada bir aklımıza düşeni aklımızın erdiği kadarıyla söyleyebildiği, tüm enerjimizi kendi işimize, meraklarımıza, doğaya, sağlığımıza, ailemize ve sevdiklerimize ayırıp harcayabildiği sevimli bir ülkede yaşamak isteyen fanileriz. Bizden ne istiyorsunuz?
Az biraz Covid'iz şu sıralar, olabilir ama aşılama devam ediyor. Acıkıyoruz bir de.
Çok mu safım sizce? Öyleyse ne mutlu safım diyene!.. Herkese de tavsiye ederim.