03 Mayıs 2020

Tecritte kalmanın onuru

Hastalananlar, tecrit edilenler, yoğun bakımdakiler, entübe olanlar, tedavi görenler, tedavi göremeyenler, iyileşenler, hayatını kaybedenler ve söylencelere konu olanlar, “kovit-19” salgını ile ortalığa dökülen insan durumları.

Bunların hepsi sayılarla anlam kazanıyor, rakamlarla da ifadesini buluyor. Burada meram edilenler insan değiller mi?

Tıpkı kendilerine ulaşan eksik yada fazla bu bilgileri sayılara ve yüzdelere vurup, sonuçları da televizyon haberi ve basın toplantısı konusu yapan diğer insanlar gibi onlar da birer insan değiller mi?

Kim bu insanlar, nereli, nerede hastalandı, adı sanı, mesleği, yaşı, tahsili, anası babası, yavuklusu yok mu?

Bu dediklerimin önem sıralamalarına yada önemsiz ve gereksiz olmalarına kim karar veriyor?

Rakamların ifade ettiği durumun sahibinden izin alındı mı, sahibine bilgi verildi mi? Hayatını kaybetti ise yakınlarına ölüm haber verildi mi? Cenazesi usulüne uygun kaldırıldı mı? Kalanlara sadece sabır dileyip geçildi mi?

Coronavirus'lerden gelme, Covit-19'a bile daha saygılı davranılıyor, bu kadar hiçe sayılmıyor, her ihtimale karşı saygıda kusur edilmiyor.

Ama yoğun bakımda yatan hastalar, ventilatöre bağlananlar, entübe olanlar, ateşi çıkanlar, ateşi düşenler, verilen hapı yutanlar ve atlatıp çıkanların, hepsinin dilleri de vardır, okurlar da, konuşurlar da, düşünürler de.

Ne gerek var şimdi? İş çıkarmayın!..

Eleştirilere kızıyorlar, sizden bir şey gizlemiyoruz diyorlar. Dedikleri yine sayılar, yine rakamlar, yemin billâh saklamıyoruz, diyorlar. Saklanmayan nedir, kimdir?

İnsanlar, kanlı canlı insanlar, yakınları, sevdikleri, umutları olan, acıları olan yaşayan insanlar. Ve ölenler de yine insanlar!

Kalanlar da öyle, sayı ve yüzde değiller. Kanlı canlı, ürkek hassas, genç yaşlı, yeri yurdu, adı sanı kimliği, işi gücü, işsizliği beklentisi olan, insanlar.

AVM'lerden söz eder gibi, bakliyat tartar gibi, insanları kimliksiz kurban etmek ayıp olmuyor mu?

Bir futbol kulübü teknik adamı iseniz, bütün gün haber bültenlerinde adı sanı yaşam öyküsü ile anılırsınız, sağlık durumunuz herkesle paylaşılır ama sayı ile rakam ile değil. Herkes sayı ve rakamdan öte kimliğinin hatırlanması için, futbol takımı çalıştırıcısı olamaz, olmaları da gerekmez,

Bu toplum, sağlık çalışanlarına değer veriyor, hak veriyor, onları alkışlıyor. Onların canla başla bakıp iyileştirdiği hastalar neden haberlerde kıymetsiz olsunlar ki?

İnsan olma değerleri, yükselip alçalan grafiklerin renkli çubukları düzeyine indirilmekle neden yetinilsin ki?

Peak yapma, plateau oluşturma ve iniş çıkış kavramlarının ötesinde, sanki hasta olma kabahati, insan onuru hiçe sayılarak yine insana ödetilmemeli, desem…

Tecritte kalın, mesafeye dikkat, maskeli olun, hasta olmamaya bakın, hasta iseniz iyileşmeye bakın, öksürük olmayın.

Yazarın Diğer Yazıları

Tan Oral çiziyor...

Türkiye'nin önde gelen çizerlerinden Tan Oral, çizgileriyle Türkiye ve dünya gündemini yorumluyor...

Tan Oral çiziyor...

Türkiye'nin önde gelen çizerlerinden Tan Oral, çizgileriyle Türkiye ve dünya gündemini yorumluyor...

Tan Oral çiziyor...

Türkiye'nin önde gelen çizerlerinden Tan Oral, çizgileriyle Türkiye ve dünya gündemini yorumluyor...

"
"