30 Nisan 2019

Humorology Politics! Nasıl başlık ama…

Medya, mesleğin bir gereği olarak eleştiri yapıyorsa, onu da mizah gibi tatlı-sert bir uslûpla ortaya koyuyorsa, bunun bedeli neden özgürlüklerin kısıtlanması olsun ki?

Karikatür meraklıdır. Her yeri kurcalar, her şeyi anlamak ister. Evrende insana ilişkin ne varsa onları arar, bulur, sergiler ve tartışır. Ayrıca sorunları sever, yani siyaseti sever. Sorunların içine burnunu sokmaktan çok hoşlanır. Kalemini kara boyaya banıp güneş resimleri çizmekten hiç vazgeçmez.

Kara boya ve sorunlar ise hiç bitmez. Çünkü mutluluk arayışı, bitmiyor. Geçmişi özleyip, geleceğin düşlerini kurarken insan, bugünün değerini çoğunlukla ıskalayabiliyor da.  Bir yandan sorunların üstesinden gelmeye çabalıyor, ama bunu hiç beceremediği de olmuyor değil doğrusu. Kendi gibi aynı durumda  olanları da görüyorsa eğer, olan bitene ve bu çabalara gülmekten başka yolu kalmıyor demektir. Gülmek güç verir, derler. Zihin açar. Gülme önce dudaklara sonra beyinlere yayılır. Düşünce nefes almaya başlar.  Gülme kısa sürelidir aslında, vurur geçer. Ama izi sürer gider. Ezilmekten ve ezmekten, kısacası gülünç olmaktan kurtarır insanı. Gel de ciddi ifadeli, gülme özürlü yöneticileri anma şimdi. Hele ki totaliter yönetimlerde.

Bir yüzyıl daha gerilerde kalırken, bilimde, teknolojide, doğada, siyasette, sanat ve düşüncede çok şey değişimini sürdürüyor. Özetle, teknolojide mekanizm yerini çoktan elektroniğe, oradan yapay zekâya,  sanatta modernizm çoğulculuk’a, siyasette kamuculuk bireyselcilik’e, ekonomide devletçilik yerini serbest piyasaya terk etmişti. Doğaya egemen olma tutkusu da, doğaya saygılı olma düşüncesine bıraktı yerini.  Öte yandan binlerce yıl bilime, felsefeye ve inançlara ebelik etmiş olan uzay, her gün biraz daha keşfedilip ele geçiriliyor, gizemi azalıyor. Canlıların varlık nedenleri, gelişen "gen" teknolojisi ile her gün biraz daha denetim altına alınıyor. İletişim olanakları olağan dışı artarken, cep telefonu elinden düşmeyen, olan biteni çok yakından hayretle izleyen endişeli insan, bütün bunları anlayabilmek ya da hepsine birden boş vermek arasında gidip geliyor, sarsıntılar geçiriyor.

İşte mizah ile karikatür de, bütün bunları merak eder, kurcalar ve sevecenlikle aktarır. Üstelik mizah, sorunları yumuşatır ve tartışılabilir hale de getirir. Bundan da herkes için iyilik çıkar. Meselâ Ukrayna’da bir komedyeni devlet başkanlığına getirebilir. Ama, nedendir bilinmez, bu dediklerimin tam terslerini kendilerine pek yakıştıran kimileri de yazan çizen kişileri tutup, seslerini kısma konusunda pek de hevesli olabilirler.

Oysa medya, mesleğin bir gereği olarak eleştiri yapıyorsa, onu da mizah gibi tatlı-sert bir uslûpla ortaya koyuyorsa, bunun bedeli neden özgürlüklerin kısıtlanması olsun ki? Çizer Musa Kart ve diğerleri neden adalete kavuşmasınlar ki?                           

Yazarın Diğer Yazıları

Tan Oral çiziyor...

Türkiye'nin önde gelen çizerlerinden Tan Oral, çizgileriyle Türkiye ve dünya gündemini yorumluyor...

Tan Oral çiziyor...

Türkiye'nin önde gelen çizerlerinden Tan Oral, çizgileriyle Türkiye ve dünya gündemini yorumluyor...

Tan Oral çiziyor...

Türkiye'nin önde gelen çizerlerinden Tan Oral, çizgileriyle Türkiye ve dünya gündemini yorumluyor...

"
"