Yenilen pehlivan mı desem, kumar tutkusu mu desem, 'tekrar' konusu pek revaçta. Hem de hemen olanından, yani 'erken tekrar' dediğim.
Oysa, seçmen demokratik sözünü söyledi. Kim söyledi, bu ülkede yaşayan tüm insanlar. Kime söyledi, siz yönetime talip olan sayın politikacılara.
Siz sayın politikacılar, biz bu seçim sonucunu beğenmedik bunu tekrar edelim, demekle, seçmene yöneltilmiş ağır bir hakarette bulunuyorsunuz!
Yine siz, evet seçimle bize bir sonuç sundunuz ama biz beceriksiz çıktık yapamıyoruz, bu işi tekrar edelim, derseniz de 'ne yüzle yine yetki istiyorsunuz' yanıtını hak edersiniz.
Sayın politikacılar, hepiniz ayrımsız, seçmen bize anlaşın, uzlaşın dedi, mesajını alıyor ve paylaşıyorsunuz. Yerine getirin, çaba gösterin, yani konuşun, konuşun…
Her halde birbirlerinin tandanslarını koklaya koklaya anlaşacak değil, kendi aralarında konuşa konuşa anlaşabileceklerdir.
Yoksa siyaset yorumcuları yine onların yerine, hep bir ağızdan, boyun damarlarını şişirerek ve nefes almadan boğulurcasına tivileri dolduracaklar.
Liderler, ülkenin birbirinden farklı çözüm önerilerinden önce, ülkenin ihtiyaçlarını bir arada konuşabilmelidirler. Nasıl olsa demokratik tartışma, daha sonra çözümler ve öncelikler konusunda uzun süre bol bol yaşanacak.
Uzaşma konusunda üstü kapalı yada açık olarak gösterilen tek engel Cumhurbaşkanı'nın her politik konuda şahsî kararlarından oluşan ağır dayatmaları.
Oysa kendileri en son "Siyaset, özü itibarıyla bir uzlaşma, müşterekler üzerinde mutabakata varabilme sanatıdır" vecizesini serdetti ki önemlidir. Devam ettiler, "Siyasilerin görevi, taktik manevralarla millet iradesine çalım atmak değil, bilakis sandıkta tecelli eden karara tâbi olmak, onu hayata geçirmektir."
Ama ne yazıktır ki bu her zaman böyle olmuyor. Olmuyor, çünkü yöneticiler tarihi boyunca klâsikleşen sebep, yöneticinin çevresine mantar gibi yapışan ufaklıklar! Hani şu, yalakalık yapacak diye, ona buna tekme sallayan, kuyruk sallayan...
Demokrasi gereği, ben de bir seçmen olarak, bir yönetilenci olarak, bir TC vatandaşı olarak, politik konuda şahsî kararlarım ile oluşan hafif dayatmalarımdan birini serdetiyorum;
'Erken Tekrar'ın acelesi ne? Önce sizleri hep bir arada ve göz önünde, bize örnek olurcasına, efendi efendi birbirinizle konuşurken, gülüşürken görelim. Bakın neler çıkar bunda neler!..
Biz bunun biriki örneğini yakın tarihimizde görmüş, yaşamış, tanık olmuş şanslı kuşağın bireyleriyiz.
Hatırlatayım istedim...