Demirel, Türk siyasal yaşamında, inanılması zor iniş çıkışlarla dolu, kırk yılı aşkın uzun bir süre var olmuş, etkili olmuş ve gündemde kalmış ilginç bir siyasetçidir. Kendisi, iktidarda olmak, muhalefette olmak, askeri darbelere maruz kalmak, yasaklı yada tarafsız olmak gibi politik mücadelenin birbirinden çok farklı bölgelerinde, umut ve inançla ayakta durmasını bilmiştir. Onu defalarca iktidara taşıyan yandaşları olduğu kadar, kendisiyle kıyasıya ve acımasızca mücadele eden muhalifleri de hiç eksik olmamıştır. Her zaman çok şiddetle eleştirilmiş ama muhalifleriyle ve herkesle, kafa karıştırıcı zekâ oyunlarıyla dolu polemiklere girişmekten hiçbir zaman geri kalmamış ve bu tavrından da hiç ödün vermemiştir. Onun siyaset felsefesi kadar, bunun bir yansıması olan söylemleri de her zaman ilgi çekmiş ve birer özdeyiş gibi akıllarda yer etmiştir. Böylesine renkli bir politik kişiliğin mizahın ve onun çizgilisi olan karikatürün baş konularından biri olması da kaçınılmazdı ve de öyle oldu. Onun icraatı ve sözleri kadar, hali, tavrı, şapkası, tombul çehresi ve kilolu bedeni de, çizerlere bitmez tükenmez zenginlikte esin kaynağı olmuştu. Bir dönem geldi, bir çizgi amatörü için bile Demirel portresi çizebilmek, neredeyse karikatür sanatıyla eş anlamlı sayılmaya başladıydı.
Bana gelince.. Sayın Demirel’in ve onun politik icraatının, herkeste olduğu gibi, kuşkusuz benim yaşamım üzerinde de olumlu ve olumsuz önemli etkileri olmuştur. Bu da bana, politik çizgi çizdiğim yıllar boyunca onu eleştirme hakkı verdi. Onun gürültülü siyasal mücadeleleri kadar ona ve icraatına duyduğum kızgınlıklarım, sıkıntılarım, karşı oluşlarım ve yeri geldiğinde kendisinin demokratik haklarını savunuşum da çizdiklerime bol bol yansıdı ve belgelendi. Bugün aktif siyasetin dışında olmak gibi yeni bir konuma gelen bu duayen politikacı ile ilgili, bugüne kadar çizdiklerimi bir sergi ve kitapta bir araya getirmek de bir gereklilik oldu.
Bugün kaybettiğimiz Sayın Süleyman Demirel, çizgili meslek hayatımın kırk yılını dolduran ve binlerce karikatürünü yayımladığım değerli bir siyasi liderdi. Tüm görevlerini bitirip siyasetten emekliye ayrıldığı zaman ona saygı olarak ve eski çizdiklerimle hesaplaşmak üzere "Demirel ve Demokrasi” adıyla, 12 Eylül 2005 tarihinde Ankara’da bir sergi açmış ve kendisini de davet etmiştim. Geldiler ve tek tek tüm çizimleri izleyip, oradaki eleştirilere eski günlerdeki savunularını tekrarlamıştı. İşte size; Bir sergi afişi, bir sergi tanıtım yazısı ve Demirel’li bir gazete haber kupürü.