15 Ağustos 2019

İşsizlikte soğuk duş

İstihdamdaki olumsuzluk bir bakıma büyümenin hız kestiğini teyit ediyor

Bayram tatili biter bitmez TÜİK her ayın 15’inde yaptığı gibi işgücü istatistiklerini açıkladı. Mayıs döneminde Nisan'a kıyasla mevsim etkisinden arındırılmış genel işsizlik oranının yüzde 13,8’den 14’e, tarım dışı işsizlik oranının da yüzde 16’dan 16,2’ye yükseldiği görülüyor. Yine mevsim etkisinden arındırılmış rakamlarla işsizler ordusuna 44 bin kişi daha katılırken, işsiz sayısı da 4 milyon 527 bine yükseldi.

Bu tatsız gelişme ekonomi yönetimi üzerinde tam bir soğuk duş etkisi yapmış olmalı. Hani ekonomi hızla toparlanıyordu, önümüz açıktı, enflasyon düşüyor, istihdam da artıyordu? Gerçi yine bir bahane bulunup resmi ekonomik retoriğin vazgeçilmezi haline gelen iyimser söylem devam edecektir ama biz işimize bakalım; her ay yaptığımız gibi işgücü piyasasında neler olduğuna yakından bakalım.

TIKLAYIN - İşsiz sayısı 1 milyon 21 bin artarak 4 milyon 157 bini buldu

TIKLAYIN - İşte sosyal medyada işsizlik rakamlarına gelen ilk tepkiler: "AKP işsizliği çözemedi, çözemiyor"


İşsizlik yazılarımı takip eden okurlar için işsizlikte artış sanırım şaşırtıcı olmamıştır. Mart döneminden itibaren tarım dışı istihdamda, özellikle sanayide, kısmen de hizmetlerde istihdam artışları gözlemlenmişti. Gerçi artan çalışan sayısı işgücü artışını telafi edecek miktarda olmadığından işsiz sayısı az da olsa artmaya devam etmiş ama en azından işsizlik oranları Mart ve Nisan'da durağanlık kazanmıştı. Haziran ayında yılın ilk üç ayının büyüme rakamları açıklandığında GSYH’nın 2018’in son üç ayına kıyasla yüzde 1,3 artış kaydettiğini gördük. İstihdam artışı normaldi.

Yüzde 1,3’lük GSYH artışı beklenenin üzerinde bir gelişmeydi ancak yerel seçimlerin verdiği gazla kamu harcamalarında gerçekleşen olağanüstü artışın eseri olduğu da gözden kaçmamıştı. Bu sürdürülebilir bir büyüme değildi. İkinci üç ayın büyümesini yaklaşık bir ay sonra öğreneceğiz. Öncü göstergeler ekonominin hız kestiğine işaret ediyor. BETAM’ın ikinci çeyrek büyüme tahmini yüzde 0,4. Bu civarda bir gerçekleşme olursa bir atımlık kamu barutu ile Türkiye ekonomisinin yüzde 5 civarında bir büyüme patikasına dönüşünün hiç de kolay olmadığı aşikar.  

İşgücü istatistiklerinde Mayıs dönemi Nisan-Mayıs-Haziran aylarının ortalamasına, diğer ifadeyle ikinci çeyreğe karşılık gelir. Mayıs döneminde tarım dışında yaşanan en önemli gelişme iki aylık bir aradan sonra istihdam kayıplarının yeniden devreye girmiş olması. Tarım dışı sektörlerde toplamda 112 binlik istihdam kaybı var. Bu olumsuzluk bir bakıma büyümenin hız kestiğini teyit ediyor.

Sanayide kayıp 7 binle sınırlı ama hizmetlerde 68 bin istihdam kaybı var. İnşaat ise tam bir kâbus: Bu sektörde çalışan sayısı Şubat 2018’den beri, yani tam 16 aydır, aralıksız azalıyor. Toplam kayıp 691 bine ulaştı. Ocak 2018’de inşaata 2 milyon 216 bin kişi çalışıyordu Mayıs 2019’da bu sayı 1 milyon 525 bine düşmüş. Çalışan sayısının yaklaşık üçte biri buharlaşmış durumda. Daha önceki krizlerde böylesine devasa bir tahribat yaşanmamıştı. Hesapsız kitapsız betona dayalı büyümenin hazin sonu.    

Aslında Mayıs döneminde işsizlik oranında 0,2 yüzde puandan daha yüksek bir artış gerçekleşebilirdi. İmdada işgücündeki 68 binlik azalış yetişmiş. Gelecek dönemlerde işgücünde gerilemenin devam etmeyeceğini vurgulamak isterim. İşgücündeki kayıp kadınlardan kaynaklanıyor. Son iki dönemde (Nisan ve Mayıs) kadın işgücü 100 bin azaldı. Belli ki eğitimsiz kadınlarda son yıllarda görülen çalışma iştahı kesilmiş durumda ki bu hiç de sevinilecek bir durum değil. İş yoksa neden işgücü piyasasına giriş yapsınlar? Haklılar ama haneye ikinci gelir son yılların yüksek büyümesinde önemli bir paya sahipti. Öte yandan eğitimli genç kesimde işgücüne girişler eğitimde uzatmaların oynanması sonucu hız kesse bile güçlü artışların yeniden ortaya çıkması kaçınılmaz. 

Kısacası, işsizlik önümüzdeki dönemlerde büyük olasılıkla artmaya devam edecek. Nereye kadar? Kestirmek kolay değil. Ama şurası kesin: Türkiye ekonomisi yıllık olarak en az yüzde 4’ün üzerinde bir büyüme trendine geçene kadar işsizlik dura kalka artmaya devam eder. Tarihi işsizlik rekoru yüzde 16,9 ile (mevsim etkilerinden arındırılmış tarım dışı işsizlik oranı) 2009 Nisan ayında kırılmıştı. Mayısta yüzde 16,2’yi bulduk. Umarım yeni bir rekora şahit olmayız.

Yazarın Diğer Yazıları

Avrupa’da bireylerin yaşamdan en az memnun olduğu ülke Türkiye

TÜİK, “Ülkenin en önemli sorun sizce nedir?” diye sormak yerine, “Sizce ülkenin en önemli üç sorunu hangileridir?” diye sorsaydı acaba dış göç kaçıncı sırada yer alırdı?

İşsizlikte düşüşün endişe verici arka planı

İşsizlik oranının üç ay gibi nispeten kısa bir sürede 0,7 yüzde puan azalmasına sevinmek için istihdamda esaslı bir artıştan kaynaklanıyor olması gerekir. Oysa istihdamda üç aylık artış 123 binden, artış oranı da yüzde 0,4'ten ibaret. Bu yılın ilk üç ayından ikinci üç ayına istihdam artış oranı yüzde 2,3'tü. İstihdamın hız keserek duraklama eğilimine girdiği açıkça görülüyor

İkinci çeyrekte istihdam artışında tuhaflıklar

Kısacası, nereden bakarsanız bakın 2. Çeyrekte istihdam artışında özellikle de sanayi istihdam artışında bir tuhaflık olduğu aşikâr. İstihdam artışında bir tuhaflık varsa işsizlikteki azalmayı yorumlamaya değer mi? Ben değmeyeceğini düşünüyorum