18 Mayıs 2025

Bodrum’un beşinci mevsimi, 9. Uluslararası Bodrum Caz Festivali için gün sayıyor

Bu yılı, Genco Erkal Sanat Sezonu olarak belirleyen Dibeklihan Kültür ve Sanat Köyü 17 Mayıs’ta bir dizi etkinlikle sezona 'merhaba' derken 2-14 Haziran tarihleri arasında yapılacak festivalin bilet gelirlerinin tamamı ‘Caz Bursu’ kapsamında genç müzisyenlere aktarılıyor

Benim caz serüvenim ‘caz yapma’ kıvamından, bir evrim misali ama daha hızlı; merak ve ilgimin de tetikçilik yaptığı şahane bir şeye dönüşüyor.

(Ankara) Caz Derneği başkanı Özlem Oktar Varoğlu ile geçen yaz sonu bir kahve içimi buluşup sohbet ederken ‘Pınarbaşı ile Bodrum Caz Festivali’nin ne alakası var’ adıyla yazdığım yazı üzerine güzel şeyler işitince, aslına bakarsanız kendisine cazın, üzerine konuşacak kadar anladığım bir şey olmadığını itiraf etmiştim.

Fakat anladığım kadarının beni epeyce mutlu etmeye yettiğini söylemeyi kaçırmış olabilirim.

Genelde bu aylarda nefes almak için yüzünü gösteren ve sarı yaz bitene kadar devam eden; ‘Bodrum’un beşinci mevsimi; sanat’ konusunda bu hafta yazmaya karar verince, fırsatı kaçırmamak için geçen yılki sohbette eksik kalan bu bahsi bir yıl sonra tamamlamış oldum böylece.

Bu arada, yukarıda Ankara’yı parantez içine almamın nedeni derneğin adı kurulduğundan itibaren Ankara Caz Derneği olarak anılırken otuzuncu yılına giren dernek; kurulduğu yerden bağımsız, artık sadece ‘Caz Derneği’ adıyla yoluna devam ediyor.

‘ODTÜ Caz Günleri’yle başlayan bu yolculukta kurucular arasında hepimizin çok yakından tanıdığı isimler var.

Özlem Oktar Varoğlu önderliğindeki bu kadroda, Sedat Ergin, Ece Temelkuran, Fatih Çekirge, Yavuz Baydar gibi caz severler arasında olan; mimar Murat Artu ile Bodrum’da bir dönem yakın çalışma fırsatı bulmuştum ve elbette T24’ün sahibi ve genel yayın yönetmeni çok sevgili Doğan Akın’ı da kurucular arasında fısıldamış olayım.

Unutmadan bir de Ahmet bey var. Ahmet Lütfü Varoğlu, Özlem Hanım’ın eşi...

Ahmet Bey,  bir gün ODTÜ radyosunda program yapan güzel sesin sahibini merak edip aramaya çıkınca; öyle karşılaşır, tanışır ve sonra, ne cazdan ne de birbirlerinden kopabilirler...

Vallahi biraz magazinsel ilerliyor yazım ama ne yapayım, ülkede ‘yazmazsan olmaz’ onca şey oluyor ve onlar da aklımın bir köşesinden bana bir türlü rahat vermiyorken; dile kolay, dokuzuncusu gerçekleşecek Uluslararası Bodrum Caz Festivali'ni, salt kendi halinde yazmak öyle kolay olmuyor efendim.

“Sanat; insanları bir araya getiren, gerçeği arayan, çeşitliliği kucaklayan bir potadır. Sanat demokratiktir, bu yüzden sanat, baskıcı rejimler için bir tehdittir."

Mesela bu cümleleri de kurmak istiyorum, memleketin fiili durumunu düşündüğümüzde; hali hazırda durumun farklı olduğunu kim söyleyebilir?

Allah’tan Robert De Niro, Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye Ödülü'nü aldığı sırada dayanamamış ve denebilecek ne varsa, demiş bir güzel!

Sanat hayatın tanıklığıdır

Sanatçıların, yaşadığı çağın tanıkları olduğu ve bu tanıklıkta yaptıkları ya da yapmadıklarından sorumlu olduklarını ressam, değerli üstat, Muzaffer Akyol’dan sık sık dinler, bu söylemini çok önemserim ve yeri geldikçe ben de bugün olduğu gibi ya yazar ya da bir fırsatını bulduğumda dile getiririm...

Arada içimi döktüğüme göre, şimdi; tekrar festivale dönüp birkaç önemli not aktarmak istiyorum.

Bu yılı, Genco Erkal Sanat Sezonu olarak belirleyen Dibeklihan Kültür ve Sanat Köyü 17 Mayıs’ta bir dizi etkinlikle sezona 'merhaba' derken 2-14 Haziran tarihleri arasında yapılacak festivalin önemli mekanlarından biri olmaya devam ediyor.

Festivalin bilet gelirlerinin tamamı ise ‘Caz Bursu’ kapsamında genç müzisyenlere aktarılıyor.

Festival afişi seçimi de Bodrum adına güzel bir deneyim; dekanlığını aynı zamanda kendisi de sanatçı olan Burcu Öztürk Karabey’in yaptığı, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Bodrum Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Bölümü öğrencileri arasında yapılan yarışmada Zeynep Özdemir’in tasarımı afiş olarak seçildi.

Konser takvimine gelince Caz Derneği’nin sosyal medya ve web sayfalarında bulabilirsiniz, tüm program, ‘Cazın Renkleri’ temasını hak ediyor ancak festival kapsamında ilk kez bir araya gelecek Şenay Lambaoğlu ve Tuluğ Tırpan’ın ‘Mavi’ye Şarkılar’ konserini özellikle izlemek istediğimi belirtmeliyim.*

Bu buluşma için ‘Ömer Hayyam’dan, Nazım Hikmet’e, Füruğ Ferruhzad’dan Can Yücel’e unutulmaz şairlerin bestelenmiş şiirleri, yeniden hayat bulacak’ notu düşülmüş.

Ve ben bu notu sevdim.

Eyvallah.


https://www.cazdernegi.org/festivals/bodrumcazfestivali

Serdar Gündoğ kimdir?

Serdar Gündoğ, Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesinde doğdu. İlk ve Orta Okulu Ankara'da, Liseyi ise Aydın'da tamamladı. Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümünü İzmir'de bitirdi.

Türkiye'nin ilk haber portallarından bodrumhaber.com ve aynı adla yayımlanan günlük gazetenin genel yayın yönetmenliğinin ardından çeşitli yerel haber portallarında, Posta ve Milliyet gazetelerinin eklerinde haftalık yazılar yazdı.

2009 yılından itibaren yerel ve genel seçimlerde kampanya yöneticiliği ve danışmanlıklar yaptı.

Çevre ve insan temalı farkındalık projeleri için fikir ve senaryolarına katkı sağladığı kısa filmler ve belgesellerin yapımcılığı yanında kültür ve sanat etkinlikleri de düzenleyen Serdar Gündoğ'un marka ve siyasi danışmanlıkları devam ediyor.

Yazarın Diğer Yazıları

Bir babalar günü öyküsü; Muhtar İsmail...

43 yıl önce, yani bugün... Muhtar İsmail, göçüp gitmiş bu dünyadan... Ölümün en sessiziyle, derin uykudayken, belki oğlu Salim'i belki de bizi, doyamadığı torunlarını düşlerken…

Bodrum yeşili: Mandalin Çiçeği Sanat Günleri

Sazlıklardan süzülüp gölün derinliklerine (karanlık sularına) dalamazsın. Sen mandalina çiçeğisin... 

Kuzeyin tanrıçası, yüzen bir anıt; Hulda

Evliyanın gemisi, kuzeyin tanrıçasının yolu en son Bodrum’a düşüyor. Sıcak denizlerde akranlarını arıyor; günlerce, hatta aylarca dört dönüyor mavi sularda ve sonra sessizce ebedi istirahati Haliç’e doğru dümen kırıyor; bağrına bastıklarının bağrına belki...

"
"