20 Haziran 2016

Nikah Kıyım Merkezleri açılsın!

Televizyonu işgal eden onca izdivaç programı ve bu programları meşgul eden müzmin gelin ve damat adaylarından kurtulsak olmaz mı?

Böyle tek tek uğraşmakla çok vakit kaybediliyor! Toplu olarak sürüler halinde nikahlar kıyılsa sonra topluca üreme kamplarında kuluçkaya yatıp yumurtlanılsa, ne bileyim en azından her kadın mevsimine göre birkaç kere yavrulasa fena mı olur? Televizyonu işgal eden onca izdivaç programı ve bu programları meşgul eden müzmin gelin ve damat adaylarından kurtulsak olmaz mı? Kısacası hiç bekar kalmazsa evlilik programlarına da gerek kalmaz! Tabii arada mutlaka tek tük kaçak bekara rastlanılacaktır ve hemen onları da en yakın nikah kıyım merkezine sokup baş göz etmek suretiyle memlekete düzen ve istikrar getirilse rahat etmez miyiz? Bakın bizim memlekette istikrar çok önemli!

İstikrarlı bir şekilde evlenmeli, üremeli veya yavrulamalı yani artık kim ne yapabiliyorsa yapabildiği kadar çoğalmalıdır ki yeterince ölecek, öldürecek, zayi edilecek nüfusumuz olsun! Toprak evlatla dolsun, üstüne Toki, Aliağaoğlu ve kırk çeşit Manhattan, Newyork, Bevrely Hills Konakları, rezidansları konsun, altına ray döşensin, yandan duble yol geçsin ve üç tarafı denizlerle değil dört tarafı düşmanlarla dolu ülkemizde bir tane bile bekar kalmasın! TC üreme ve çoğalma tesislerine hizmet etmekten imtina eden her yarım kadın acilen üst üste tasnif edilerek çöpe, denize veya herhangi bir en yakın atık malzemeler alanına dökülsün. Madem doğurmayacaklarsa boşu boşuna yiyip içip tüketmelerine derhal son verilsin.

Bu arada evlenecekmiş gibi halkı kandırıp, oyalayıp bekarlığın tadını çıkaran bekar adaylarına çok dikkat edilsin. Örneğin evlilik programlarının müzmin gelin adaylarından Hanife ekranda ayrı flörtler ve dışarıda başka sevgililer yaparak (Allah’tan tüm bunları başında türbanıyla ve orucunu bırakmadan) hayatın tadını çıkarmakta ancak bir türlü evlenmemekte ve üreme yaşlarını zayi etmektedir. Bu kimseleri beğenmez ama herkeslere mavi boncuk dağıtan halleriyle gerçekten evlenip evlenmeyeceği yönünde ciddi şüpheler uyandırmaktadır. Hanife gibi gelin ve damat adayı olarak ünlenen pek çok kişiyi kurumlar mercek altına almalı ve halkı evlenme vaadiyle oyaladıkları tespit edilenler Taksim’de sallandırılmalıdır ki milletin en masum duygularıyla oynamak neymiş herkes bilsin! Ayrıca acilen namus cinayetleri kapsamına alınması gereken bu alt başlık için meclis yaz kış dememeli hemen toplanmalıdır.

Namusun ve evlilik kampanyalarının yazı kışı olmaz, hatta evlendirme merkezleri 24 saat hizmet vermelidir. Böylece gelişmiş medeniyetlerin çok çalışarak kazandıklarına ülkemiz insanı evlenip çok üreyerek erişecektir.

Çare evliliktir!

Tek yol üremedir!

Huzur doğumda! 

Yazarın Diğer Yazıları

Bartleby bu sezon Cihangir Atölye Sahnesi’nde ‘durmayı tercih ediyor’

Ah Bartleby, ah insanlık, ahhh dünya! Senin ahın her ‘hayır’ demeye cüret edildiğinde aynı tazelikle duyuluyor ve bu sezon Cihangir Atölye Sahnesi seni tercih ettiği için bu ahhh çok doğru bir yerden yüreklere, akıllara değmeye zarifçe dokunuyor, izi kalıyor

Affetmeden uzlaşmak mümkün müdür ve "Uzun Yol"

"Yüzleşmek suçun gerçekliğini kanıtlamaya mı gerekçelerini anlamaya mı yaklaştırır?", "Yoksa yüzleşmek intikam ve misilleme tuzaklarından uzaklaştırarak dengeyi mi sağlar?", "Yüzleşmek suçluyu aşağılamanın medeniyet maskesiyle saldırısı mıdır?", "Bağışlama, insanın önce kendisini sonra çevresindekilerle ilişkilerini onaran bir erdem midir?" … Ya da "Affetmeden uzlaşmak mümkün müdür?"

"Tarihte Yaşanmamış Olaylar" yaşıyor!

-Oyun büyük cümleler, çarpıcı sloganlar, ağır mesajlar ya da çiğ esprilerle seyirciyi etkilemek yerine transparan ilmeklerle birbirine bağlanarak Ülkü Tamer duygu ve düşünce dünyasına hizmet ediyor

"
"