70’li hatta vefat ettiği (1984) 80’li yıllara dek, Avrupa, Ortadoğu hatta Kafkaslarda sinema izleyicileri Louis de Funés filmleri beklerdi adeta… Fransa da, bu ülkelerde sinemasıyla var olurdu ise kuşkusuz bu alanda Louis de Funés filmlerinin de hatırı sayılı bir yeri vardı…
Uzun boylu, yakışıklı, baby face ya da atletik, üçgen vücutlu jön tipinin tersine kısa boylu, saçları dökük, kasları olmayan ve üstelik cimri, gizli şoven, ön yargılı, çıkarcı ama bunu iyi saklayan, bal gibi fırsatçı rolleriyle aslında Fransa halkının orta sınıfında hayli görülen bir karakteri canlandırıyordu…
O, bir karşı kahramandı… Birçok filminin yönetmeni olan Gérard Oury onun için halkın beğenisini kazanacak bir başrol oyuncusu için, ne kadar olmaması gereken karakter varsa hepsini toplu barındıran bir karakteri, son derece sevimli bir şekilde, kendisiyle alay eder gibi canlandırdığı için vazgeçilmez olan çok ender bir oyuncudur De Funés diyordu…
Muhteşem mimikleri ve vücut diliyle gönülleri fetheden Louis de Funés’in oyunculuğu, bir de kendisi için adeta özel dikili elbise gibi yazılmış senaryolarla birleşince, güldürü filmleri başarının doruğuna yükseliyordu…
İşte kendisini Louis de Funés yapan, adeta seri halinde üretilmiş St Tropez Jandarmaları filmlerinin yaratıcısı, Richard Balducci, 91 yaşında, geçtiğimiz Salı günü vefat etti.
Jacques Vilfrid ve Jean Girault ile (Fransa’da jandarma rütbesi) Mareşal Ludovic ve (yine bir rütbe olan) Adjudant Gerber rollerini yaratmıştı o. Birincisini Louis de Funés, ikincisini ise ayrılmaz partneri, geçende kaybettiğimiz Michel Galabru oynardı, değişik hikâyelerde…
Hiçbir zaman sinema yazarlarınca olumlu eleştiriler almadım; her zaman görmemezlikten geldim onları. Sonunda özellikle okumama kararı aldım; iyi ki öyle yapmışım, aksi takdirde kaile alsaydım, ilk Jandarmalar filminden sonra asla diğerlerini yazmamam gerekiyordu demişti, bundan birkaç yıl önce…
Fransızların Libération yani (Nazilerden) Kurtuluş hareketinde, savaş muhabirliği yapmış; sonra da France Soir gazetesinin Sanat Gösterileri bölümüne girmiş ve Roger Vadim, Christian Jaque, Jean Pierre Melville, Claıde Lelouche, Jacques Demy, Philippe de Broca, François Truffaut ve Jacques Becker’in Basın Danışmanı olmuş Balducci…
Bir filmin ön keşfini, gözlemler (repérage-röperaj) yapmak için (Fransa’nın güneyinde, nefis bir tatil şehri) St Tropez’de arabamdan kameramı çaldılar; şikâyet etmek için jandarmaya gittim. Öğlen saatleriydi. Aval-aval bakan bir jandarma vardı, sıcağın rehavetiyle oturmuş… Hayli zorlukla ayağa kalkıp benden ifade aldı ve sonra da bana hırsızı tanıdığını ama birkaç gün önce 100 metrelik bir mesafeden elinden kaçırdığını söyledi, iyi mi? Oysa ben daha o gün kameramı çaldırmış ve derhal şikâyete gitmiştim. Absürt bir durumdu. Sonra De Funés’e nalattım, katıldık gülmekten ve mutlaka bir film yapalım, bir öykü başlangıcı için çok iyi dedi ve işte böylece maceramız başladı… diye anlatıyor Louis de Funés ve Jandarmalar belgeselinde…
İlk film Saint Tropez Jandarmaları, 9 Eylül 1964 yılında seyirciye görücü çıkmıştı… İşte bundan sonra adeta bir (efsane) saga yaratıldı Louis de Funés’in Jandarmaları üzerine ve bu muhteşem macera 1982’de De Funés’in ölümünden iki yıl önce, son kez Le Gendarme et Les Gendermettes (Jandarma ve hanım jandarmalar) filmiyle taçlandı adeta..
Fransa’da genelde olduğu gibi, toplu bir çalışmayla yazılan bu senaryolarda Balducci en önde gelen katılımcıydı…
Richard Balducci, 70’li yıllarda, Jean Lefebvre ve Paul Prébost ile Ailenin Utancı, Bozuk para buradan! Rolls Royce’unu al ve kartını bas ve St Tropez postacısı adlı birçok kısa metraj güldürü filmleri de çekti…
Bazı bilgileri elde etmek için yararlandığımız Le Matin gazetesinin okuyuculara sunduğu bu filmlerden birinin kısa bir sekansını sunmak istiyoruz… Jandarma Louis de Funés ve bir rahibenin trafik macerasını izleyin…
Sinemaya başlamak isteyenler hatta başlamış genç veya değil arkadaşlarıın Richard Balducci gibi bir senaristin hayatını, sinemada izlemiş olduğu yolar ve dünya halklarının yani yerel değil evrensel sinema seyircisinin beğenisini kazanmış filmler olarak Louis de Funés ve Balducci filmlerini izlemelerin, bu vesileyle salık veriyoruz…
Ama önce şu sekansı izleyin…
