15 Haziran 2014

Yandaşlık helal midir?

Türkiye’de resmi olarak “lobi” “menfaat grubu” statüsü, bu işten kayıtlı olarak para kazananlar olmasa da herkesin malumu, oldukça aktif bir hükümet yanlısı medya var

Türkiye’de resmi olarak “lobi” “menfaat grubu” statüsü, bu işten kayıtlı olarak para kazananlar olmasa da herkesin malumu, oldukça aktif bir hükümet yanlısı medya var. Yani hükümetten yana olmanın bir kötülüğü yok, hatta hükümet yanlısı olmayan medya kuruluşlarında da hükümeti savunmak için yazan “değerli” kalemlerimiz var.

Ancak şunu da göz önüne almamız gerek, hükümet yanlısı ya da karşıtı öne sürdükleriniz ne kadar hükümetin leyhinedir? Burada 2 katman var. Birincisi işin uzmanı olmayanlar –ki elbette herkes dışpolitika, Ortadoğu, İŞİD, Ahrar-I Şam, al Nusra kavramların uzmanı olmakla yükümlü değil, ama belli bir eğitim düzeyinin altındaki insanlara masallar anlatmak çok daha kolay. Burada lütfen aman işte halka tepeden bakan beyaz Türk saldırılarına yeltenmeyin, tek söylemek istediğim konunun uzmanı olmayanları ikna etmek çok daha kolay. Aynı durum benim içinde bilmediğim bir konuda geçerlidir. Nükleer enerji mühendisi dostlar konuşurken mesela benim çıkıp da aaa hayır olamaz dediğim duyulmamıştır, çünkü yeterince bilgim yok. Kimseye tepeden bakmadığımı yeterince ispatladığımı umarak ikinci seviyeye geçiyorum, o da dışpolitika konusunda gerçekten bilgi sahibi insanlar. Bu grubu kandırabilmek ne yazık ki çok zor. Bu nedenle yandaş kalemlerden ingilizce yazanların hiçbirisi batı analistlerinin “alıntı” yaptıkları, referans verdikleri isimler olamadılar.

Ahmet Hakan, Ortadoğu uzmanı olmak için yöntemleri anlatmış. Güzel de yazmış. Ben de iyi yandaş olmak için yeterli olmasa da gerekli 3 şartı anlatayım:

1- Dış politika menfaatler ve bedeller üzerine kuruludur. Bize masal anlatacaksınız, tamam güzel ama masallarda da olsa kazancımız nedir, bunun bedeli nedir açıklaması elzem. Misal şu son Musul olayı: onlarca yazı okudum hükümeti savunmaya çalışan, 1 tek örnekte neden Musul'daki elçiliğin boşaltılmasının Türkiyenin menfaatlerine karşı olacağını açıklayan yazı bulamadım. Türkiyenin menfaatleri nelerdir?

2- Sürekli karşı tarafı suçlayarak dışpolitika savunulmaz 10 kusur yıldır iktidarda olan bir hükümetin savunuculuğuna soyunduysanız, dış politika kararlarında hiç etkisi olmayan muhalefeti, eleştirel yazı yazanları yaşananlardan sorumlu tutamazsınız. Bu sizin dış politika seçimlerinizi aklamaz. Aklamıyor da zaten.  Oysa çok basit bir mantıkla IŞİD’a sınırlarımızı kapatmadığımız için Konsolosluk görevlileri rehin aldı söylemi yerle bir edilebilir. Bunu ben yapabiliyorsam birinci el bilgiye sahip olan sizlerin çok daha iyi yapması gerek.

3- Tutarlılık hala önemlidir. Konunun uzmanı olmayan “halk” i ikna etme çabasıyla yazanların halkı anlayamaz sanması en üzücü olanı. Yani hangisi doğru, IŞİD Suriye hükümetinin kuklası mı, yoksa sizin konuştuğunuz, yola getirmeye çalıştığınız Sünni kaygıları güçlü bir örgüt mü? IŞİD’in elinde misafir mi konsolosluk görevlileri yoksa Suriye rejiminin bir sözüyle katlı vacip duruma mı düşecekler? O kadar çok karmaşa ve yanılgı yarattı ki analizleriniz. Belki hiç konuşmasaydınız daha az kaygılanacaktı insanlar….

Yandaşlık helaldir… Elbette her hükümet kendisini savunmak için düşünce adamlarını ikna etmeye çalışacaktır… Ve lakin kötü yandaşlık hükümetin olası başarılarının bile görülmesine engel olmaktadır. Sürekli kendi içinde aynı isimleri o gazeteden bu TV kanalına çıkaran iktidarın yıpranması da kendi içinden doğru olur değil mi?  Durum farklı olsa belki “Alo Fatih” hatlarına da gerek olmazdı…

 

Yazarın Diğer Yazıları

Eyyy sevgili eskimeyen aşklar için HDP vardır!

Ayrıldıkları sevgililerini arayıp ikna eden AKP’li sayısına bakmamız icap edebilir mi?

İdeolojik halay çekelim mi? HDP'ye oy vermeniz için 6 neden

Beyaz Türkler, Demirtaş’a Cumhurbaşkanlığı için oy verdiler, ve şimdi de daha büyük rakamlarda HDP'ye oy verecekler

Menderes Sendromu ya da thanatophobia

Çocuklarımız kefenle dolaşmanın cesaret göstergesi olmadığı bir dünyayı hak etmiyor mu?

"
"