Eleme gruplarında yaşanan rekabetin finallerine yansıdığı bir Dünya Kupası olan 1970, birçok özelliğiyle futbol severlerin kalplerinde ayrı bir yere sahiptir.
Honduras ve El Salvador arasında yaşanan Futbol Savaşı’nı tetikleyen futbol maçına sebep olan 1970 Dünya Kupası, dünyaya sadece savaşı değil Gerd Müller ve harika Brezilyalıları da hediye etmiştir.
El Salvador’un sosyolojik yapısı sebebiyle Honduras’a göçen göçmenlerin Honduras’taki sosyal refahı bozmasının ardından ortaya çıkan ve El Salvador ile Honduras arasında oynanan 1970 Meksika Dünya Kupası Elemeleri maçında zirveye ulaşan kırılma 100 saat süren savaş ile sonlanmıştır. El Salvador’u 12 yıl sürecek iç savaşa yönelten Futbol Savaşı, kupadan tam 1 yıl önce 20 Temmuz 1969 son bulmuştur.
Dünya Kupaları’nın benim için olmazsa olmazı olan Panini çıkartmalarını da bizlere armağan eden 1970 Dünya Kupası’na ev sahipliği yapan Meksika, tam anlamıyla bu organizasyonun üstesinden gelmiş diyebiliriz. 40 yıllık Dünya Kupası tarihinde 50 bin seyirci ortalamasını yakalayan ilk kupa olan 1970’in gol kralı Gerd Müller ve şampiyonu Brezilya üzerine yoğunlaşalım.
Meksika’da oynadığı her maçta gol atma başarısı gösteren ve adı ve vücut yapısıyla kanat oyuncusu olmak için doğan Jairzinho’nun da dikkat çektiği 1970 Dünya Kupası’nın yıldızı şüphesiz Pele olmuştur. 30 yaşına gelen Siyah İnci, Santos’taki kariyerini noktalamış ve Amerika Birleşik Devletleri’ne gideceği konuşulmaya başlamıştı. Yanına Tostao, Rivelino, Jairzinho gibi yıldızları alan, arkasını Gerson ve Paulo Cesar gibi iki orta saha güçlendiren Pele’nin hocası da eski takım arkadaşı Arap asıllı Brezilyalı Mario Zagallo’dur.
Oyuncu ve teknik direktör olarak Dünya Kupası’nı kazanan tek isim olan (Franz Beckenbauer de bunu başarana kadar) Zagallo’nun birçok tartışmalarla başına geçtiği takım, Bobby Charlton’lı İngiltere, Mircea Lucescu’lu Romanya ve zayıf bir kadroyla gelen Çekoslovakya ile aynı grupta yer almış ve lider olarak çeyrek finale çıkmış.
Çeyrek finaldeyse rakip Pele’nin eski takım arkadaşı Didi’nin çalıştırdığı Peru! Zagallo ve Pele’nin Didi ile arkadaşlığı tabi ki sahaya yansımıyor ve Samba 4-2’lik zaferle devam ediyor. Yarı finalde ise Brezilya’nın rakibi olan Uruguay, 1950’de yaşanan Maracanazo’nun ardından yine rakip oluyor ve Brezilya sağ beki Carlos Alberto’nun harikalar yarattığı mücadeleyi 3-1 kazanarak finalde İtalya’nın rakibi oluyordu.
Meksika’nın ev sahipliği kupanın öncesinde alınan bir karar vardı, Dünya Kupası’nı 3 kez kazanan takım kupanın kalıcı sahibi olacaktı. Ve finalde karşılaşan iki takımın da tarihinde iki Dünya Kupası zaferi vardı!
FIFA’nın efsane başkanı Jules Rimet’nin gördüğü son Dünya Kupası’nı kazanan Brezilya, kupanın kalıcı sahibi oluyordu ta ki kupayı çaldırana kadar! 1970 Dünya Kupası’nın nerede olduğu hala bilinmiyor…
Finali 4-1 kazanan Brezilya, Pele’ye vedasını yapabileceği en iyi şekilde yaparken; belki de tarihinin en iyi kadrosuna sahipti. Ne kadar bana göre hiçbir Brezilya Milli Takımı, 1982’ye yaklaşamasa da 1970 kadrosunun en iyi olduğunu savunan birçok futbol alimi var. Saygı duyalım.
Bombacı Müller
Brezilya’dan gelelim Almanya ve Gerd Müller’e…
Peru, Bulgaristan ve Afrika’nın Dünya Kupaları tarihindeki ilk temsilcisi olan Fas ile aynı grupta yer alan Panzerler, rahatlıkla çeyrek finale çıktılar. Çeyrek finalde İngiltere ile karşılaşan Almanya’nın bu maçı kazandığını yazmaya gerek yok sanırım. Sonuçta Almanya ile İngiltere maç yapıyor, lütfen!
Yarı finale adını yazdıran Gerd Müller’li Almanya, Bombacı’nın kaydettiği 8 golle finale yürüyordu. Karşılarında kalan son engel ise özellik savunma anlamında kolej takımı gibi oynayan, kurallarını çiğnemeyen İtalya’ydı. 1970 Dünya Kupası’nın en güzel maçı olarak adlandırılan Almanya-İtalya maçını uzatmalarda kazanan 4-3’lük skorla İtalya oldu!
Almanya Teknik Direktörü Helmut Schön’ün tek korkusu olan Inter efsanesi Facchetti de Müller’i durdurmaya yetmemişti ama Gök Mavili İtalyanlar, Beckenbauer ve Müller’e rağmen finale çıktılar. Son dakikaya 1-0 önde giren İtalya, son dakikada Schnellinger ile gelen Almanya golüne engel olmadı ve karşılaşma uzatmaya gitti. 30 dakikalık uzatmaya 5 gol sığdıran takımlar arasından çıkan İtalya oldu.
Gerd Müller, uzatmalarda attığı 2 golle toplam gol sayısını 10’a çıkararak bir Dünya Kupası’nda en fazla gol kaydeden oyuncu unvanını kazandı.
Şunu söylemek gerek. Büyüklerimizden dinlediğimiz kadarıyla 1970 Dünya Kupası’nın finali Brezilya ile Almanya arasında oynanmalıydı. Finalde 4-1 kaybeden ve tek golünü savunma hatasından bulan İtalya’nın başında tabi ki o zaman Prandelli yoktu! Ferruccio Valcareggi’nin yönettiği İtalya 1966 ile 1974 yılları arasında sadece 8 kez mağlup oldu. Bunlardan biri de Brezilya karşısında alındı…
Sebebi de belliydi, o yılların futbolunda yetenek fışkıran takımlar akıl temelli oynayan takımlardan üstündü.
Yetenek ve akıl çekişmesinin en büyük örneklerinden biri yine Brezilya ile İtalya arasında 1982’de oynanmıştı. O konuya önümüzdeki haftalarda geleceğiz…