Erkeklerin daha iri yarı, daha kaslı ve daha kıllı olmak dışında kadınlardan daha üstün bir yanı var mıdır? İçinizden bazıları erkekler daha iyi araba kullanır diyecektir belki ama şiddetle karşı çıkacağımdan emin olabilirsiniz.
Hekim olarak gözlemlerim ve bilimsel veriler kadın bedeninin erkeklere göre çok daha güçlü olduğunu söylüyor.
Öncelikle benim ve neredeyse tüm meslektaşlarımın gözlemi, kadınların ağrıya erkeklerden çok daha dayanıklı olması. Ameliyatlardan sonra bu fark o kadar belirgin olarak ortaya çıkıyor ki anlatması zor. Eğer bir gün erkekler doğum yapacak olursa tahminim en az yarısı ölmese bile bayılacaktır.
Dünyanın her ülkesinde kadınlar erkeklerden daha uzun yaşar. TÜİK verilerine göre Türkiye’de doğuşta beklenen yaşam süresi ortalama 78 yıl. Bu süre, erkeklerde 75, kadınlarda 81 yıl olarak belirlenmiş. En gelişmiş ülkelerde de, en yoksul ülkelerde de kadınlar erkeklerden daha uzun yaşıyor. Erkekler kadınlardan daha hızlı yaşlanırlar. 55 yaşındaki bir kadın bedensel gücünün yüzde 90’ına sahiptir. Buna karşılık aynı yaştaki bir erkek gücünün sadece yüzde 70’ine sahiptir.
Kadınların sepsise (şiddetli enfeksiyon) çok daha dayanıklı olduğu da birçok bilimsel çalışmada kanıtlandı. Yapmış olduğum ameliyatlar sonrasında gelişebilen enfeksiyonlarda da bu gerçek çok belirgin. Erkekler hızla kötülerken, kadınlar süreci çok daha kolay atlatıyorlar. Çalışmalar erkeklerin sepsisten ölme riskinin kadınlara göre yüzde70 daha fazla olduğunu gösteriyor. Kadın bedeni sepsis yanısıra kanama, şok ve travmaya da daha dayanıklı bulunmuş.
Bu listeyi daha da uzatmak mümkün. Bir fark daha net olarak ortaya çıktı: Erkekler Koronavirüs'ten kadınlardan daha fazla ölüyorlar.
9 Ağustos 2020 Sağlık Bakanlığı verileri Covid - 19 nedeniyle vefat eden 5.844 kişiden 3.631’inin (yüzde 62) erkek, 2.213’ünün ise (yüzde 38) kadın olduğunu gösteriyor. Tüm hastaların ise yüzde 52’si erkek, yüzde 48’i ise kadın. Virüs ile enfekte olma oranları yakın ama ölümler öyle değil. Özetle, erkekler daha çok ölüyor. Kadın erkek farkı ancak 85 yaş sonrası eşitleniyor.
Çin Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi tarafından yayımlanan ve virüsle ilgili şimdiye kadarki en geniş araştırma olan raporda öne çıkan olgulardan biri de, erkeklerin kadınlara oranla çok daha savunmasız olduğunun görülmesi oldu. Tıpkı Türkiye’de olduğu gibi erkekler ile kadınlara aynı oranda virüs bulaştığı tespit edilirken, erkeklerde ölüm oranının yüzde 2,8, kadınlarda ise yüzde 1,7 olduğu rapor edildi.
İspanya da aynı sonuçları veriyor: Toplam vakaların yüzde 52'si erkek, yüzde 48'i kadın. Ancak, ölüm oranlarında bu oran erkekler aleyhine neredeyse iki katına çıkıyor. Nereye bakarsak bakalım sonuçlar değişmiyor.
Kadın bedenini bu yaşam savaşında daha güçlü kılan nedir sorusu ise cevabını henüz tam bulmadı. İki cins arasındaki en belirgin farklardan biri kadınlarda östrojen hormonunun daha fazla olması. ABD'nin Iowa Üniversitesi Mikrobiyoloji Bölümü’nde yapılan bir araştırmada östrojen hormonu bloke edilmiş ve yumurtalıkları alınmış dişi farelerin SARS virüsüne maruz kaldıklarında çok daha hızlı ve kolay şekilde öldükleri tespit edilmiş.
Yapılan genetik çalışmalar bu farkın nedenini ortaya çıkarmaya daha yakın gibi. Erkek ve dişilerde toplam 46 kromozom vardır. Bunların yarısı babadan, yarısı anneden gelir. Bu 46 kromozomun içinde iki adet cinsiyet hormonu vardır ki, bu erkekte XY, kadında XX olarak bulunur. Erkekte bir adet bulunan X daha değerli olarak duruyor. Eğer bir çocuk genetik hata olarak XXX doğarsa yaşar ama YY olacak çocuğun yaşama şansı yoktur. Tek X olarak doğan ve yaşayan bebekler de vardır.
Yapılan genetik çalışmalardan biri de JAMA’da yayınlanan ve enfeksiyonu şiddetli geçiren (hatta ölen) genç erkeklerde saptanan bir genetik bozukluk. Gerçi çalışma dört hastada yapılmış ama bulunan sonuç ilginç: Hepsinin X kromozomunda ortak bir gende (TLR7 olarak adlandırılıyor) sorun saptanmış. Bu gen savunma sistemimizin önemli mekanizmalarından biri.
İncelenen hastalar fark etmişsinizdir ki erkekler. Kadınlarda iki adet X kromozomu olduğundan eğer birinde kırılma/bozulma olursa sağlam olan diğeri durumu kurtarabiliyor. Ancak, yedeği olmayan erkeklerde ise X kromozomdaki bir sorun, bağışıklık sistemini önemli ölçüde etkileyebiliyor. X kromozomuna bağlı hastalıklarda kadınlar taşıyıcı olurken, erkekler hasta oluveriyor. Eğer çok basite indirgenmiş bu görüşü kabul edersek, kadın bedeninin erkeklere göre neden daha güçlü olduğunu anlamaya daha da yaklaşabiliriz. Gerçi genetik bilimi bu kadar basite indirgenecek bir alan değil ama kadınların neden bir adım önde olduklarını anlatmada yardımcı oluyor gibi.
Koronavirüs ölümlerindeki farkı yalnızca bilimsel yöntemlerle açıklamak zorunda mıyız? 4.021 Koronavirüs vakası üzerinde yapılan bir başka çalışma erkeklerin kadınlara oranla hastaneye çok daha geç gittiğine, bu sebeple hastalığın daha ileri safhasında teşhis konulduğuna işaret ediyor. Bu da elbette kurtulma şansını oldukça düşüren bir etken. Erkeklerde kadınlara oranla daha yüksek düzeyde "bana bir şey olmaz" görüşünün hakim olduğuna da inanılıyor. Erkeklerin daha fazla sigara içtiği de çok işlendi ama bu da virüsün adaletsizliğini açıklamakta yetersiz kalıyor.
Biz erkekler olarak bozuk genimizi onarmak veya genlerimize bir X kromozomu daha eklemek şansına (şimdilik) sahip değiliz. Bu durumda bugünlerde yapılacak en iyi şey virüsten uzak durmak. Maske kullanmayı, sık el yıkamayı ve sosyal mesafeyi kadınlardan daha fazla ciddiye almamız gerekiyor.
Made CI, Simons A, Schuurs-Hoeijmakers J. Presense of genetic variants among young men with severe Covid - 19. JAMA 2020; 324, 663.