11 Temmuz 2013

Mısır darbesi nereye varır?

İç savaşı önleme amacıyla darbe yaptığını ileri süren asker, asıl iç savaşın çıkaranın kendisi olacağını anlamış olmalı

 
Mısır'da yapılan darbe sonrası da bizde tartışmalar bitmedi. İhvan darbeyi hak etmiş miydi? Darbe yapılan İhvan'ı eleştirmek doğru muydu?
 
Mısır'da oturmamış bir demokrasi olduğu ülkenin son yıllardaki halinden belli. Demokrasiyle son yıllarda tanışan Mısır'lılar, benzeri sancıları yaşayacak ve sonunda halkın isteğinin ne olduğu ve nasıl gerçekleşeceği netleşecek. 
 
Mısır'da az farkla iktidarı ele geçiren İhvan çok sıkıntılı bir ülkenin yönetimini devraldığını daha sonra anladı. Mısır'da yılların diktatör rejimi sonrası işsizlik tavan yapmış ve devrim yapan bir ülkenin en iyiyi isteme coşkusu bitmemişti. Bu isteğe kendisi de siyaset alanında çok deneyimli olmayan Mursi yeterli cevap veremedi. Zira yeterli siyaset deneyimi yoktu. Siyasal bir  hareketi değil devleti yöneteceği konusunda da yeterli birikimi yoktu. Ardından kaygılarını ön plana çıkararak daha otoriter bir  tarz oluşturmaya çalışınca  ortam sertleşti ve askerler İhvan önceden çok ummasa da darbeyi yaptı. Darbenin çözüm olmadığı, kutuplaştırmayı arttıracağı daha sonra sokağa dökülen İhvan yanlılarını katleden askerin tavrıyla anlaşıldı. 
 
İç savaşı önleme amacıyla darbe yaptığını ileri süren asker, asıl iç savaşın çıkaranın kendisi olacağını anlamış olmalı. Sanırım "ne yapalım, artık geriye dönüş yok" diye düşünen ve ülkedeki ayrışmayı arttırmaktan başka bir işe yaramayan asker, en  kısa zamanda yerine döner. Askere güvenmekle, askere dayalı bir rejim arasındaki farkı ayırt edemeyen İhvan ise idare- i  maslahat ile değil, demokratikleşme adımlarıyla adımlar atılması gerektiğini anlar.
 
Selefilerin bile desteğini çektiği İhvan'a yeterli zaman tanınmadığını ileri sürmek çok doğru bir savunma biçimi değil. İhvan'ı seçimlerde destekleyen Selefilerin desteğini çekmesi üzerine düşünmek gerekir. Ama bu darbenin haklı olduğu anlamına gelmez. İhvanın hatalarını konuşmak darbeye destek değildir. Türkiye'de de darbeye maruz kalan partilerin hataları vardı ama bu darbenin meşru olduğunu göstermez. Böylesi gergin ortamlarda ince ve titiz düşünme biçimleri kabul görmeyebilir, öfkeyle karşılanabilir ama doğru siyaseti oluşturabilmek için adaleti eksen alan bir çizgiden başka bir yerde bulunmak doğru değil. 
 
Türkiye'de de Ak Parti'ye yakın kesimler arasında Mısır'daki darbe son Taksim olaylarından ayrı düşünülmedi. Zaten artmış olan kamplaşma ve kutuplaşma darbe sonrası iyice keskinleşti. Mısır'daki aceleci darbecilerin oluşturduğu buhran Türkiye'ye de yansıdı. Bu darbe sırasında kötü sınav veren batı ülkeleri de muhafazakarlar arasındaki içe kapanma ruh halini iyice arttırdı. Ancak İhvan'ın hataları üzerine konuşmak gerekir. Zalimler darbecilik yapabilir ama adil siyaset yapmak isteyenler önce kendilerindeki hataları sorgulamalıdır.
 
Türkiye'de de 28 Şubat olmuştu ancak halka ve hakka dayanmayanlar bir yere varamamıştı. Mısır'da da aynı olaylar yaşanacak herhalde. Ancak eleştirilen bir yönetimi demokrasiyle değil darbe yöntemiyle düşürenler ülkeyi kaosa sürüklediklerinin, geçici bir çözüme sığındıklarının farkına varmaya başladılar bile sanırım.

Yazarın Diğer Yazıları

Afrin operasyonu ve Kürtlerde artan kopuş

"Doğu-Güneydoğu'da taşlı sopalı eylem yoksa her şey yolunda mı zannediliyor?"

KHK ile yetki gaspı skandalı!

Yeni uygulamayla, KHK ile adeta yaşam hakkı gasp edilmeye çalışılan kişinin, yeni bir KHK ile özel sektörde çalışmasının da önüne geçiliyor

AK Parti, MHP ittifakı statükonun ittifakıdır ve kaybetmeye mahkûmdur

Tayyip Erdoğan önceki tekliflerde kendini naza çekmişti, Bahçeli yılmadı teklif üstüne teklif patlattı

"
"