15 Temmuz darbesi sadece darbecilerin  üstüne yıkıldı, darbecilik, asker sorunu, militarizm, camia patolojileri vb.  kendisini ustaca sıyırdı. Şu an çoğunlukla işin magazin kısmıyla uğraşıyoruz, alınması gereken dersi değil almayı bırakın, çok kişi için çıplak gerçeği görmek bile mümkün değil şu an.

Her kesimiyle, sağıyla soluyla camiaların, grupların içindeki güce odaklanma, ele geçirme zehrinden uzak durmayı  başarmak gerekecek. Halen darbe tehdidi var, zira "iktidar benim hakkımdır, kimse iktidarı benim kadar hak edemez, iktidarı ele geçirirsem herkes bana sorgusuz sualsiz teslim olmalı" diyen her kesimden insanımız için bu vahim olay bile gereken dersi aldıracak görüntüde değil.

Darbe sonrası ilan edilen OHAL ve bunun hükümetçe ilanı nedeniyle açıklamayı bayram sevinciyle karşılayanlar için demokrasi nöbetleri ne derece öğretici olabilir? Demokrasi daha çok baskıyla sağlanmaz. Meydandakilere "demokrasi nöbeti mi, partisinin hukukunu koruma nöbeti mi" diye sorulduğunda cevabın hayal kırıklığı oluşturacağı ihtimali yüksekse darbeden ders çıkarmamız zordur. Anlatması zor, Esasında OHAL, özgürlüğe, demokrasiye, insan hakları ilkelerine hassasiyeti olmayana sorun teşkil etmez..!

Bugün Cemaat'a sempatiyle bakmış herkes şeytanlaştırılıyor. Cemaat'a sempati duyan herkes terörist mi? Sapla saman karıştırılmamalı. Darbeye kalkışanlar cezalandırılmalı ama kimseye linç yapılmamalıdır. Linç peşinde koşanlar bu kültürün bir gün kendilerini de vuracağını bilmelidir. Bunu dediğiniz anda "darbeci" ilan ediliyorsanız orada akıl tutulmasının tedavisi zordur. İnsan hakları ilkeleriyle hareket etmek her türlü etiketlenmeniz demek olsa da,  "Darbe olsaydı yapana muhalefet eder, yaptığı hukuksuzlukları lanetlerdim, 'darbe yapılanın cenazesi kılınmayacak, işten atılacak' denseydi ona da şiddetle muhalefet ederdim" demekten vaz geçilmemelidir.

En baş tehlike darbeciliktir, ilk önce devletin ordusu değil, ordunun 
devleti olduğunu düşünen devletin kurucusu asker kafası mahkum
edilmelidir. Askerlerin kurduğu bir cumhuriyetimiz var ve onlar maalesef ordunun bir devleti olduğunu düşünüyorlar, devletin Ordusu olduklarını değil...! Genelkurmay'ın Savunma Bakanlığı'na, Jandarma'nın İçişleri Bakanlığı'na bağlanması doğru ama çok önceden demokratik devlet için yapılması gereken ancak bugüne mi kaldı? Gönül ister ki askere yargı zırhı getiren yasa da iptal edilsin ve sivil denetim bir an evvel getirilsin.

Fethullah Gülen iktidar mücadelesini kaybetmeye başladığı son 3 yılda "Hayatımı buna verdim", vazgeçemem dedi , özeleştiri yapmadı ve intihar etti. Çevresindekilerin de onu uyaracak iradesi yoktu, takipçilerinin ise artık tavrını koyması gerekir. Eleştirel düşünme becerilerinin gelişmesi önemli, Cemaat'a bağlılık hissedenlerin çoğu hala görmüyor, akletmiyor, radikal tavır koyamıyor, geçiştiriyor ama gerçek ortada artık. Şimdiye kadar toz kondurmadıkları yapıya kesin tavırlarını belirlemeli, darbecileri sorgulamalılar. Apaçık gerçek bu tavan ve taban hastalığının başkaları için de geçerli olduğudur. Farklı cemaat üyeleri de liderini, şeyhini, sevdiğini sorgulamaz, ha bire yüceltir, güce tapınırsa daha çok hayal kırıklığına uğrayacaktır, mesele buradadır. Lideri eleştirmeme hastalığının sonucu oluşan darbenin yerildiği bir ortamda, bir başka lider kusursuzlaştırılıyorsa, akıbetimiz yine hazindir..!

Darbe tartışmalarında gelinen nokta aslında insan hakları savunucularının yıllardır söylediğidir, gücün değil hakkın peşinde koşacaksın. Kalan farklı cemaat üyeleri, parti gönüllüleri, takım taraftarları için son olaylar, eleştiri, red, alternatif fikir üretmeyi sağlamayacaksa nöbetlerde boşuna boğazlarını paralıyorlar.

Bir de sinyal veren konular var. Darbe sırasında "Öcalan yaralı" diye çıkan iddiaların oluşturduğu soru işaretlerinin ileride yeni bir kargaşa ihtimali doğuracağı bilinmeli, demokratik siyaset esas alınmalıdır. Öcalan da bir fanidir ve provokasyon tehlikesi ortadadır, geç kalınmamalıdır.

İstihbarat garabetini bize açıklayacak bir Allah'ın kulu cıkacak mı acaba? Şu anda herkes topu taca atıyor, sonunda yapılacak açıklama 'enişte, eş dosta' kalmasın da..! Devletin temel sistemini düzenlemez, demokrasiyi fiiliyatta oturtmazsanız daha çok darbeler ve mitingler görürüz.

Sivil toplum dersleri de aldık, ama bu bölge farkı oluşturmamalı..! Tankların sivilleri vurmasına doğu'da "hayır" deyince kötü ilan ediliyor, batı'da "hayır" deyince demokrat oluyorsanız, bu ders eksiktir. Bu olaylar bize "iktidarımıza karşı yapılınca karşıyız" değil, "hukuka karşı yapılana karşıyız" dedirtmedikçe sayısız demokrasi nöbeti tutulsa da nafiledir. İnşaallah adalet ekseninde hesap sormayı öğrenmişizdir.

Darbecilerin pilotu Kerime Kumaş Yıldırım dün kahraman şimdi hain, Dersim'in katili Sabiha Gökçen hep kahraman, çünkü "devlette devamlılık esastır"..! Ders çıkarsak darbe belki öğretici olacak ancak zor görülüyor. Bu olaylar farklı fikirlere, açılımlara kendisini kapatan, alt edildiği anda gözünü açan devekuşu gibi olmamayı sağlamalı, insanoğlunun marifeti, ayrıcalığı bu olsa gerekir.

@gergerliogluof

www.omerfarukgergerlioglu.com