İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif’in beklenmedik istifası bütün dünyada manşet bir haber oldu. Ülkesinin kötü şöhretine rağmen Zarif’in uluslararası kamuoyunda olumlu bir imajı olduğu onun lehine yapılan yorumlardan, haberlerin veriliş tarzından da anlaşıldı. İran kamuoyunda da Zarif’e önemli destek olduğu söyleniyor.
Zarif’in istifa nedeni resmen açıklanmadı, basına da fazla sızmadı. İstifa dilekçesinde bir kırgınlığın izlerini görmemek mümkün değildi. Nitekim, istifa nedenine ilişkin en akla yatkın tahmin, Beşar Esad’ın Tahran ziyaretinin ona bildirilmemiş ve Esad ile yapılan görüşmelerden dışlanmış olması...
Devletin asıl reisi olan Rehber Khamenei’nin Dışişleri Danışmanı Ali Ekber Velayeti eski (hem de başarılı) bir Dışişleri Bakanı. Onunla birlikte askeri bir komutan katılmış görüşmelere. ‘Suriye politikası bizim alanımızdır’ diye düşünmüşler, anlaşılan; dışişlerine “Dışarıda kal, kendi işine (!) bak” demişler, kuzu kuzu söz dinlemesini beklemişler.
Zarif, rehber mehber dinlemedi, bunu kaldıramadı. İran gibi otoriter rejimli bir ülkede, tepeden zorlama olmadan, kişisel inisyatif alarak, tepki vermek üzere istifa etmek yürek ister. Risklidir. Zarif, kendi kendine hesap verirken borçlu çıkmamayı ilke edinmiş insanlardan olacak ki, bu riske girdi. Kapılar arkasındaki siyasi güç dengelerinde kim Zarif’i destekledi, bilmiyorum. Ancak, istifasını kamuoyuna duyuruşunda bir kamuoyu desteği arayışı da görülüyordu. Bu desteği aldı ve geri döndü.
Bundan sonra Zarif’in siyasi kariyeri nasıl gelişir, bilemeyiz. Ruhani’den sonrası için reformcuların cumhurbaşkanı adayı olur mu? Yoksa, araları iyi değilse, Khamenei onu kenara atmanın bir yolunu bulur mu? Uluslararası bir göreve gider mi? Göreceğiz... Birçok şey onun olumlu imajını korumasına bağlı.
Bakan makamına dönüş mesajı da bu olumlu imajını pekiştiriyor. Görevinin, dış politikayı ve bakanlığının konumunu yükseltmek olduğunu yazıyor. Böylece birkaç zarif mesaj veriyor. Dış politikayı yürütmenin dışişlerinin işi olduğunu, kendisinin ve bakanlığının dışlanmasını kabul etmeyeceğini, bakanlığını da güçlendirmeye çalışacağını bildiriyor.
Bütün bunları basında okuduğumuza göre yorumluyoruz, yazıyoruz. Doğru mu, bilmiyoruz. Ama İran gibi otoriter ülkelerde görevine, bakanlığına sahip çıkan, baştakine yanlış yaptığını gerekirse istifa ederek gösterecek kadar ilkeli olan bir dişişleri bakanını hayal etmek bile güzel...