26 Mayıs 2014

Yorgunluktan bitik misiniz?

Kronik yorgunluk sendromunun maalesef nedeni bilinmiyor ve tanı koymak için yapılabilecek bir test yok

Kronik yorgunluk sendromu gizemli tıbbi bir durumdur, genellikle tipik olarak 25-45 yaş arası kadınları etkiler fakat hemen her yaşta görülebilir. Maalesef nedeni bilinmiyor ve tanı koymak için yapılabilecek bir test yok.

Kronik yorgunluk sendromu, uzamış bir yorgunluk hali olarak tanımlanabilir. Yorgunluk sabah uyanınca başlar ve bütün gün boyunca sürer. Bu yorgunluk egzersizle daha da artar ve günlük aktivitelerle daha çok çabuk yorulur.

En sık eşilk eden belirtiler, ruh hali değişiklikleri, kas krampları, ağrı, baş ağrısı, uyku problemleri, iştah kaybıdır.

Kronik yorgunluk sendromunu tetikleyen sebepler ise enfeksiyonlar, duygusal ve fiziksel stres, besin eksiklikleri, bağışıklık sistemi problemleri ve hatta alerjilerdir.

 

Kronik yorgunluk sendrom tanısı nasıl konur?

 

6 aydan uzun süren açıklanamayan yorgunluk kronik yorgunluk sendromudur. Yorgunluğa şu belirtiler eşlik edebilir.

Kesintili ve dinlenilmeyen uyku

Kısa dönemli hafıza veya konsantrasyon bozukluğu

Boğaz ağrısı ve öksürük

Hassas lenf bezleri

Ağrılı ve sert kaslar

Eklem ağrıları (şişkinlik veya kızarıklık olmadan)

Baş ağrısı

Hareket veya aktiviteyi takiben 24 saatten daha fazla süren yorgunluk

Unutmayın; Hiç kimse kronik yorgunluk sendromu tanısını nasıl koyacağını bilmiyor. Kronik yorgunluğa neden olan diğer tıbbi durumlar araştırıldıktan sonra ve belirli bir sebep tesbit edilemediğinde tanı konur. Ama şu beslenme  ve destek tavsiyeleri size yardımcı olabilir.

Taze sebze, meyve ve işlenmemiş yiyeceklerden zengin bir beslenme tarzı uygulamak. Hem bağışıklık sistemi hem de beslenme ile oluşan besin eksikliklerini yiyeceklerle tamamlayın. Detaylı bir kan tahlili ile eksik olan vitaminleri gerekirse destek olarak alabilirsiniz. 

Koenzim Q10 (CoQ10): Bu güçlü antioksidan hücresel enerji üretimi de dahil olmak üzere hücre içindeki metabolik işlevlere yardımcı olur. Kronik yorgunluk tanısı konulan kişilerde, olmayanlarla kıyaslandığında kanda CoQ10 düzeyleri belirgin olarak düşük bulunmuştur. Ayrıca kanda CoQ10 düzeyi düşüklüğünde konsantrasyon ve hafıza problemleri belirgindir. Ortalama olarak doz günde 100 veya 200 mg’dır. Eğer kronik yorgunluktan muzdarip iseniz günde 200 mg alabilirsiniz.

Magnezyum: Magnezyum enerji metabolizmasında önemli bir rol oynar. Vücutta 350 tane enzimatik süreç harekete geçmek için magnezyum seviyelerine bağımlıdır. 

L-karnitin: Bilimsel çalışmalar kronik yorgunluk sendromunda enerji veren aminoasit L-Karnitin’in eksik olduğunu göstermişlerdir. L- Karnitin, yoğun olarak kaslarda bulunan ve enerji üreten kimyasal işlevlerde önemli rol oynayan bir aminoasittir. Ayrıca insülin duyarlılığına (insülin direncinin zıddı) katkıda bulunur. Düşük karnitin düzeyleri insülin direncine neden olabilir.

Sağlıklı bir yaşam tesadüf değildir, gençlik ve genetik mirasın bir son kullanma tarihi vardır ve her şey için geç olmadan sağlıklı bir geleceğe yatırım yapmanız gereklidir. Sağlık tesadüf değildir. Sağlıklı yaşayın.

Yazarın Diğer Yazıları

Eksozom: Hücresiz hücresel tedavi

Tedavi amacına yönelik olarak olağanüstü yenileyici özelliklerinden dolayı Mezenkimal Kök Hücre kaynaklı eksozom çeşitli hastalıkları tedavi etmede tercih edilmektedir

Beyin sağlığı, Omega 3 ve BDNF

Yeterli omega 3 tüketip tüketmediğinizi anlamanızın en iyi yolu omega indeksi’nizi ölçtürmektir

Zombi hücreler

Anti-aging tıbbı daha önce kader kabul ettiğimiz yaşlılığı tedavi edilebilir hastalıklar kategorisine sokmaya başladı ve bu kapsamda hücresel yaşlanma ve oksidasyon dikkat ve tedavi gerektiren bir sorun olarak ele alınıyor. Senolitik tedavi yani yaşlılığı bir hastalık kabul ederek tedavi eden ilaç araştırmaları şu an devam ederken, elimizde henüz tedavide kullanabileceğimiz bir ilaç imkanı sağlamasa da, elimizdeki bilgilerle neler yapabileceğimize odaklanalım

"
"