01 Mart 2014

Siz siz olun, şeker gibi göründüğüne bakmayın

Şeker tüketimi artık sadece şeker hastalarının ve diyet yapanların problemi değil, hepimizin problemi.

Şekersiz sakız, şekersiz içecekler, şekersiz tatlılar-pastalar, şekersiz şekerler.. Şekerden kaçınmaya çalışırken şeker yemeye devam etmenin yollarını arıyoruz. Şeker tüketimi artık sadece şeker hastalarının ve diyet yapanların problemi değil, hepimizin problemi. Kan yağlarında bozulma, trigliserid yüksekliği, LDL (kötü kolesterol) yüksekliği, diyabet, kalp hastalığı, bunama ve hatta kansere sebep olduğunu gösteren çalışmalar dikkate alınmayacak gibi değil.

Doğar doğmaz bebeğe annesinin sütü gelmeyince şekerli su verme geleneği olan bir toplumuz (baştan kaybettik diyebilir miyiz?).

İlk doktor olduğum zamanlarda doğumhanede doğum yapan bütün anneleri, bebeklerine şekerli su vermeden sütlerinin  gelmesini beklemeye ikna etmekte zorlanırdık. Yani çoğumuz bu tehlikeli bağımlılık yapıcı maddeye doğar doğmaz merhaba dedik. Eğer sağlıklı olmak istiyorsak şekeri hayatımızdan çıkarmamız gerektiği aşikar. Bu nedenle bugünkü yazımın konusu şeker alışkanlığından nasıl kurtulursunuz?

Düşmanı küçümsemeyerek işe başlayalım.

 

Adım bir: Bilgilenin  

 

Eğer şeker bağımlısı olduğunuzu düşünüyorsanız, haklı olabilirsiniz. Bazı insanlar için şekerin ciddi bir bağımlılık problemi olabildiğini gösteren kanıtlar var. Laboratuvar çalışmalarında fareler çok miktarda şekerle beslendikleri zaman, bağımlılığın şu iki belirtisini gösteriyorlar. Aşırı istek ve tekrarlama eğilimi ve eğer şeker bulamazlarsa yoksunluk belirtileri gösteriyorlar.

Neden? Tıpkı kokain ve morfin gibi maddeler verildiğinde beynin belirli bölgelerindeki değişiklikler ve şeker yenildiğinde de aynı şekilde görülüyor.

Araştırmalar ilaç ve alkolü istismar edenlerin, daha çok şekerli yeme eğilimine sahip olan insanlar olduğunu gösteriyor. Bu kişiler aynı tadı alabilmek için daha çok şekere ihtiyaç duyuyor anlamına geliyor. Gerçekte ise olan şu: şeker yiyince beyinde aynen ilaç bağımlılarında olduğu gibi endorfinler ve dopamin salgılanıyor. Yani bir dilim kekin veya çikolatanın size kendinizi iyi hissettirmesinde ve canınızın tekrar istemesinde anlaşılmayacak bir şey yok. Düşmanı tanımladık, sıra kurtulmaya geldi.

 

Adım iki: Görünen ve görünmeyen bütün şekerlerden kurtulun

 

Eğer şekerden kurtulmak istiyorsanız bu işi tüm kalbinizle istemelisiniz. Çünkü evinizde farkında olmadığınız şekerler var ve onları yemeye devam ettikçe bu bağımlılıktan kurtulmanız çok zor. Üstelik bunların bir kısmını sağlıklı bile zannediyor olabilirsiniz.

İşte gizli şeker içeren kuzu kılığındaki kurtlar:

Tam buğday ekmeği

Tam buğday kahvaltılık gevrekler

Hazır salata sosları

Ketçap

Karışık olan ve olmayan meyve suları

Kola, Ice-tea, limonata gibi içecekler

Hazır çorbalar

Hazır soslar (asya sosları, domates, BBQ sos vs.)

Tam beyaz ekmek

Meyveli yoğurtlar

Kuru meyveler

Protein barlar

Şişedeki çaylar

Granola barlar

Smoothieler

Ve unutmayın ekmek, makarna, patates, pirinç gibi yiyecekler fazladan şeker ilave edilmese bile, yine de şeker bağımlılığını sürdürmeye devam etmenize neden olurlar. Şekerden kurtulma sürecinizde bunlardan da uzak durmanız gerekiyor.

 

Adım 3: Diğer isimlerinden haberdar olun

 

Düşmanınız karşınıza şu şık ve değişik isimlerle çıkabilir.

Sükroz

Maltoz

Galaktoz

Dekstroz

Laktoz

Arpa maltı

Sorgum (darı) şurubu

Keçiboynuzu pekmezi

Mısır şurubu

Esmer pirinç şurubu

 

Adım 4: Beslenme desteği alın

 

Şeker alışkanlığından kurtulurken keyifsiz, yorgun, çaresiz, sinirli hissedebilirsiniz. Bunun sebebi beyninizdeki ileti maddeleri bir süre dengesini bulmak için zamana ihtiyaç duyar. Ama zamanla hem istek azalacak hem de ruh haliniz düzelecektir.

Safran ekstraktı ve L-Triptofan beyindeki düzenin tekrar oluşmasına yardımcı olur. Bunların her ikisi de serotonin yapımını arttırırlar ve karbonhidrat bağımlılığından kurtulmaya yardımcı oldukları gösterilmiştir. Safranı yediklerinizin üzerine serpebilirsiniz. L-Triptofan ise en sağlıklı kaynaklar olarak; yulaf, nohut, susam, ay çekirdeği, kabak çekirdeği, spirulina, muz, yer fıstığı ve yoğurtta bulunur.

Son olarak şeker alışkanlığınızı yavaş yavaş yarıya indirerek bu bağımlıklıktan kurtulmayı deneyebilirsiniz. Yani günde bir kola içiyorsanız yarıya indirebilirsiniz. Çayınıza attığınız şekeri giderek yarıya indirerek eninde sonunda şekersiz içebilecek hale gelebilirsiniz. Kulağa zor gelebilir ama kendinize bir şans verin, sonuca şaşırabilirsiniz.

Sağlıklı olmak istiyorsanız şeker alışkanlığından kurtulmalısınız. Tesadüfi sağlık yoktur.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Eksozom: Hücresiz hücresel tedavi

Tedavi amacına yönelik olarak olağanüstü yenileyici özelliklerinden dolayı Mezenkimal Kök Hücre kaynaklı eksozom çeşitli hastalıkları tedavi etmede tercih edilmektedir

Beyin sağlığı, Omega 3 ve BDNF

Yeterli omega 3 tüketip tüketmediğinizi anlamanızın en iyi yolu omega indeksi’nizi ölçtürmektir

Zombi hücreler

Anti-aging tıbbı daha önce kader kabul ettiğimiz yaşlılığı tedavi edilebilir hastalıklar kategorisine sokmaya başladı ve bu kapsamda hücresel yaşlanma ve oksidasyon dikkat ve tedavi gerektiren bir sorun olarak ele alınıyor. Senolitik tedavi yani yaşlılığı bir hastalık kabul ederek tedavi eden ilaç araştırmaları şu an devam ederken, elimizde henüz tedavide kullanabileceğimiz bir ilaç imkanı sağlamasa da, elimizdeki bilgilerle neler yapabileceğimize odaklanalım

"
"