Dilimize pelesenk olmuş yeni ifade biçimlerini bizlere kazandıran Demirtaş'ı aklıma getiren bir başlık! 

Ülkemizdeki pandemiden (tıpkı diğer güvencesiz çalışanlar gibi) en çok etkilenen sektörlerden biri de özel tiyatrolardır. Bu hafta özel tiyatroların hayatta kalmak için yaptıkları çağrıyı paylaşmak istiyorum sizlerle… 

Normal şartlarda da ayakta durmakta zorlanan birçok bağımsız tiyatro, uzun zamandır Tiyatro Kooperatifi'nin çatısı altında örgütlenerek sorunlarına kalıcı yasal çözüm arayışındaydılar. Son zamanlarda pandemiden dolayı oluşan acil taleplerini dile getirmek için devlet kurumları ile birçok kez toplantı gerçekleştirdiler. 

Sorunlarına çözüm bulamayan, taleplerine yanıt alamayan 2 bin tiyatro çalışanı, sektörün tüm bileşenleri ile bir araya gelerek ortak bir çağrıda bulundu ve "Tiyatromuz Yaşasın!" imza kampanyasını başlattı. 

Sanatsal faaliyetlerinin sekteye uğradığını ve büyük maddi kayıplar yaşadıklarını dile getiren tiyatrocuların yaptıkları yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Tiyatro sanatı maddi kayıplarına ‘rağmen' devam edemez. Birçok tiyatro salgının doğurduğu ekonomik krizi atlatamayacak ve tiyatro toplulukları dağılacak, tiyatro emekçileri yaşamsal darbeler yiyecek, salonlar kapanacak, tiyatro sanatı iflasa sürüklenecektir.

Kamusal tiyatroya ayrılması gereken devlet ödenekleri vardır, bu ödenekler haktır.

Kültür Bakanlığı tarafından ÖZEL TİYATROLARA DEVLET DESTEĞİ olarak tanımlanan yönetmeliğin hüküm ve şartları günün ihtiyaçlarına uygun olarak acilen yeniden düzenlenmelidir."

Kampanyaya Mert Fırat, Zuhal Olcay, Dolunay Soysert, Berkay Ateş, Tülin Özen, Yücel Erten, Sumru Yavrucuk, Haluk Bilginer, Ferhan Şensoy, Genco Erkal, Yurdaer Okur, Levent Üzümcü, Şevket Çoruh, Orhan Aydın, Engin Alkan, Tamer Levent, Rutkay Aziz, Selen Uçer gibi sanatçılar ve iki bin tiyatro emekçisi  imzaladı.

Yaptıkları açıklama ile "Bu defa alkışlarınızı değil, imzalarınızı istiyoruz"  diyerek imza kampanyasını kamuoyunun desteğine açtılar. İlk üç günde 1600'e yakın imza toplandı.

Bu mücadeleyi destekleyerek büyütmek için, duyması gerekenlere ulaşana dek elden ele bi zahmet!

İmza ve metnin tamamı için: "Tiyatromuz Yaşasın"

Çocuklar ve yetişkinler için online oyun önerileri: Cirque du Soleil, Genco Erkal(Sivas 93), İKSV'den Leyla Gencer Belgeseli…

Çocuklar için...

The Beatles LOVE - CİRQUE DU SOLEIL

Ünlü Kanadalı grup Cirque du Soleil, bugüne kadar 20 başarılı prodüksiyonu ile dünya çapında 160 milyondan fazla izleyiciye ulaştı. Hayal gücünü zorlayan, izleyicilerini her defasında daha çok etkileyerek şaşırtmayı başarmış yaratıcı bir sirk grubu. İçinde hokkabazlar, dansçılar ve müzisyenlerin yer aldığı bir grupla 1980'lerde, bir nehir kıyısının yakınındaki bir köyde başlıyorlar heyecan verici gösterilerine. Daha sonra gösterilerinin merkezine "rüyaları sahneye taşıma" fikrini alarak yollarına devam ediyorlar. Uzun yıllardır da uluslararası sahnelerde sihirler yaratmayı sürdürüyorlar.

 Cirque du Soleil'in  bugüne kadar en çok seyredilen gösterisi "The Beatles LOVE" da 77 sanatçı ve  akrobasi, trapez, dalış, jimnastik, senkronize yüzme, müzik, dans teatral olan bir araya getirilerek görsel bir hayal alemi yaratılmış. Ailece birlikte seyredebilecek 90 dakikalık eğlenceli bir gösteri sizleri bekliyor.

Dikkat! Cirque du Soleil sitesinde The Beatles LOVE gösterisine asgari katılma yaşı 5 olarak belirtilmiştir.

Cirque du Soleil'in diğer gösteriler için tıklayın.

Yerli yapımlar...

SİVAS 93- DOSTLAR TİYATROSU

Polis otosundan rica ve minnetle, göstericilerin sırtını sıvazlayarak yapılan anons, yakın bir zamanda yaşanan linç girişimini hatırlatıyor:

"Değerli kardeşlerim, ben sizlerin bir kardeşiniz olarak sesleniyorum. Allahınızı seviyorsanız artık dağılın. Yeterli tepkilerimizi gösterdik"…

Genco Erkal, pandemi nedeniyle tiyatroların kapanmasından sonra "seyircilerini tiyatrosuz bırakmamak" için kayıt altına aldığı oyunlarını YouTube kanalından paylaşıma açtı. Belgesel tiyatroyu amaç edinmiş Dostlar Tiyatrosu, 2007 yılında, Genco Erkal'ın hem yazıp hem yönettiği ilk ve tek oyun olan Sivas 93'ü Muammer Karaca Tiyatrosu'nda sahnelemeye başladı. Bir belge niteliği taşıyan bu önemli yapıt 4 yıl boyunca çıktığı yurtiçi ve yurtdışı turnelerde yoğun bir ilgiyle karşılandı. Oyun birçok ödüle layık görüldü. Çevresindekilerin "Bu oyunu yapma. Sivas'ı yakanlar seni de yakarlar" uyarılarına kulak asmadan görsel, yazılı, sözlü bütün bilgi ve belgelere ulaşarak zengin bir kaynak ile işe koyuluyor Genco Erkal… Oyun, gerici bir kalabalığın ayaklanarak 2 Temmuz 1993'te Madımak Oteli'nde yaptığı katliamı anlatıyor.  Pir Sultan Abdal Şenliklerine katılmak için Sivas'a giden aydın, yazar ve sanatçılardan 33'ünün otelin yakılması sonucu hayatlarını kaybedilişi, belgeleriyle yer alıyor oyunda. Yakın tarihin birçok kara lekesinden biri olarak hafızalarımızda yerini alan katliamın anlatıldığı oyunda müzikler Fazıl Say'a ait. Oynayanlar: Genco Erkal Meral Çetinkaya, Yiğit Tuncay, Murat Tüzün, Çağatay Mıdıkhan, Saliha Şirin Akan.

Dostlar Tiyatrosu'nun diğer oyunları için tıklayın.

İKSV'DEN Leyla Gencer Belgeseli: LEYLA GENCER: LA DİVA TURCA

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV), "20. yüzyılın divası" olarak kabul edilen, 10 Mayıs 2008'de vefat eden Leyla Gencer'i, vefatının 10. yılı olan 2018'de "LEYLA GENCER: LA DİVA TURCA" adlı bir belgesel ile anmıştı.

Belgesel,  İtalyanların "Il Fiore di Bosforo- Boğazın Çiçeği" ismini taktıkları ünlü opera sanatçısı Leyla Gencer'in vasiyeti üzerine küllerinin, İstanbul Boğazı'nda Süreyya teknesinden denize savrulmasıyla başlıyor.

Gencer, merakının onu götürdüğü yolda hocasının yönlendirmesi ile önce Ankara'ya, oradan artan tutkusu ve cesareti ile Roma'ya doğru yola çıkar. Seçmeler için gittiği Napoli'de San Carlo Operası'nda soluğu alır. Ve Opera'yı görür görmez ne de olsa kimsenin onu bu operaya kabul etmeyeceğini düşünerek aryayı kendi özgün yorumuyla söylemeye karar verir. Çalışkanlığı ve yeteneği onu kısa sürede uluslararası üne kavuşturarak dünyanın önde gelen sopranoları arasında yerini almasını sağlar.

Çekimleri 2018 boyunca Milano, Roma, Napoli ve İstanbul'da yapılan belgeselin yönetmenliğini Selçuk Metin, metni ve senaryosunu gazeteci ve yazar Zeynep Oral üstleniyor. Halit Ergenç, Selçuk Yöntem, Bergüzar Korel ve Mehmet Günsür sesleriyle yapıma katkı sunuyorlar.