Aslında geçen gün yazdığım “CHP-BDP yerel seçimlerde ittifak yapar mı?” yazımın takibi için yaptım görüşmelerimi...
Ama başka haberler çıktı karşıma..
CHP içindeki kaynaklarımla konuşurken doğal olarak hem ittifak olasılıklarını hem de büyükşehir belediye başkan adayının kim olacağı yolundaki son kulisleri sordum.
Kaynağım gülerek şöyle dedi:
“Şu anda en yeni haberler gazeteci Soner Yalçın'da.. Geçen akşam Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu eşiyle beraber Yalçın'ı evine yemeğe gitti. Orada konuşulmuş bunlar. Yakında Soner Yalçın CHP'ye üye de olabilir.”
“Liderlerin gazetecilerin evine misafir olması ilk değil. Soner Yalçın'ın partiye üye olup olmaması da kendi bileceği iş. Yalçın tutukladığında Kılıçdaroğlu onu savunmuş, cezaevinden çıktığında da partisinden isimlerle evinde ziyaret etmişti" dedim.
Sorumu yineledim:
CHP-BDP ittifakıyla ilgili bir gelişme var mı?
Yanıt şöyle geldi:
“Senin de yazdığın gibi Kemal Bey'le bu konuda tartışmalar yapılıyor. Nerede hangi ilçelerde işbirliği yapılabilir bakılıyor. Ama daha önümüzde zaman var. Gezi Parkı sonrasında ortaya çıkan ortamı değerlendirmek için bir çalıştay toplanacak. O daha öncelikli gündem.."
Bu arada CHP içindeki bir kesimin Kılıçdaroğlu ile ilgili iki noktayı yoğun olarak tartıştığını da öğrendim. Birisi Kılıçdaroğlu'nun olayların arkasından belediyenin yenilediği Gezi Parkı'na giderek “buranın düzenlemesi iyi olmuş” demesi.
Diğeri Taksim Dayanışması'dan tutuklamaların olduğu gün Taksim Platformu'nun düzenlediği bir geceye katılmak isteği. Daha doğrusu oradan gelen daveti kabul etmiş olması. Gerçi son dakikada “partililerin uyarısıyla” bundan vazgeçmiş, ama bu da çok konuşuluyor.
Gelelim partinin İstanbul ile yakından ilgili “vekilleri” ve “il yönetimindeki” isimlerin konuştuğu esas konuya: Sırrı Süreyya Önder'e..
Onların aktardığına göre Sırrı Süreyya Önder; Halkların Demokratik Kongresi bileşenlerinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı. Gezi Parkı olayları sırasındaki duruşuyla “beğeni kazanmış bir isim Sırrı Süreyya”.
Tabi onu sadece Gezi ile anmak haksızlık. Uslubu, sinemacılığı, yazarlığının dışında “barış sürecinde üstlendiği sorumluluk, İmralı ve Kandil'e gidiş-gelişlerini de unutmamak lazım”.
Sırrı Süreyya Önder'in adı Gezi olaylarından sonra “başkanlık için” geçmişti. Bana aktarılanlara göre bu konuda ilerleme var.
“Sırrı Süreyya Önder aday olursa bir de CHP iddialı birisini aday gösterirse birbirini zora sokmaz mı?” diye soruyorum.
“Kesinlikle.. Zaten AK Parti güçlü bir de böyle bir bölünme iktidarın işini kolaylaştırır” diye yanıtlıyor.
Gelelim esas isme.. Sadece kulis yazarak olmaz. Muhatabına da sormak gerekir. Sırrı Süreyya Önder'e iddiaları cep telefonuna attığım mesaj ile soruyorum. Şu yanıtı veriyor:
“Henüz kesin olmamakla birlikte böyle düşünce ve öneriler var. Düşünüyorum. CHP'nin aday yoklamalarında Mustafa Sarıgül kadar adım çıkıyormuş.”
Sırrı Süreyya Önder.. Eğer aday olursa.. İstanbul için bütün partilerin hesaplarını değiştirir.