11 Temmuz 2013

Neden Sarıgül, neden Pavey?

CHP’nin elinde bulundurduğu güçlü olduğu yerlerde değil ama “başkanlığa sahip olmadığı yerlerde” erken aday açıklama projesinden bahsediyorlar

Temmuz’un ilk haftasının CHP Parti Meclisi toplantısı sonrası..

CHP’nin parti meclisi üyelerinden ikisiyle görüşme..

Gündemde Gezi’den Mısır’a geniş bir “genel” yelpaze var.

Ama “yerel” konulardan da bahsedildi diyor kaynaklarım.

Mart 2014 yerel seçimlerine 8 ay var ama kimi yerlerde erken çalışılmaya başlanacak diye düşünüldüğünü anlatıyorlar.

CHP’nin elinde bulundurduğu güçlü olduğu yerlerde değil ama “başkanlığa sahip olmadığı yerlerde” erken aday açıklama projesinden bahsediyorlar.

Temmuz ayında adayların belli olması, ağustos ayında genel merkezle görüşmeler, eylül ortası gibi kimi kilit yerlerdeki isimlerin açıklanması…

Sarıgül netleşti mi?

Doğal olarak İstanbul’u soruyorum.

“Mustafa Sarıgül netleşti mi?”..

Önce teknik bir konudan bahsediyor kaynaklardan biri:

“Af listesine baktım adı yoktu.”

Malum 29 Ocak 2005'te, Ankara'da yapılan 13. Olağanüstü CHP Kurultayı'nda Deniz Baykal'a karşı genel başkan adayı olmuştu.

Kurultayda kavga çıkmış, 24 Mart 2005'te, CHP Yüksek Disiplin Kurulu tarafından “Kurultayı arbede ve şiddet ortamına çevirdiği” gerekçesiyle CHP'den ihraç edilmişti.

Sarıgül, CHP’de Kemal Kılıçdaroğlu Genel Başkan seçildiğinde o dönem örgütlenmesini yürüttüğü Türkiye Değişim Hareketi’nin faaliyetlerini “yeni genel başkanın önünü kapatmamak için” askıya almıştı.

Yerel seçimlere gidilirken Kılıçdaroğlu ile Sarıgül’ün anlaştığı, Sarıgül’ün kendiyle beraber ihraç edilen arkadaşlarıyla partiye katılacağı ve CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olacağına neredeyse kesin gözüyle bakılıyordu.

Bence hala bu olasılık tam anlamıyla bitmiş değil..

Bunun nedenini yazacağım ama önce CHP içindeki “iki kritik isimle” yaptığım görüşmenin notlarını aktarmayı sürdüreyim..

“Yapılan anketlerde Mustafa Sarıgül ismi açık ara önde çıkıyor. Ama Sarıgül’ün gerçek amacı ne? Orada tereddüt var. Belediye başkanlığı mı sadece yoksa ondan bir süre sonra CHP Genel Başkanlığı mı? Biliyor musun; Sarıgül hedefinin CHP Genel Başkanlığı olduğunu her yerde söylüyor. Hatta geçenlerde bir düğünde karşılaştık. Bana da söyledi. Burası tartışmalı.”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tüm bunları duyuyor, değerlendiriyor.

“Hedefi genel başkanlıkmış” diye anketlerde şanslı gözüken Sarıgül’ü bir kalemde silmesi çok kolay değil.

Zaten hangi isim aday gösterilirse gösterilsin mart 2014 seçimlerinde başta İstanbul önemli belediye başkanlıkları kazanılamazsa Kılıçdaroğlu’nun koltuğunda oturması zorlaşır.

Tüm bunlar tartışılırken dün akşam saatlerinde (10 Temmuz 2013) önemli bir gazeteci tarafından CHP’nin İstanbul adayı olacağı belirtilen isim kamuoyuyla paylaşıldı: Şafak Pavey.

İsmi paylaşan gazeteci Uğur Dündar idi. Oda TV’ye bu açıklamayı yaptı.

Dündar tecrübesinde bir isim adayı genel başkanın ağzından duymadan dile getirmez.

Gelelim Pavey cephesine..

Dün onunla yemekte olan iddialardan hemen sonra da onunla görüşen önemli bir gazeteci bana “Şafak ile konuştum. Haberi yoktu” dedi.

Pavey “nezaketen” böyle söylemiş de olabilir ama..

Siyasette “fazla erken öne atılan isimler”in yıpranması hızlı olur.

Bu bir “siyasi taktiktir ve son dakikada aday değişebilir” diyebilmek için yeterince görüşme yapamadım.

Ama akla gelmeyecek bir olasılık değil.

Bu arada..

Şafak Pavey’in CHP Genel Başkanı Gürsel Tekin ile de parti içinde siyaseten yakın bir isim olduğu biliniyor.

Tekin, İstanbul’da hem il başkanlığı yapmış hem de Kılıçdaroğlu’nun belediye başkan adayı olduğu dönemde hemen yanında yoğun çalışmış bir isim.

Sarıgül’ün adaylığına en çok karşı çıkanların başında da o geliyor.

Şafak Pavey ismi o yüzden de önemli.

Kısaca..

CHP içinde İstanbul adaylığı biraz daha su kaldırır…

Yazarın Diğer Yazıları

Türkiye’nin ‘eski Osmanlı havzasındaki’ hamleleri, Erdoğan iktidarının cami sembolizmi

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Emevi Camii’nde namaz hedefi’ni en yakınındaki isimlerden MİT Başkanı İbrahim Kalın yerine getirdi. Üstelik Esad rejimini deviren HTŞ’nin lideri Colani’nin kullandığı araçta da yan koltukta fotoğraf verecekti. Camide namaz görüntüsü bu kez sınır dışında dünyanın yakından izlediği bir noktada gerçekleşmiş, ibadetten çok siyasi bir mesaj içermişti

Sığınmacılardan Kürt sorununa ve ekonomiye ‘yeni Suriye’ Erdoğan’a ne kazandırır?

Halkına eziyet eden bir diktatör Esad gitti. Yerine geçmişinde El Kaide ve El Nusra olan bir ismin liderlik ettiği örgütün ‘daha ılımlı görüntü veren’ bir ismi geldi. Bunun Türkiye açısından çok uzak olmayan bir vadede barındırdığı risklerle karşı karşıya kalınabilir. Ancak içeride ve kısmen dışarıda şu anda ve bir süre ‘söz-gündem üstünlüğü’ Erdoğan’a geçmiş gözüküyor

Kapitalizmin yıkıcılığı, otoriterizmin baskıcılığı altında “çekmediğim her acı için acı çekiyorum”

Nahif, gerçekten uzak bulunabilir ama ‘çekmediğim her acı için acı çekiyorum’ içselleştirilebilirse farklı bir dünyayı, memleketi konuşabiliriz

"
"