Demirtaş artık devlete değil, halkların ruhuna konuşuyor. “Barışın sadece siyasi elitlerin diyaloglarıyla değil, halkla başlayacağı-süreceği” tezi, onun son yazısındaki en önemli merkezlerden biri
“Bu itham AK Parti iktidarında son çare. İmdat freni gibi kullanılıyor. Hiçbir türlü baş edemediklerine casus lekesi sürüyorlar. Bizim Komisyon’da masadan kalkmamızı en çok Tayyip Erdoğan istiyor. Bizim masadan kalkmamız ne soruna katkı sağlayacak ne ülkeye katkı sağlayacak. Bir tek onların birtakım basit çıkar hesaplarına katkı sağlayacak. Ben bu imkânı onlara sağlamak istemiyorum”
Bir yanda barış arayışları öte yanda ana muhalefete yargı ablukası. Demokratik bir mücadele ile konuyu sadece iktidara bırakmadan hukuku-barışı bir arada yeniden inşa etmek mümkün olabilir mi? Peki ya barış arayışı yeniden sekteye uğrarsa ne olur?