05 Mayıs 2022

İmamoğlu kendini yeniden 'aday listesine' yerleştirdi

İmamoğlu 'cumhurbaşkanlığı adaylığı için denklem dışı kaldı' diye düşünüldüğü sırada ismini yeniden aday listesine yazdırdı

Bayramda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Doğu Karadeniz’de üç ile, bunlara bağlı ilçelere gitti. Özellikle gittiği iki il AKP’nin kalesi idi. Biri Tayyip Erdoğan’ın doğduğu Rize diğeri Trabzon. Ziyaret edilen diğer il Artvin’de iki ittifak son seçimlerde baş başa gelmişti.

Önce 2018’de bu illerdeki sonuçları hatırlayalım.

Rize (Meclis seçimleri)

Cumhur İttifakı Yüzde 77.44
AKP 64.99
MHP 12.45

Millet İttifakı 20.89
CHP 12.98
İYİ Parti 6.02

Cumhurbaşkanlığı seçimleri: Tayyip Erdoğan 76.9

Muharrem İnce 16.6
Meral Akşener 4.7

Trabzon (meclis)

Cumhur İttifakı 69.5
AKP 56
MHP 13.5

Millet İttifakı 28.8

CHP 15.1
İYİ PARTİ 11.2

Cumhurbaşkanlığı Seçimleri:

Tayyip Erdoğan: 69.4
Muharrem İnce: 20.9
Meral Akşener: 7.6

Artvin (Meclis)

Cumhur İttifakı 50.7

AKP 40.5
MHP 10.2

Millet İttifakı 43.7

CHP 32
İYİ PARTİ 10.2

Cumhurbaşkanlığı Seçimleri:

Tayyip Erdoğan 48.2
Muharrem İnce 41.3
Meral Akşener 8.5

İmamoğlu bu geziyi kritik bir süreçte yaptı. Bu süreç;

-İktidar tarafından ‘belediyeye terör örgütü üyeleri aldığı gerekçesiyle’ hedefe alındığı,

-Mansur Yavaş’ın cumhurbaşkanlığı için isminin ‘kendi istemese de’ gündeme getirildiği, anketlerde açık ara önde gösterildiği,

-CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile başbaşa bir saatlik bir görüşme yapmış olduğu…

İmamoğlu ‘hemşehrileriyle bayramlaşma’ maksadıyla çıktığı bu gezide kendisiyle beraber altı gazeteciyi de davet ettiği için (Özlem Gürses, Nagehan Alçı, Gülşah İnce, Ertuğrul Özkök, Akif Beki, İsmail Saymaz) doğal olarak maksadın sadece bayramlaşma değil ‘cumhurbaşkanlığı adayları arasında ben de varım’, ‘yerel değil ülke siyaseti için de var olacağım’ mesajı olduğunu anlamak doğaldı. Meslektaşlarımızın izlenim, soru-yanıtları ile geziden yapılan canlı yayınlardan ortaya çıkan bu.

Peki gezi iyi geçti mi, İmamoğlu’nun maksadı hasıl oldu mu? Önce Rize. Muhalefet için kolay bir il değil. 2021 yılının mart ayında İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e yapılan ‘provokasyon’. Akşener böyle olaylardan çekinecek bir isim değil ama sonrasında Erdoğan’ın yapılanları onaylar şekilde ‘bunlar daha başlangıç daha neler olacak neler’ demesi unutulmadı. (Akşener’in eşi Rizeli bu arada.) Tarihten kısa bir not. Erdoğan 2002’de seçimleri kazanmadan önce dönemin ilde etkili partisi ANAP taraftarlarınca ile sokulmamak istemesi de arşivlerde duruyor.

İmamoğlu Rize’de büyük bir protesto ile karşılaşmadı ancak etkinliğine-konuşmasına katılan sayısı da fazla olmadı. Ama ili ve ilçeleri gezerken Rizeli Cumhurbaşkanı’nın belediye çalışanı bir kişinin ‘terör bağlantısını’ gerekçe göstererek hedefe aldığı (bir işyerine girerken sabıka kaydı Adalet Bakanlığı’ndan alınıyor) İmamoğlu bununla ilgili bir protesto ile de karşılaşmadı. Erdoğan’ın ‘şu an itibariyle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı eminim yargı önünde bunun hesabını verecektir’ cümlesinden bir hafta sonra kritik bir ilde yapılan gezi, eğer İmamoğlu’nu yargı yoluyla siyasetten dışlamak için bir yol açılmak isteniyorsa bu yolun aynen Erdoğan’ın ‘muhtar bile olamaz’ı gibi onu silecek değil büyütecek bir noktaya evrilebileceğini de gösteriyor. Bu izlenim Rize’nin yanında daha çok İmamoğlu’nun doğum yeri olan Trabzon ile Artvin’e bakılarak söylenebilir.

İmamoğlu’nun gezide verdiği iki mesaj önemli. Bir taraftan ‘altılı masanın en çalışkan, en önde neferi olacağını’ söylerken diğer taraftan ‘altı siyasi parti çözsün biz seyredelim böyle bir şey yok’ demesi. Bunu sadece halkı sorumluluk almaya çağıran bir cümle değil aynı zamanda kendisinin de sadece ‘belediye başkanlığı alanlarında değil ülkenin genel sorunları konusunda da konuşacağını’ ilan etmesi olarak okuyabiliriz.

Diğer mesaj ise geziye çıkmadan genel başkanı Kılıçdaroğlu ile bu geziyle ilgili üç kez konuştuğunu anlatması. Yani ‘Kılıçdaroğlu’na rağmen bu geziyi yapıyor değilim’ demesi.

Bitirirken üç not:

- İmamoğlu ‘cumhurbaşkanlığı adaylığı için denklem dışı kaldı’ diye düşünüldüğü sırada ismini yeniden aday listesine yazdırdı.

- Her ne kadar Kılıçdaroğlu ile bu gezi için konuştuğunu söylüyorsa da CHP içinde etkin bir isim bana ‘bireysel-koordinasyonsuz çalışmaların altılı masanın kazanma sürecine ne kadar katkısı olur’ sorusunun düşünülmesi gerektiğini söyledi. (Bu arada gezide bölgedeki CHP ve İYİ Partili il-ilçe başkanları vardı. Ancak bu yorum beni düşündürdü.)

- İmamoğlu eğer Türkiye siyasetinde bir varlık gösterecekse ki bunu istiyor gözüküyor, konuşma metinlerinin (dış politika dahil her konuda konuştu, genel geçer cümleler etti) daha iyi olması gerekiyor.

Mansur Yavaş için anket şirketleri ‘açı ara seçilecek Kürtlerin de oylarını alabilecek aday’ diyor. İmamoğlu Diyarbakır’dan Trabzon’a alana çıkığ kitleleri etkileyen bir sonucu alanda gösteriyor. Millet İttifakı’nın adayı kim olur bilinmez, ama adı geçenlerin yarattığı rüzgar gündemi belirliyor.

NOT: Geziyle ilgili; İsmail Saymaz’ın HalkTV com.tr’deki ‘Rize’yi dolanarak Ankara’ya yürümek’, Akif Beki’nin Karar’da ‘İmamoğlu’nun Rize çıkarmasında boşa çıkan şey’ yazıları ile Özlem Gürses’in T24’te yayınlanan ‘Bize provokasyon yapmak cesaret ister’ söyleşisinin okunması yararlı olur.

HDP Genel Merkezi önünde arbede: 6 gözaltı
Yıllık enflasyon, yüzde 69,9'a yükseldi
Merkez Bankası rezervleri azaldı
Avrupa Parlamentosu: Kavala mahkumiyetiyle Türkiye'ye AB kapısı kapandı
Gezi Parkı davasında hapis cezasına çarptırılanlar için adalet nöbeti: Türkiye, insan haklarına saygılı, sosyal bir hukuk devleti olma niteliğini kaybetmiştir
Meral Akşener'in TBMM'de kürsüye çıkardığı sağlık çalışanına disiplin cezası verildi
HDP’den "siyah çelenk" açıklaması: Polis 3 provokatörü korudu
Bakan Çavuşoğlu'ndan Frontex açıklaması: Göçmenlerin itilmesi için kullanıldı
Muhalefetten isimler, olası cumhurbaşkanı adaylarını İngiliz basınına değerlendirdi: Yavaş Kürt seçmenden oy almakta zorlanır, İmamoğlu çok hırslı" />

Yazarın Diğer Yazıları

Sığınmacılardan Kürt sorununa ve ekonomiye ‘yeni Suriye’ Erdoğan’a ne kazandırır?

Halkına eziyet eden bir diktatör Esad gitti. Yerine geçmişinde El Kaide ve El Nusra olan bir ismin liderlik ettiği örgütün ‘daha ılımlı görüntü veren’ bir ismi geldi. Bunun Türkiye açısından çok uzak olmayan bir vadede barındırdığı risklerle karşı karşıya kalınabilir. Ancak içeride ve kısmen dışarıda şu anda ve bir süre ‘söz-gündem üstünlüğü’ Erdoğan’a geçmiş gözüküyor

Kapitalizmin yıkıcılığı, otoriterizmin baskıcılığı altında “çekmediğim her acı için acı çekiyorum”

Nahif, gerçekten uzak bulunabilir ama ‘çekmediğim her acı için acı çekiyorum’ içselleştirilebilirse farklı bir dünyayı, memleketi konuşabiliriz

Bir mesafe alınmamış olsa, İmralı’ya gitme konusu gündeme gelir miydi?

Türkiye ocak ayı sonundan itibaren görevi devir alacak Trump’ın yaratacağı belirsizlik, bölgede büyüyebilecek bir çatışma-savaş öncesi pozisyon alma çabasında gözüküyor. Elbette iktidarın bir yandan barış-birlikte yaşam için arayışları öte yanda kayyımdan tutuklamalara yaşanan sertlik görüntüleri “yeni bir mühendislik-algı çabası mı” şüphesini haklı olarak düşündürüyor

"
"