Çerkesler soykırım ve sürgünün yıl dönümünü Kefken'de anıyor
12 Mayıs günü Kefken'de Nart Ateşi'ni yakacağız
154 yıl geçti; Çerkeslerin, Çarlık Rusyasının güçler dengesinin hiç olmadığı ve adil olmayan korkunç saldırıları ile yaşadıkları soykırım ve vatanlarından sürgün edilişlerinin üzerinden. Çarlığın, kendi yayılmacı politikaları, zaten Rusyayı halklar hapishanesine getirmiş durumdaydı. Çerkesler üzerine ve köklerini kazıyarak bölgeye hakim olma stratejileri dışında , savaşı mazur gösterecek Çerkeslerden kaynaklanan hiçbir haklı ve meşru gerekçeleri yoktu.
Ben, Adıge halkının Bjeduğ boyundan diasporada yaşayan üçüncü nesile mensup bir Çerkesim. Yanlı olmam doğal ama zaten tarihsel realite, benim öznelliğimi nesnel kılıyor. Çünkü artık gün ışığına çıkmıştır ki Rus devlet arşivlerindeki belgeler de açıkça gösteriyor, ifade ediyor, Çerkes halkının kendi vatanında soykırım ve sürgün trajedisinin yegane sebebinin Çarlık Rusyasının yayılmacı ve bölgeyi Ruslaştırma politikası ve stratejisi olduğunu. Bu strateji, Çerkeslerin ne pahasına olursa olsun vatanlarından kazınıp gerekirse imha gerekirse sürgün edilmesini öngörüyordu. Bu öngörü, kanlı imha ve topyekun yok oluşa neden olacaktı ama Çarlık ordusu ve komuta kademesi bir an bile tereddüt etmeden dalga dalga gelmeye başladı, on yıllar boyunca ve fasılasızca.
Lev Tolstoy, o büyük yazar ve entelektüel şöyle anlatıyor kahredici trajediyi: Köylere gece karanlığında dalıvermek adet haline gelmişti. Gece karanlığının örtüsü altında Rus askerlerinin ikişer üçer evlere girmesini izleyen dehşet sahneleri öylesineydi ki, bunları hiçbir rapor görevlisi aktarmaya cesaret edemezdi.
İşgal ve akabindeki sürgünün tamamlanması sonucu şekil alan aşağıdaki haritalar fazla söze gerek bırakmadan net bir şekilde vahameti tanıtlıyor.
21 Mayıs 2018 Çerkeslerin Uğradığı Soykırım ve Sürgünün 154. Yılı…
Tarihin en eski dönemlerinden beri yaşadıkları anayurtları Kafkasya'da eşsiz bir dil ve kültür geliştiren Çerkesler yüzyıllarca süren onurlu direnişlerine rağmen Çarlık Rusyası ile büyük devletlerin kolonyalist politikaları ve stratejik hedefleri doğrultusunda soykırıma uğradı ve Anavatanlarından sürgün edildi.
Fakat tüm baskılara, dağılmışlığa, acılara karşın Çerkesler varlıklarını ve kimliklerini koruyor ve yaşatıyorlar.
21 Mayıs, Çerkes halkının yaşama direncinin ifadesidir. Direniştir, başkaldırıdır, diriliştir.
21 Mayıs, halkımızın belleğine kazınan tüm bu acıları, savaşları insanlık dışı uygulamaları dünyaya haykırmak istediğimiz gündür.
21 Mayıs, dün, bugün, yarın perspektifinde ulusal-kültürel kimliğimizi yaşama ve yaşatma isteği ile geleceğe ışık tuttuğumuz günlerdir.
21 Mayıs, birbirinden koparılmış halkın farklı coğrafyalara dağıtılsa bile, birlikte yaşama irade ve arzusunu haykırdıkları günlerdir.
21 Mayıs Diaspora ile Anavatandaki kardeşlerin yüreklerinde eş zamanlı yanan bir kor ateştir ve bu ateşin yaktığı yürekler mutlaka bir gün ortak geleceklerini kuracaktır.
Bu inanç ve kararlılıkla haklı taleplerimizi haykırmak, soykırımda ve sürgün yollarında kaybettiklerimizi anmak için 12 Mayıs 2018 Cumartesi günü Kefken'de buluşuyoruz.
12 Mayıs günü Kefken'de Nart Ateşi'ni yakacağız.
Ve 21 Mayıs günü Nart Ateşi'ni Anavatana, Anavatanda yaşayan kardeşlerimize taşıyacak, Diaspora ve Anavatanın birliğinin, 150 yıllık inkar, baskı ve ayrılığa rağmen yıkılmadığını, yıkılmayacağını göstereceğiz.
Soykırım ve sürgünün acısını yüreğinde hisseden tüm Çerkesleri ve Çerkes dostlarını bu anlamlı günlerde beraber olmaya çağırıyoruz.
12 Mayıs Kefken ...
21 Mayıs Anavatan ...
154. Yılda Karadeniz'in İki Yaka'sındayız.
Adalet için, Kültürümüz için, Vatanımız için...
Kafkas Dernekleri Federasyonu
Bu çağrı önce Çerkeslere eşzamanlı olarak da insanlığa yapılmaktadır. Yaşadığı kanlı haksızlıklara, yok edilme ataklarına karşı direnen ve asla kin gütmeyen bu zarif ve nazik insanlar topluluğunun, yani Çerkeslerin, öç değil, adalet istiyoruz şiarıyla talep ettikleri, soykırımın tanınması ve Çerkes halkının vatanında kadim zamanlarda olduğu gibi mutlu ve huzurlu yaşayarak anadilinde kültürünü geliştirmesidir.
Düğünlerdeki aşırı alkol tüketimi ve sefahat ortamı düğün çalgıcılarının ruhsal ve bedensel olarak hızla yıpranmalarına, ciddi sağlık sorunları yaşamalarına neden olur...