07 Aralık 2023

Asgari ücretin el birliğiyle yanlış hesaplanması III: Vergi yönüyle…

Asgari ücretten fazla ücret geliri elde edenler, alması gerekenden daha düşük ücret almakta hem de vermeleri gerekenden daha fazla gelir ve damga vergisi ödemekteler

Asgari ücret, Asgari Ücret Yönetmeliği’nin 4/d maddesine göre “İşçilere normal bir çalışma günü karşılığı ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücreti,” şeklinde tanımlanmıştır. Görüldüğü üzere asgari ücret günlük hesaplanmalı ve çalışanın gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek düzeyde olmalıdır.

Asgari ücretin günlük hesaplanması gerektiğini bu yazıda izah etmeye çalıştım. Bu sorunun SGK boyutuyla ne tür hak kaybı yarattığını da bu yazıda anlatmaya çalıştım.

Ancak asgari ücretin bu şekilde hatalı uygulanmasının asgari ücretten fazla ücret elde eden çalışanlara da olumsuz etkisi bulunmaktadır. Asgari ücretten fazla ücret geliri elde edenler, alması gerekenden daha düşük ücret almakta hem de vermeleri gerekenden daha fazla gelir ve damga vergisi ödemekteler.

Nasıl oluyor bu? diyeceksiniz, şöyle oluyor…

1 Ocak 2022 tarihinden itibaren asgari ücret elde eden kişilerin ücret gelirleri gelir vergisinden istisna edilmiştir. Asgari ücretten fazla ücret geliri elde edenlerin ise asgari ücrete kadar olan kısmı gelir ve damga vergisinden istisna edilmiştir. 2023 yılı ilk altı ayı için brüt 10.008 TL ve net 8.506,80 TL; ikinci altı ayı için ise brüt 13.414 TL ve net 11.402 TL ücret gelirlerinden gelir (net) ve damga (brüt) vergisi alınmayacaktır. Bu tutardan fazla ücret geliri elde edenler için ise asgari ücreti aşan tutar üzerinden gelir ve damga vergisi alınacaktır.

Bu uygulamayı düzenleyen GVK m.23/18 uyarınca literatürde dekot namı diğer vergiden indirim denilen bir sistem uygulanarak asgari ücrete kadar olan kısım için istisna uygulanmaktadır.

Daha basit bir ifadeyle asgari ücretten fazla olan ücretler GVK m.23/18 uyarınca önce GVK m.103’teki vergi dilimine tabi tutulup sonra asgari ücret istisnası uygulanmaktadır.

Ancak GVK m.23/18’de istisnayı düzenleyen fıkrada yer alan “asgari ücretin aylık brüt tutarından” ifadesi yanlış anlaşılmaktadır. Çünkü madde hükmünde geçen aylık brüt asgari ücret tutarı asgari ücret komisyonu tarafından açıklanan tutar olmayıp 5510 sayılı Kanun uyarınca işverenlerce belirlenen SGK matrahıdır.

Bu hatalı yaklaşım, vergi mevzuatımızın muhtelif yerlerinde geçen “brüt asgari ücret” için de uygulanmaktadır. “Bir (1) günlük asgari ücret ile o ayın/yılın gün sayısının çarpımı sonucu bulunacak tutar” üzerinden işlem yapılması gerekirken bunun yerine 5510 sayılı Kanun m.88 uyarınca belirlenen her ay için 30 günlük SGK matrahı dikkate alınmaktadır. Bu durum özellikle asgari ücretten fazla ücret geliri elde edenler açısından eksik istisna (her yıl için 5 günlük) uygulanmakta ve dolayısıyla da aynı tutar kadar da fazla gelir ve damga vergisi ödenmektedir.

Özetle asgari ücretten fazla gelir elde eden ücretlilere uygulanan GVK m.23/18 uyarınca asgari ücrete kadar olan ücret istisnası yanlış/eksik uygulanmaktadır. Uygulanan bu tutar SGK matrahı olup yıllık sadece 360 günlük tutar istisna kapsamında değerlendirilmektedir. 365 günlük yılda 5 gün; 4 yılda bir de 6 günlük tutar istisna kapsamına alınmamakta ve dolayısıyla eksik istisna uygulanmaktadır.

Buna göre son altı aylık asgari ücreti baz alınıp bir hesap yapılırsa bir çalışanın bir (1) günlük net asgari ücreti 380,078 TL (11.402,32/30 gün) olacaktır. Asgari ücretin bir yılda 5 gün eksik hesaplanması nedeniyle bir asgari ücretliye 2023 yılında 1.900,39 TL (380,078 TL*5 gün) eksik ödenmiş olacaktır. Asgari ücretten fazla ücret alanlar için uygulanacak asgari ücrete kadar gelir ve damga vergisi istisnası nedeniyle bu kişilerden fazla damga ve gelir vergisi alınmakta dolayıyla da eksik istisna uygulandığından eksik ücret almış olacaklardır.

Örneğin GVK m.23/18 uyarınca asgari ücretten fazla ücret elde eden bir çalışanın aylık maaşından hesaplanan gelir vergisinden 1.900,39 TL’ye isabet eden istisna tutarı mahsup edilmeli ancak uygulamada mahsup edilmemekte ve dolayısıyla da aynı tutar kadar da eksik ücret alınmaktadır.

Bu tutarı (1.900,39 TL) GVK m.103’teki ilk dilim oranı (yüzde 15) dikkate alarak gelir vergisinden istisna etmek için hesaplarsak yıllık 285 TL (1.900,39*0.15) fazladan gelir vergisi alınmakta ve dolayısıyla da 285 TL eksik ücret alınmaktadır.

Yıllık 285 TL’lik tutar size çok küçük gelebilir ancak Temmuz 2023 itibariyle ücretli çalışan kişi sayısı 21 milyon 496 bin kişidir. 21 milyon 496 bin kişinin 10 milyon kişisinin asgari ücretin üstünde ücret aldığını varsayarsak bu kişilerden yıllık 285 TL -eksik istisnadan dolayı- fazla gelir vergisi alınmakta ve dolayısıyla da yıllık 285 TL eksik ücret almış olacaklar. 10 milyon kişi ile 285 TL’yi çarparsak damga vergisiyle birlikte yaklaşık yıllık 3 milyar TL fazladan vergi alınmaktadır[1]. Dolayısıyla da yaklaşık 3 milyar TL eksik ücret alınmaktadır.

Özetle çalışanın cebine girmesi gereken bu tutar (3 milyar TL) Hazineye vergi olarak girmektedir.


[1] Bu yazı “Murat Batı&Engin Uzuner; Asgari Ücretin Günlük Yerine Aylık Hesaplanmasınının İş, Sosyal Güvenlik Ve Vergi Mevzuatları Açısından Karşılaştımalı Olarak İncelenmesi, Bakırçay Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Volume: 3/Issue: 5/Year: 2022, p. 3-32” isimli makale referans alınarak oluşturulmuştur.

Murat Batı kimdir? 

Prof. Dr. Murat Batı, 14 Aralık 1974 tarihinde Diyarbakır'da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Diyarbakır'da tamamladı. Lisansını Ankara Gazi Üniversitesi'nden, yüksek lisansını Hacettepe Üniversitesi'nden, doktora derecesini "Türev Araçların Vergilendirilmesi" teziyle 2012 yılında İstanbul Üniversitesinden aldı.

Mali hukuk alanında 2016 yılında doçent, 2022 yılında profesör kadrosuna (Ondokuz Mayıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi) atandı. 

Çok sayıda üniversite, banka, belediye ve profesyonel şirkete, özellikle vergi hukuku alanında eğitimler verdi; hukuk ofisleri ile YMM ofislerine danışmanlık yaptı.

"Vergi Hukuku (Genel Hükümler)", "Muhasebe Hileleri ve Vergiden Kaçınmanın Türk Vergi Mevzuatındaki Yasallığı", "Türk Vergi Sistemi" kitapları yayımlandı; 60'tan fazla ulusal ve uluslararası akademik yayında makale ve kitap bölümü yazdı.

Kısa bir süre Cumhuriyet, Dünya ve BirGün gazetelerinde konuk yazarlık yaptı. Eylül 2020'den itibaren T24'te yazmaya başlayan Murat Batı, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mali Hukuk Ana Bilim Dalı Başkanlığı görevini halen sürdürmektedir.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Vergi yükü hususunda Şimşek’in dediği yerde miyiz?

Ülkemizde devlet eliyle birçok servet unsurundan vergi alınmamaktadır; kripto varlıklardan, borsadan vs. Bazı alanlar ise yeterli denetim olmadığı için zaten kayıt dışındadır. Kayıt dışı iş yapanla kayıtlı iş yapan sizce aynı tazyiki mi hissedecek?

İşverene yük getirmeden ücretler nasıl artırılır?

Dekot sistemi (vergiden indirim) yerine matrahtan indirim dediğimiz yönteme geçilmelidir. Bu sayede ücretlinin matrahından önce asgari ücret düşülüp kalan tutar vergi dilimine sokulmalıdır ki hem daha geç vergi dilimine girebilsin hem de daha az vergi ödeyebilsin

2024 Ocak-Ekim bütçe karnesi; Bütçe KDV ve ÖTV’nin sırtında

ÖTV genel toplamı, geçen yıl aynı döneme göre yüzde 60,5 oranında artmış...

"
"