29 Ağustos 2019

Sonunda Anastasiadis’in ne istediğini öğrendik

Desantralizasyon yetki alanında birçok konuyu hâlletmesine rağmen merkezde kalacak yetkiler çerçevesinde kararların nasıl alınacağı sorusunu yanıtsız bırakıyor

9 Ağustos tarihinde yaptıkları üç saatlik görüşmede Türk ve Rum liderler, Akıncı ve Anastasiadis, Crans Montana’da kopan görüşme sürecini yeniden başlatacak ortak bir zemin bulamadılar.

Fakat en azından, aylardan beri kafaları karıştıran bir soru aydınlandı.

Bu soru, Anastasiadis’in adada nasıl bir çözümü amaçladığıdır.

Hatırlanacağı gibi Rum lider yıllardan beri görüşüldüğü şekli ile federasyonun çözüm olarak geçerliliğini kaybettiğini söylemiş, bunun yerine “desantralizasyon” önermişti.

Ancak desantralizayondan ne kastettiğini açıklamadığı için konsept, değişik şekillerde yorumlanmıştı.

Bu yorumlardan biri, Anastasiadis’in aslında iki devletli bir çözümü tartışmaya hazır olduğu şeklindeydi. 

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Anastasiadis’i bu şekilde yorumlayanlardan biri idi.

Çavuşoğlu, Anastasiadis’in kendisine iki devletli bir çözümü görüşmeye hazır olduğunu söylediğini açıkladı.

9 Ağustos görüşmesinde Akıncı, Anastasiadis’e açıkça gerçekte Kıbrıs’ta nasıl bir çözümü hedeflendiğini öğrenmek istediğini sordu.

Anastasiadis cevabında “iki devletlilik konusunda” yanlış algılandığını iletti ve “asıl önerisinin” desantralizasyon olduğunu ifade etti. Desentralizasyondan ne anladığına dair Akıncı’ya bir de not verdi.

Bu notta Anastasiadis’in ne önerdiği bilinmiyor.

Ancak desantralizasyon devlet otoritesinin merkezden mahalli yönetimlere aktarılması anlamına gelmektedir.

Ada bağlamında bunun teorik olarak anlamı, çözümden sonra mümkün olduğu kadar çok yetkinin Kıbrıs’ı meydana getirecek olan Türk ve Rum bölgelerine aktarılmasıdır.

Yönetim biçimi gene federasyon olacak. Ama devlet yetkilerinin mümkün olduğu kadar çoğu, mahalli Türk ve Rum yönetimlerine aktarılmış bir federasyon.

Savunma, Maliye, Dışişleri gibi temel yetkiler merkezi hükûmette kalacak, geriye kalanlar dağıtılacak.

Anastasiadis bu önerisi ile görüşmeleri tıkayan en önemli etkenlerden biri olan yetki paylaşımını hâlletmek veya hâllini daha kolay bir şekle getirmeyi amaçlıyor.

Görüşmelerde Türk tarafı, devletin bütün kurumlarında “etkin katılım,” yani alınacak bütün kararlarda veto yetkisi istiyordu. Rum tarafı devleti felç edeceği savıyla vetoya karşı çıkıyor, bunu sadece Türkleri ilgilendiren konularda kabul ediyordu.

Desantralizasyon yetki alanında birçok konuyu hâlletmesine rağmen merkezde kalacak yetkiler çerçevesinde kararların nasıl alınacağı sorusunu yanıtsız bırakıyor.

Ancak Anastasiadis dönüşümlü başkanlığa kapıyı kapatmayarak bu konuda da uzlaşı olanağı bulunduğuna işaret etmiş oldu.

Türk tarafı için Avrupa Birliği (AB) çatısı altında iki ayrı devlet İdealdir. Ancak, bugün bu çözümün Kıbrıs Türkleri dışında taraftarı yoktur. Birleşmiş Milletler’in Kıbrıs Temsilcisi Lute bir süre önce Akıncı’ya uluslararası camiada yaptığı temaslarda iki devlet çözümüne destek bulamadığını söyledi.

Bu yol tamamen kapalı değildir – İki devletlilik Rumlarla bir çatı altında adayı yönetmeyi denemekten geçer. Eğer bu samimi olarak denenir ve başarılamazsa o zaman yan yana iki ayrı Avrupa Birliği devleti gerçekçi bir seçenek olarak gündeme gelebilir.

Bunun dışında bütün yollar bir kendi kendini kandırma, bir hayaldir.

Anastasiadis’in desantralizasyon konusundaki önerisinin açıklanması lazım. İleriye doğru bir adım teşkil ediyor mu etmiyor mu, herkes kararını o zaman verebilir. 

Yazarın Diğer Yazıları

Ağustos böceklerini güldürdüm

Bağırıyorum ama beni bahçede bağırışan ağustos böceklerinden başka duyan yok

Karar ver KKTC kardeş, açılıyor musun açılmıyor musun?

KKTC hükûmeti ise ülke turist akınına uğrayacakmış gibi davranıyor ve herkes için –ziyaretçiler, oteller ve uçak şirketleri– hayatı kolaylaştıracağına zorlaştırıyor

"
"