KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’yı severim ve sayarım.
Ama, Rum Meclisi’nin, 67 yıl önce yapılan ve adanın Yunanistan’a bağlanmasını öngören Enosis referandumunun okullarda kutlanması kararına verdiği tepkiyi onayladığımı söyleyemem.
Kızmamalıydı.
Görüşmelerden çekilmemeliydi.
Ben olsaydım, Rum Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiades’le ilk karşılaşmamda, en güzel Kıbrıs aksanımla ona şunları söylerdim:
Be Nigo, vallahi teprik ederim.
Ne güzel bir fikir be gardaş?
Bu, okullarda Enosis Referandumunu Hatırlama Günü.
O gadar beyendim, o gadar beyendim böyün bizim Meclis’e bir ganun tasarısı yolladım.
İlk sana söylerim.
Bizim meddeplerde de aynı gün “Enosis Referandumunu Hatırlama Gününü Hatırlama Günü” olacak.
Eşidlik pirensibini bozmaylım, deyil?
Ne den?
Ama dur.
Söyleyceyim bir şey daha var. Mühimdir.
Vay Nigocuğum vay! Demek Enosisi unudamadınız? Ne söylemeding be gardaş? İki senedir gonuşdurung bizi. Dünyayı ayağa galdırdık. İsviçrelere giddik.
Bak sana ne deyim. Cumhurbaşkanlığı seçimleriniz var ya? Aynı gün bir da referandumcuk yapıng, be gardaş. Halka sorung. “Enosiscik isder min, isdemez min?”
İsdellerse biz gurtuluruk.
İsdemezlerse sen gurtulung.
Yani vali olmaktan gurtulung demek isderim.
Ne den?
*
Bunları söylerdim ve söylediğimi de herkese söylerdim.
Ne tepki verirdi acaba Rum lider?
Kapıyı vurup gider miydi?
Sanmam.
Belki biraz utanırdı.
*
Bazen – belki her zaman – şovenlik ve saçmalığa karşı en iyi tepki mizah gücüdür.
Yapanla dalga geçmek.
Onu tiye almak.
Bazı insanlara, kendilerini ne kadar gülünç hale düşürdüklerini anlatmanın en iyi yolu budur.
*
Bu Urumcuklar garip insanlar.
Gariplikleri de güçsüz ve önemsiz olmaktan ve bunu kabul edememekten geliyor, galiba.
Kendilerini dev aynasında görüyorlar ama dev olan kendileri değil, ayna.
Geçmişlerinde tarihin belki de en altın çağı var. Demokrasinin icadı ve 200 yıl yaşatılması. Felsefe aracılığıyla ilk defa insanın ve evrenin sorgulanması. Sokrat, Aristo, Platon ve onlardan önce yaşayan yüze yakın feylesof. Homeros. Aristofanes. Safo. Mitoloji. Tanrısal güzellikte tapınaklar ve heykeller.
Bunlar Rumlara gurur veriyor ama ne yazık ki bilgelik vermiyor. Oysa, o çağlarda en makbul şey bilgelikti. Gurur da en uzak durulması gereken şeylerden biri.
Kıbrıs Adası, İngilizlerin backwater diye tarif ettikleri bir yer oldu her zaman. Yeni düşünceler, olaylar , icatlar ve keşifler tarafından etkilenmeyen ücra, önemsiz bir yer, yani.
Enosis Referandumunu Hatırlama Günü, Kıbrıs’ın bir backwater olmaya devam ettiğinin kanıtıdır.
Büyük bir küçük akıllılık örneği.
*
Size derim be Gıbrızlı Urumlar! Bu kafayla giderseniz, bu adada ne siz hayır edersiniz ne de biz.