Bir çift krokodil, timsah derisi, el yapımı, yani bespoke, ayakkabı sahibi olmak istiyorsanız sizi doğru adrese yönlendirebilirim: Tokyo’da faaliyet gösteren Bay Yuki Shirahama.
Fiyatını da söyleyeyim: 7,132 sterlin veya bu yazının yazıldığı anda 54 bin 203 Erdoğan TL’si. (Erdoğan TL’sinin diğer TL’lerden farkı, enflasyon fırınında iyice tavlandıktan sonra devalüasyon örsünde dövülerek piyasaya sürülmesidir.)
Krokodil ayakkabı inşa eden başka seçkin ayakkabı ustaları da var, tabii. Ama bu günlerde Japonlar revaçta olduğu ve güvenilir kundura kaynaklarına göre, bu sahada bir numara olan İngilizleri bile geçtikleri için Shirahama’yı önereyim dedim.
Bütün hayvanların canı var ve öldürülürken acı çekerler.
Bu nedenle, ayakkabı deyince timsah veya manda derisinden yapılmasının bir farkı olmamalı. Ama mantıksız olsa bile, bir timsahı derisi için öldürmek bana olağanüstü tiksindirici, gaddarca ve korkunç geliyor. Fil ayağından şemsiye ve baston kovası, kaplan derisinden kürk veya aslan derisinden post yapmak gibi.
İnsan, doğanın istediğini ondan beleş alsın diye var olduğu inancı ile kendisini hayvanlara ne isterse yapma özgürlüğüne sahip addediyor.
İngilizler Afrika’ya hâkim iken, 19. yüzyılda ve 20. yüzyılın başlarında, aslanı fare gibi pest, zararlı, sayıyor ve avlanması teşvik ediliyorlardı.
İngiliz asker ve gezi yazarı Wilfred Thesiger’in (1910 - 2003) bir kitabından öğrendim bunu.
Sömürge çağının büyük gezginlerinden sayılan Thesiger’in yerli halkların geleneksel kültürüne büyük saygısı vardı. Hayvanlara karşı aynı saygıyı duyduğu söylenemez. Anılarında Afrika yıllarında sayısız aslan öldürdüğünü itiraf eder.
Kundura ustalarına krokodil derisi sağlayanlardan biri Financial Times’ın deyimi ile bir "timsah imparatorluğu" kuran Filipinli milyarder William Belo’dur.
Belo 1980’lerde bir hafta sonu meşgalesi olarak, has yumurta elde etmek için tavuk çiftliği kurmuş. Tavuklar çoğalmış. Yumurtadan kesilen tavukları ne yapacağını düşünürken aklına bunları yedirecek bir hayvan bulmak gelmiş.
Devlet krokodil koruma çiftliğinden 1,200 timsah satın almış. Bu defa timsahlar çoğalmış.
Önce hayat verip sonra alan Tanrı gibi, Belo çareyi yetiştirdiği timsahları öldürüp derilerini Louis Vuitton markasının da sahibi LVMH gibi lüks ürün pazarlayan şirketlere satmakta bulmuş. Etlerini de Macar salamı ve benzeri gıda imal edenlere pazarlayarak elden çıkarıyormuş.
Belo’nunki ticari amaçlı tek timsah çiftliği değil. Afrika’nın birçok ülkesinde Nil timsahı, Avustralya’da ise tuzlu su timsahı çiftlikleri var. Bu çiftliklerdeki timsah sayısı muhtemelen yabanda yaşayanlardan fazladır.
Philip K. Dick (1928-1982) bir romanında hayvanların tükendiği, elektronik benzerlerinin satıldığı bir dünya hayal etmişti.
O gün geldiğinde muhakkak birileri elektronik timsah derisinden ayakkabı veya çanta yapmanın bir yolunu bulmayacak mı dersiniz?
Krokodil ayakkabı