Fed Başkanı Bernanke, dünya merkez bankalarının ağırlandığı Jackson Hall toplantısında, piyasalarin heyecanla beklediği ve tahvil alım süreci olarak ifade edilen üçüncü parasal genişleme kararı açıklamadı.
Krizden çıkışın öngörülenden daha az güçlü olacağı ve zaman alacağı söylenmesine karşın, güçlü toparlanma için gereken önlemleri almaya hazır olunduğunun belirtilmesi para politikasının finansal piyasaları yalnız bırakmayacağını gösteriyor.
Ancak, para politikasının yeni destek unsurlarını öğrenmek için 20 Eylül toplantısını beklememiz gerekiyor. Bu arada, bir günlük olarak belirlenen toplantının, yeni önlemler konusundaki görüşmeler nedeniyle iki güne çıkarıldığını öğreniyoruz.
Yeni önlemler olarak, tahvil portföyünün süresinin uzatılması, büyüklüğünün sabit tutulması, bankaların Fed’de tuttukları rezervlere ödenen faiz oranının sıfıra çekilmesi ilk aşamada akla gelenler arasında.
Ancak, büyümedeki zayıflığın daha çok yapısal sorunlarla ilgili olduğu düşünüldüğünde, reel sektöre odaklı destek programı ihtiyacı ön plana çıkıyor ki; ABD başkanı Obama’nın 5 Eylül’de açıklayacağı yeni büyüme planı ve bütçe açığını azaltma önlemleri bu ihtiyacın karşılanmasında kritik olabilir.
Bu planın tatmin edici olması halinde ise, Fed’in Eylül toplantısında vereceği kararlara yönelik baskının azalması mümkün olabilir.
Büyüme planının açıklanmasına kadar da, önümüzdeki hafta ISM imalat ve tarım dışı istihdam gibi kritik veriler finansal göstergeler açısından önemli olabilecek.
ISM verisinin, bu ay yaşanan finansal türbulansa bağlı olarak, kötümser bölgeye geçmesi yüksek olasılık. Ancak, önemli olan hangi hızla kötümser bölgeye geçeceği. Yani, Temmuz’da 50,9 seviyesinde olan endeksin, Ağustos’ta 50 seviyesinin hafif altına mı yoksa 40’lara hızlı bir düşüş mü göstereceği önemli olacak.
İstihdam verisiyle ilgili olarak ise, özel sektör tarım dışı istihdamının 100.000 seviyesi civarında kalması rahatlatıcı olabilecek. Ağustos ayında ılımlı bir seyir izleyen haftalık işsizlik başvuruları, aylık rakam için endişeleri yatıştırır yönde görünüyor.
Sonuç olarak, büyümeye destek önlemlerini beklemede olacak finansal piyasaların kısa vadede veri hassasiyeti artabilecek; olumsuz gelişmelere tepkiler daha belirgin olabilecek.
Sözkonusu destek planı ve para politikası önlemleri belli olana kadar da piyasalardaki dalgalanmalar devam edebilir.
Sözkonusu algılama ortamında da, emtialar ve Euro-dolar paritesi üzerinde aşağı yönlü baskıların biraz daha ağırlıklı hissedildiği gözlenebilir.
Altın ise güvenilir yatırım aracı olma özelliğini sürdürerek, üçüncü gevşeme kararının çıkmamasına bağlı olarak düşüşler görülmesi durumunda bile bu hareket alım fırsatı olarak değerlendirilebilecek.