Avrupa Birliği genelinde bir "mali işlem vergisi" uygulanması yönündeki tartışmalar uzun süredir devam ediyor.
Avrupa’da ağırlıklı kesim, dünyayı finans krizine bankalar ve borsaların sürüklediğini düşünüyor ve şimdi paylarına düşeni ödemeleri gerektiğini söylüyor. Özellikle, AB içindeki finans piyasasının çok az vergilendirildiği ve finans piyasalarının kriz sonrası yeniden canlanmaya katkısı olması gerektiği konusunda ısrar ediyor.
Almanya, Avrupa'da bir mali işlem vergisi uygulamasının en güçlü savunucularından biri.
Ancak özellikle Almanya, Avusturya ve Fransa’nın desteklediği "mali işlem vergisi" planına AB’nin tamamından destek yok. Brüksel’deki AB Komisyonu, tüm mali işlemlerden vergi alınmasını içeren öneriyi reddetti. Komisyon prensipte, mali piyasalarda yeni vergi getirilmesine karşı olmadığını söylüyor ve ancak farklı bir sistem öneriyor.
Komisyon'un Avrupa genelinde geniş kapsamlı bir mali işlem vergisini reddetmesi, Alman hükümeti için ciddi keyifsizlik yarattı kuşkusuz. Almanya, AB içinde alınan kararlarda oldukça hassas davranıyor çünkü.
Mali kazanç vergisi geliyor
Komisyon ise bunun yerine menkul kıymetler piyasasında yalnızca şirketlerin kazançlarını içeren bir tür “mali kazanç vergisi“ taraftarı. Bu vergi, hisse senetleri ya da benzeri değerli kağıtların alım satımını değil, finans sektöründeki kazanç ve prim ödemelerini kapsıyor. Öngörülen bu vergi ile bankaların krizin masraflarına ortak olması hedefleniyor. Ayrıca dar boğazdaki ülkeler için de bir kaynak oluşturulabileceği belirtiliyor.
Avrupa Birliği’ndeki ağırlıklı görüş, ‘’İşlem hareketliliği, piyasanın kendi içindeki hareketlilikten çok daha fazla, AB'deki finans kurumlarını ortak bir sistemle vergilendirilirse, mali kazanç vergisinde, vergi kaçakçılığı daha az sorun olacak’’ şeklinde.
Mali işlem vergisinin eleştirilen yönlerinden biri de faydalı ve zararlı finans işlemleri arasında bir ayırım yapmaması. Örneğin işletmeler, kendilerini döviz kuru krizlerine karşı güvence altına almak için vadeli işlemler yapıyor. Ancak spekülatörler de aynı gerekçeleri, para birimlerinin çöküşü ya da devletlerin iflası konusunda bahse girmek için kullanıyor.
ABD vergiye karşı çıkıyor
AB Komisyonu, G-20 içerisinde uzlaşma sağlayarak dünya genelinde bir mali işlem vergisi uygulamasını peşinde aslında. Gerekçe olarak da, ilgilenilmesi gereken uluslararası acil sorunlar gösteriliyor. Özellikle iklim değişikliği ve kalkınma yardımlarının finansmanı bu sorunlar içerisinde.
Mali işlem vergisi fikri, şu ana kadar 20 önemli sanayi ve kalkınmakta olan ülkelerin üyesi olduğu 20'ler Grubu'nun zirvelerinde çok fazla destek görmedi. ABD ve diğer ülkeler, finans işlemlerinden dünya genelinde vergi alınmasına karşı.
Mali işlem vergisi fikrinin kolayca kabul görmemesinin en önemli sebebi, işlemlerde yaratacağı maliyet unsurunda kuşkusuz. Finans piyasalarındaki rekabet, özelikle gelişmiş ülkelerde maliyetleri kolayca yükseltme olanağı vermiyor. Finans piyasaları, küresel finans krizi sonrası, gerekli düzenleme ve kontrolleri gerçekleştirmiş oldu zaten. Yapılan düzenlemeler, haliyle bir takım ek maliyetlerde yaratmış oldu. Bu düzenlemelerin üstüne bir de vergi konması ve ayrıca krizin maliyetinin finans kesimini yansıtılması fikri, pek de uygulanabilir gözükmüyor.