Dünya Altın Konseyi (World Gold Council - WGC) üst düzey yöneticileri önümüzdeki günlerde Türkiye ve Suudi Arabistan’a bir ziyaret programladıklarını bildirdi. Bu ziyaretler; ‘Dünya Altın Konseyi üst düzey yöneticilerinin, Türkiye ve Suudi Arabistan’da işi ne?’ sorusunu sormamıza neden oluyor haliyle. Sorunun en kestirme yanıtı ise; Konsey’in, Türkiye ve Suudi Arabistan’da altın talebini arttırma yönünde karar almasıdır. Çünkü dünya altın talebinde ilk beş içinde yer alan iki ülkede de rakamlar önemli oranda düşmeye başladı ve WGC talepte yaşanan düşüşten memnun değil. Özellikle Türkiye’de küresel krizin etkileri ile yaşanan daralma, yıllık ortalama 230 tonluk altın ithalatını geçen sene 37.5 tona, bu yılın ilk altı ayında ise 1.5 ton çekmiştir ki, bu düşüş oldukça yüksektir.
Dünya Altın Konseyi üst düzey yöneticileri öncelikle Suudi Arabistan’ı daha sonra ise Türkiye’yi ziyaret etmek, resmi söylem olarak da ziyaret sebeplerini; her iki ülkede altın ticaretini teşvik etmek, altın piyasasının geliştirilmesi ve ortak ilişkileri güçlendirmek olarak belirtmiştir.
Konsey'in kurulma amacı da bu tür desteklerle talebi arttırıyor aslında. Peki talep artışı niye istenir? Tabii ki üretim artsın ama asıl olarak fiyatlar çıksın diye. Fiyatların çıkmasını kim ister? Altın üreticileri. Altın Konseyi’ni kim kurdu? Dünya altın üreticileri… Bu durumda ortada sorun görünmüyor.
Suudi Arabistan’da altın talebi yüksek
Dünya Altın Konseyi CEO'su Aram Şişmanyan'ın pazartesi günü yaptığı açıklamada, iki ülke ile altın piyasalarını geliştirmek, işbirliği ve desteği genişletmek için Suudi Arabistan Krallığı, altın sanayi temsilcileri ve hükümet liderlerinin temsilcileri ile biraraya geleceğini belirtti. Bu ziyaretlerde Dünya Altın Konseyi’nin bu ülkelerde uzun zamandır devam eden endüstri ortaklığı, işbirliği ve uygulanmakta olan altın piyasası gelişimini destekleme programlarının arttırılmasının ana hedef olduğu görünüyor.
Şişmanyan yine; Suudi Arabistan ve Türkiye’nin bölgede altın piyasasında önemli bir büyüklüğü sahip olduğunu, olmaya da devam edeceğini belirterek, Suudi Arabistan’ın geçen yıl bir önceki yıla göre % 35 oranında büyüdüğünü bunun da Ortadoğu toplam altın talebinin üçte birini temsil ettiğini söyledi. Şişmanyan, özellikle Suudi Arabistan’da talebi arttırıcı ve pazarın büyümesini sağlayıcı lider firmaların destekleneceğini ve yenilikçi ürün geliştirilmesinin teşvik edileceğini belirtti. Ancak burada biz de Suudi Arabistan altın talebindeki artışın mücevherden çok yatırım amaçlı alımlar olduğunu altını çizelim.
Bilindiği üzere Suudi Arabistan altın talebinde önemli bir bölgedir. Geçen ay Dünya Altın Konseyi Suudi Arabistan’ın 144,3 ton altın ithal ettiğini mevcut rezervlerinin ise 322,9 ton olduğunu yayınladı. 2010 yılının ikinci çeyreğinde Ortadoğu bölgesinde en yüksek altın talebi % 35 artışla Suudi Arabistan da gerçekleşti. Bu rakam yine Ortadoğu altın talebinde üçte birlik bir orana denk geliyor.
Dünya Altın Konseyi’nin bu yıl genç tüketicilerin ihtiyaçlarına hitap eden yeni ince ve şık altın takı modasının piyasaya sunulacağını, başlatılan kampanyaya Dünya Altın Konseyi’nin, Ortadoğu, Hindistan, Türkiye Genel Müdürleri ile Suudi Arabistan ülke yöneticisi Bisher Diab’ın eşlik edeceğini belirtmesi de altın talebinde yaşanan düşüşün oldukça rahatsız edici noktaya geldiğini gösteriyor aslında. Dünya Altın Konseyi özellikle Türkiye ve Suudi Arabistan’da kriz öncesi ofislerini kapatmayı düşünmekteydi ki bunun sebebi; bu iki ülkede altın satışlarının reklama ve desteğe ihtiyaç olmayacak kadar iyi olduğu düşüncesiydi.
Dünya Altın Konseyi’nin Türkiye‘de ne işi var?
Dünya Altın Konseyi’nin küresel krizden etkilenmeyen Ortadoğu’nun zengin ülkelerine ziyareti ve yeni kampanyaları Suudi Arabistan için anlaşılır olsa da, ziyaretlerin Türkiye ayağının ne işe yarayacağı oldukça tartışılır. Nedeni çok basit aslında; Türkiye’nin 2010 yılının ilk 6 ayında toplam altın ithalatı sadece 1470 kg, on yıllık ortalaması ise 230 ton. Bu durumda; yani altın talebinin dibe vurduğu, altın fiyatlarının yukarıda olduğu için cazip olmadığı ve en önemlisi hane halkı alım gücünün düşük olduğu bir durumda, Dünya Altın Konseyi’nin Türkiye’de altın satışlarını arttırmasının tek yolu, halka para dağıtarak ‘Gidin altın alın’ olsa gerek.