Türkiye ekonomisi, geçen yılın güçlü baz etkisine karşın, yılın ilk çeyreğinde beklediği gibi iki haneli seviyede büyüme gösterdi: % 11. Hatırlanacağı gibi yıllık büyüme oranı, geçen yılın ilk çeyreğinde % 12’lik rekor düzeye ulaşmıştı.
Ekonomideki büyüme sadece açıklanan rakamlarda değil; mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış verilerde de devam etti. İlk çeyrekte, geçen yılın son çeyreğine göre % 1,4’lük artış söz konusu. Ancak, geçen yılın son çeyreğinde elde edilen % 3,6’ya göre bir ivme kaybı da bulunmakta.
Bu yılın ikinci çeyreğinde de, düzeltilmiş verilerde ivmenin daha da yavaşladığı hatta “eksi” bölgeye geçtiğini görebiliriz. Ancak, düzeltilmemiş verilerde tek hanede olsa da yine yüksek bir büyüme rakamı görebileceğiz.
İlk çeyrek büyüme rakamlarına dönecek olursak, sanayideki % 12,2’lik yıllık artış ekonominin itici gücü olarak görülüyor. Hizmetler tarafında ise, iç ticaret, inşaat ve ulaştırma yüksek büyüme performansı gösteren kesimler arasında.
Harcamalar tarafında ise, özel sektör tüketim ve yatırım harcamaları büyümeyi destekleyen ana etken olmaya devam ediyor. Kamu harcamalarının etkisi ise sınırlı düzeyde. Stoklardan kullanma eğilimi devam etmiş. Zayıf dış talep ve ithalattaki ivmelenme, net dış talebin katkısının negatif yönde artmasına neden oluyor.
İlk çeyrek rakamlarında bizim açımızdan ciddi bir sürpriz olmadığından yıllık büyüme tahmini % 5,2 seviyesinde çıkacak gözüküyor. Ancak, yılın ikinci yarısında beklediğimiz yavaşlamanın gerçekleşmemesi, tüm yıl için çok daha yüksek bir büyüme oranı görmemize neden olacaktır.
Dış ticaret verileri
Dış ticaret verileri Mayıs ayında da endişeleri yatıştırıcı bir tablo sunamadı. Aylık dış ticaret açığı, 10,06 milyar dolarlık yeni bir rekor seviyeye ulaştı. Mart ayındaki 9,8 milyar dolardan sonra yeni bir rekor hacim.
Ancak, mevsim ve takvim etkilerinden düzeltilmiş verilerde daha ılımlı bir tablo mevcut. Aylık açık 9,3 milyar dolar ve Mart’taki 9,4 milyar dolarlık rekor seviyenin altında. İthalat da düzeltilmemiş rakamlarda 21 milyar dolar seviyesinde kalmış görünse de; düzeltilmiş verilerde Nisan’daki 20,75 milyar dolarlık rekor düzeyden Mayıs’ta 20,25 milyar dolara gerilemiş.
Mayıs’ta açığın beklentilerin üzerinde artmasında, ihracattaki zayıf performans etkili görünüyor. Bu tablo, Merkez Bankası’nın para politikası kararlarında zayıf dış talebe dikkat çekmesini açıklıyor.
İthalatın dağılımında, sermaye ve ara malları ithalatı güçlü kalmaya devam ederken; tüketim mallarında bir yavaşlama dikkat çekiyor. Petrolün yükü devam ediyor. Ancak, son aylarda yaşanan düşüşlerin önümüzdeki dönemde ithalat faturasını indirmede katkısı görülebilecek.
Sonuç olarak, 12 aylık cari açık rakamlarındaki artış üçüncü çeyreğin ortasına kadar devam edecek. Bu dönemde 70 milyar dolar seviyeleri görülebilir. Daha sonra, gerek önlemlerin yansıması gerekse de baz etkisiyle yıllık açığın düşmeye başladığı görülebilir.
Yılsonu açık tahminimiz 66,8 milyar dolar; milli gelirin yaklaşık % 8,5’ine işaret ediyor.