Son yıllarda çok sayıda borsanın şirketleşerek kar amacı olmayan kamu kurumu kimliklerini bırakarak kar amaçlı özel şirketler şeklinde yapılandıkları ve halka açılarak borsalarda işlem görmeye başladıkları görülmektedir. Borsaların organizasyon yapılarındaki bu değişikliğin temel nedeni global düzeyde artan rekabet ve teknolojik gelişmelerdir. Uluslararası sermaye hareketlerinin artması ile gelişen uluslararası rekabet neticesinde, ulusal düzeydeki borsaların birleşerek ülkeyi temsil eden tek güçlü bir borsa haline geldiği, hatta bölgesel güç oluşturmak amacıyla farklı ülkelerdeki ulusal borsaların birleştiği görülmektedir. Borsaların geleneksel gelirleri arasında yer alan kotasyon, üyelik ve veri satışı gibi gelir kalemlerinin de önemi giderek azalmaktadır. İşlem komisyonlarının en önemli gelir haline gelmesi sonucunda yüksek likiditeyi çekebilen borsaların gelecekte başarılı olacakları anlaşılmaktadır. Borsalar gelirlerini artırmak için yeni ürünler geliştirme ve gelir tabanlarını genişletecek, çeşitlendirecek çalışmalara ağırlık vermektedir.
Şirketleşen ilk borsanın 1993 yılında Stockholm Borsası olduğu görülmektedir. Bunu Helsinki (1995), Kopenhag (1996), Amsterdam (1997), Avusturalya (1998) ve Toronto, Hong Kong ve Londra (2000) borsaları izlemiştir. Şirketleşen borsalar aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.
Tablo 1: Şirketleşen Borsalar İngiltere-Londra Borsası
Londra Borsası 1999 yılında, hisselerinin serbestçe tedavül edeceği, halka açık ve tamamıyla ticari temelde faaliyetlerini sürdürecek bir yapısal değişimi hedeflediğini açıklamıştır. Mart 2000 tarihinde olağanüstü bir genel kurul yapılarak, hissedarlarca borsanın halka açık bir şirket durumuna gelebilmek için gerekli değişikliklerin yapılması onaylanmıştır.
Londra Borsası ana sözleşmesi başlangıçta yeni ortaklık yapılanmasını belirlerken herhangi bir kişi veya şirketin toplam oy haklarındaki hisselerinin % 4.9’u aşmaması kuralını taşırken daha sonra bu limitin kaldırılmasını benimsemiştir. Ana sözleşme değişikliklerinin yapılabilmesi genel kurulda hissedarların % 75’inden fazlasının desteklemesi koşuluna bağlanmıştır. Londra borsası hisseleri halen Londra merkezli bir aracı kuruluş aracılığıyla karşılıklı sözleşme bazında alınıp satılmakta iken daha sonra Londra Borsası’nın ana pazarına kote olup işlem görmeye başlamıştır.
1986’da yabancı şirketlerin aracı kurumlara sahip olabilmesi izni verilmiştir. Aracı kuruluşların broker/dealer olarak işlem yapabilmeleri, komisyonlarda minimum oran iptali,bireysel üyelerin oy haklarına son verilmesi, işlemlerin yüz yüze yapılması yerine özel işlem odalarından telefon ve benzeri işletim sistemleriyle yapılmaya başlanması ve fiyat bilgilerin üye ofislerinden görülmesinin sağlanması bitirilmiştir.
1991’de yönetim yapısının Borsa Konseyi yerine yönetici, müşteri ve kullanıcı bazında temsilcilerin yer aldığı yönetim kurulu yapısının oluşturulması sağlanmıştır. 1997’de Sets sisteminin duyurulması ve takas hizmetlerinin borsadan Crestco’ya devri yapılmıştır. 2000 Kotasyon yetkisinin FSA’ye devri,Ortakların halka açık bir şirket haline gelme kararını onaylamaları ve halka açılma, Borsa hisselerinin piyasa dışında işlem görmeye başlaması sağlanmıştır. 2001 yılında ise, hisselerin borsada kote edilmesi ve işlem görmeye başlamıştır.
Yetkilerin Bir Bölümünün Düzenleyici Otoriteye Devri Halka açılma sürecinden önce Londra Borsası’nın iki düzenleyici fonksiyonu bulunmaktaydı. Bunlardan biri yetkisi tanınmış bir borsa olarak borsadaki işlemlerin düzenli şekilde gerçekleşmesinden sorumluydu. İkinci olarak ise kota alma yetkisi ile birincil piyasaları düzenleyen bir role sahipti. 30 Haziran 1999 tarihindeki yeniden yapılanma kararı ile Londra Borsası ile İngiliz Hazinesi arasında birincil piyasalardaki düzenleyici otorite fonksiyonu üzerinde yapılan tartışmalar sonunda borsanın kota alma yetkisi (UK Listing Authority) ve birincil piyasayı düzenleme yetkisi Mayıs 2000 tarihi itibariyle Financial Services Authority (FSA)’ye devredilmiştir. Bu transferin sonucu olarak kote olma ve işlem görme iki aşamalı bir süreç şeklini almıştır.
Londra Borsası ikincil piyasaları düzenlemeye devam etmektedir. Bu kapsamda Londra Borsası menkul kıymetleri borsada işlem gören şirketlerin uymaları gerekli kuralları ve fiyata etkisi olacak bilgileri kamuyu aydınlatma kuralları kapsamında açıklanması yöntemlerini belirleme yetkisine sahip bulunmaktadır. İkincil piyasaların düzenlenmesi kapsamında Londra borsası ayrıca piyasaların gözetimi ile içerden bilgi ticareti ve diğer aykırılıkların başlangıç soruşturmalarını yapmakla da yetkilidir. İhraçcı şirketlerin tam ve zamanında kamuyu aydınlatmak amacıyla yapacakları duyuruları RNS (The Exchange’s Regulatory News Service) hizmeti aracılığıyla piyasanın etkin ve düzenli bilgilenmesini sağlar. FSA’ye devredilen UK Listing Authority (UKLA) ise ihraçlar ile ilgili duyuruları düzenlemeye devam edecektir.
Londra Borsası’nın Özelleştirme Süreci
Dünyanın sayılı finans merkezlerinden biri olan Londra Borsası ticari ve halka açık şirket haline dönüşme sürecini yavaş ve temkinli bir yaklaşımla tamamlamıştır. Yeniden yapılanma süreci 1999-2000 yılında başlanmıştır. Bu süreçte borsa birincil piyasayı düzenleme ve kota alma yetkisini düzenleyici otorite durumundaki FSA’ye devretmiş ve kendisi bütünüyle ikincil piyasaları düzenleme işlevinde yoğunlaşmıştır. Yeni ortaklık yapılanmasında herhangi bir kişi veya şirketin sahip olabileceği toplam oy haklarında % 4.9 ‘luk bir sınır mevcut iken, daha sonra söz konusu limit kaldırmıştır.
İşlem hacmi ve işlem gören şirketlerin sayısı açısından Avrupa’daki en büyük borsalardan olan Londra Borsası da, şirketleşmeyi Haziran 2000’de tamamlandı ve 20 Temmuz 2001’de borsaya kote oldu.
Kurumsal yatırımcıların hisselerinin yüzde 25’ine sahip oldukları Londra Borsası’nda, 2002 Mart itibariyle ana hissedarlardan Fidelity yüzde 9.2, Warburg Dillon Read yüzde 4.2, Cazenove Fund Managers yüzde 4.1, Credit Suisse Asset Management yüzde 2.9 ve Legal & General Investment Management ise yüzde 2.8 paya sahip bulunuyor.