11 Kasım 2011

Özcan Alper ve yeni sinema hareketi: Umut zaferden önemlidir

Fransız Marksist filozof Lois Althusser’in 1980 öncesinde. O yıllarda Althusser’i, Gramshci’yi bilen merak eden pek yoktu.


1980 öncesinde Fransız Marksist filozof Lois Althusser’i, İtalyan Marksist filozof Gramsci’yi bilen merak eden pek yoktu. Hatta o yıllarda Althusser, Gramsci gibi isimleri tartışmak küçümsenirdi; Türkiye sol hareketenin gündeminde değildi; doğrusu kimsenin umurunda da değildi. Althusser Birikim Dergisinde tartışılırdı, İdeoloji ve Devletin İdeolojik Aygıtları adlı kitabı Birikim Yayınlarıdan çıkmıştı. Birikim çevresinin Türkiye’nin sol düşünce dünyasına yıllar öncesinden önemli katkılarından biriydi; dünyadaki tartışmaları, isimleri Türkiye’de tartışmak, özellikle Avrupa’da sol düşüncenin neleri tartışığına kafa yormak, bunu Türkiye’de de yapmak, sol düşünceyi zenginleştirmek...

* * *

Althusser’in, Gelecek Uzun Sürer adlı otobiyografisi yıllar sonra yayınlandı. Özcan Alper’in aynı adlı filmi de bu hafta vizyona girdi. Alper filmin ismini Althusser’in kitabından esinlenerek koyduğunu söylüyor.
Alper’in filmi de yıllardır Türkiye’nin büyük çoğunluğu tarafından görülmeyen, görülmek istenmeyen, üstü örtülen bir konuyla yolculuk yapıyor; hem geçmişe hem geleceğe.
 Filmin kadın kahramanı sevgilisi ararken bu ülkede “nelerin yaşandığının” farkına varıyor. Didaktik, ajitatif olmayan ama son kertede acıtıcı, iç burkucu bir gerçekle yüzleşmenin ya da sorgulamanın yolunu açan politik bir film Gelecek Uzun Sürer. Özcan Alper politik bir filmin estetize edilerek da yapılabileceğini göstermiş. Yan hikayeleri bir yana asıl hikaye gerçek tanıklıklar aracılığı ile son 30 yılın acıları, zülmünü izliyoruz. Filmde Bölge ya da Güneydoğu’daki “kirli savaşta” yakınlarını; oğlunu, kocasını, babasını kaybedenleri, kaybetmekle kalmayıp ölülerini bile bulamayanları dinlerken filmin kadın kahramanı Sumru’nun acı tarihle yüzleşmesini ve bu nedenle kendi yolculuğunu sonuna kadar götürmesini izliyoruz.
Sumru’nun arayışı bu ülkenin “kirli savaş”ında kaybedilenlerin öyküsü. Filmdeki Diyarbakır’daki bir duvar yazısında “umut zaferden daha önemlidir” yazıyor.

* * *

Geçmişle hesaplaşmak ve Geleceğin Uzun Sürmemesini umut etmekten başka çare yok gibi. Umut herkesi, hepimizi, ideallerimizi ayakta tutucak tek unsur. Çünkü bu memlekette daha çok acıyla yüzleşmek zorundayız
Özcan Alper ve Yeni Sinema Hareketini takibe devam.

Yazarın Diğer Yazıları

Dağa çıkılmaması için önce dağdakilerin inmesi gerekiyor

Barış sürecine rağmen çok sayıda gencin Kandil’e yol alması belli bir güvensizliğin göstergesi mi?

Sandık birleştirmiyor, bölüyor!

Irak gibi insanların etnik ve mezhebi kökenlere göre hareket ettiği, oy kullandığı bir ülkede seçimler, tarafları bir araya getirmekten çok uzaklaştırıyor.

Kürtlere haksızlık mı yapılıyor?

Kürt hareketi tarihsel bir zihin altı ve tecrübeyle daha sabırlı ve temkinli ilerlemeye çalışıyor. AKP hükümetini eleştirmekten kaçınmıyor, sokakta yerini alıyor.

"
"